Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Zapper

Zapper перевод на турецкий

177 параллельный перевод
Nous venons d'apprendre que sa Majesté la Reine vient de zapper sur cette émission, et qu'elle regarde ce sketch royal sur sa télé royale.
Az önce duyduğumuza göre, Majesteleri Kraliçe şimdi bu programı açmış ve dolayısıyla şu anda bu kraliyet setindeki bu kraliyet skecini izliyor.
Tu ne peux pas zapper sur une autre chaîne.
Başka bir kanala geçemezsin.
Je vais donner un zappeur électrique à chaque infirmière de cet étage... et leur dire de lui zapper les couilles.
Bu kattaki her hemşireye elektrikli sığır dürteceği verip onun "orasına" sokmalarını önereceğim.
Comme ça, on va zapper lundi mais on sera en forme mardi matin.
Bu da demek oluyor ki, pazartesinin içine ettik ama güzel bir sabahla salı gününe başlayacağız.
La seule qu'on ne puisse pas zapper.
Düğmesinden kapatamadığımız, tek kişi.
"J'ai zappé." C'est tout ce que tu peux faire, zapper hein?
Zaplamış. Tek bildiğin bu, değil mi? Zaplamak.
Je me demande s'ils avaient, disons, 30 conteurs, leur permettant de zapper.
Onların eğlencesi buydu. O dönemlerde 30 tane hikaye anlatıcısına sahip olup onları dahi değiştirebilirlerdi. Şöyle derlerdi :
Elle est en train de zapper, et tombe sur la chaîne érotique.
Tv'de kanalları geziyordu ve en son erotik kanala geldi.
Arrête de le zapper.
Tanrım, ot kafayı elleme.
George ne sait pas zapper.
- George kullanamaz!
Il n'était pas nécessaire de les zapper.
Onları yollaman gereksizdi
- Je dis qu'il faut le zapper!
- Onu yollayalım derim!
Peux-tu cesser de zapper 2 secondes, nous avons de la compagnie!
- Petunya suratlım. - Ne? Kumandayı bırakır mısın?
Suis-je censé l'allumer et zapper d'une chaîne à l'autre?
Televizyonu açıp amaçsızca kanalları mı gezeceğim?
Comme si un naze sur un toit allait me zapper.
Çatıda bir deli varmış da beni her an öldürebilecekmiş gibi.
Monica arrête pas de zapper!
Monica sürekli kanalı değiştiriyor.
J'ai scotché le bouton pour zapper.
Değiştirme tuşunu bantladım.
On est obligés de zapper comme ça?
Bu kadar çok kanal değiştirmelimiyiz?
- Ce n'est pas ton genre de zapper.
— Sen zap yapmazsın. Hiç bir zaman.
Tu préfères la prison à une nuit avec Zap?
"Zapper" la zaman geçirmektense hapiste oturmayı mı tercih ediyorsun?
C'est pourquoi tu reviendras bientôt en rampant vers Zapp le Grand.
Bu yüzden eninde sonunda sürüne sürüne Zapper'a geri geleceksin.
Je vais boire un bon coup, zapper, me pieuter et aller bosser.
Şarap içip televizyon seyredeceğim uyuduktan sonra da işe gideceğim.
Si on est ensemble, rappelle-moi de zapper ma crise de la quarantaine.
Eğer beraber yaşlanırsak, orta yaş krizini geçmemi hatırlat.
J'aimerais juste pouvoir zapper ce sommet académique.
Keşke şu akademik zirve işine hiç girmeseydim.
Maman, je peux zapper le dîner?
Anne, bu akşamki yemeğe gelmesem olur mu?
J'aimerais zapper quelques années pour éviter la réunion des anciens.
Birkaç yıl ileri atlamaya itirazım olmazdı. O zaman gelecek hafta Barnard mezunları toplantısına gitmem gerekmezdi.
Sans ce cerveau, ils vont pas zapper les parents.
Anne ve babamızı kurtarmak için elimizdeki tek şans o beyin!
C'est dommage de zapper.
Üzgünüm, geçmeliydik.
Il va nous zapper avec son pistolet laser?
Neden, yoksa lazeri ile bizi delik deşik mi eder?
Les mecs vous pouvez zapper la foire.
Bence karnavala gitmenize gerek yok.
Vous préférez zapper, pas vrai?
Sizin için bir melodi bu değil mi?
Ne me force pas à te zapper!
Sizi öldürmek zorunda bırakmayın beni.
T'es au courant? Non. Ça devait concerner sa féminité, donc il fallait zapper le truc.
Bunun kadınsal bir durum olduğunu farz ederek yanından slaytla geçtiğimizi düşündüm.
Pete, prépare-toi à zapper sur Lanie.
Pete, Lanie'le yayına hazır ol.
- Je vais zapper le bain de vapeur.
- Belki bunu yapmasam da olur. - Bu iyi bir fikir.
Combien de temps encore à garder mes habitudes, à devoir fumer et zapper soir après soir?
Günün sonunda, her gece yalnız sigara içmek ve... TV kanalı değiştirmek olan davranışlarım ne zaman değişecek?
Elle est censée zapper, Red.
Tıklaması gerekirdi, Red.
Tu ne devais pas zapper les matchs de basket?
Nate, maç dinlememene karar vermemiş miydik?
Veux-tu arrêter de zapper?
- Bir kanalda durur musun, lütfen?
J'avais envie de zapper tout ça, de prendre un nouveau départ.
Tüm bunları geçeceğimizi ve yeniden başlayacağımızı düşünüyordum.
On pourrait zapper le brunch et rester ici, alors.
Brunch'a gitmeyip burda kalabiliriz.
Une télécommande? Pour zapper quoi?
Neyin kumandası?
Des firewalls proactifs ont dû le zapper en train de pirater quelque part.
Büyük ihtimalle yeraltında saklanmaya çalıştı. Bir güvenlik duvarı beynini yakmış olmalı.
Et puis ce soir-là, il était environ 10h, je suis montée dans notre chambre. j'étais au lit, à zapper avec la télécommande. Tout ce que j'ai entendu, c'était :
O gece saat on civarında yatak odasına çıktığımda yatağımda kanalları karıştırırken "Güney Irak'a bir kara şahin düştü" dediklerini duydum.
" Zapper Noël.
- "Noeli atlamak."
Zapper Noël pour se payer une croisière.
Noeli atlayarak parasını bir gemi gezisi için saklıyor.
Si on réussit, Blairey ne saura jamais rien de ton projet puéril, ridicule et stupide de zapper Noël.
Eğer becerebilirsek, Blair asla... senin bu aptal, saçma ve çocukca... Noel'i atlama fikrini öğrenmeyecek.
Zapper Noël.
Noeli atlamak.
On peut zapper pour voir?
Ayılar, yiyecek fırsatçısıdır, her yerden yemek bulurlar...
On peut zapper?
Tanrı aşkına.
On ne peut pas zapper ça?
Bunu atlayamaz mıyız?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]