Translate.vc / французский → турецкий / Zelda
Zelda перевод на турецкий
361 параллельный перевод
Lady Zelda Dragonbreast...
Leydi Zelda Dragonbreast...
Regardez qui arrive l'idole de nos garçonnes,
Bakın şimdi kim geliyor. Şu sahnelerin ünlü "hızlı çapkın" kızı sosyete takımının sevgilisi Zelda Zanders!
Espérons qu'après ses malheurs, elle aura trouvé le bonheur et l'amour.
Zelda pek çok mutsuzluklar yaşadı, umarım bu kez gerçek aşka sıra gelmiştir.
Elle serait parfaite pour le rôle.
Muhtemelen orada görmüşümdür. Zelda'nın kardeşi rolüne iyi gider.
M. Simpson veut que vous jouiez la sœur de Zelda.
Bay Simpson size Zelda'nın kızkardeşi rolünü vermeyi düşünüyor.
- Merci, t'es chic.
- Teşekkürler Zelda.
- Merci, tu es chic!
- Teşekkürler, Zelda.
Zelda est jalouse du succès de Kathy dans son film.
Zelda neden bu kadar endişeli sanıyorsun? Kathy neredeyse filmi ondan çaldı.
La petite a un rôle dans le film de Zelda et en aura bientôt un autre plus important?
Şimdi, yalnızca düşünüyordum da, Ona Zelda'nın filminde bir rol vermiştiniz ve ona gelecek filmde daha büyük bir rol verecektiniz
- Zelda est là?
- Zelda orada mı?
Monsieur, excusez-moi d'être hostile, je vous ai déja dis 3 fois y a pas de Zelda ici.
Kaba davrandığım için özür dilerim, ama daha önce de söylediğim gibi burada Zelda yok.
Ni maintenant, ni jamais. Pas de Zelda, ok?
Ne şimdi, ne de bundan önce.
- Passe lui le téléphone.
Zelda yok. - Şimdi onunla konuşabilir miyim?
Ce mec veut Zelda...
Adam arayıp Zelda'yı isteyip duruyor.
Je connais pas Zelda sauf une perruche, Zelda, mais pas...
Bildiğim tek Zelda muhabbetkuşu ama o Zelda...
Je veux parlé à Zelda!
Zelda'yla konuşmak istiyorum!
Vous appelez ici et vous continuez à demander Zelda.
Sürekli arayıp Zelda'yı isteyemezsin.
La perruche, je... Zelda...
Kız bir kuş...
Pas de Zelda, car si c'est l'oiseau, vous ne l'aurez pas...
Zelda yok. Kuşsa da onu alamazsın.
Tu mens, Zelda.
Yalan söylüyorsun, Zelda.
Zelda.
Zelda. Bekle!
Zelda?
Zelda'dan mı?
- Une fois Zelda partie, on récupère une des hôtesses et on l'amène ici.
Zelda yolundan çekildiğinde o kokteyl garsonlarından birini alır buraya getiririz.
- Est-ce qu'il connaît Zelda?
Zelda'nın nasıl biri olduğunu biliyor mu?
- Bonhour, Zelda.
- Merhaba, Zelda.
Joyeux anniversaire, Zelda.
Mutlu yıldönümleri, Zelda.
Pauvre Zelda.
Zavallı Zelda.
Zelda, tu te souviens.
Zelda, hatırladın mı?
Ca m'est égal mais pas avec Zelda.
Ben buna karşı değilim, ama Zelda'yla olmaz.
Donc, vous êtes Zelda.
Yani, sen Zelda'sın.
- Merci. Et le nom, c'est Zelda.
Teşekkürler ve ayrıca adım, Zelda.
- Non, vous et Zelda.
Oh, hayır. Yani, sen ve Zelda.
Je suis Zelda, souvenez-vous!
Ben, Zelda'yım, hatırladın mı? Nasıl tanıştık?
Polly... je veux dire, Zelda, tu peux surveiller cette sauce?
Yani, Zelda etin sosuna bakıver, olur mu?
- Je vous présente Zelda.
Bu, benim karım Zelda.
Zelda a tous vos disques.
Zelda'da bütün plaklarınız var.
Et pour toi, Zelda? - Est-ce qu'on a du babeurre?
Evde hiç yağlı sütümüz var mı?
- Zelda a une théorie.
Oh, karımın bir teorisi var.
Oh, Zelda, Zelda. Tu as bousillé ta vie.
Oh, Zelda, Zelda hayatını nasıl da mahvettin.
- Je vais débarrasser la table.
Ben masayı temizleyeyim. Hayır, hayır, Zelda.
Zelda, tu ne devrais pas être ici.
Zelda, senin burada olmaman gerekiyordu.
Ce n'est pas ce que tu crois.
Bak, Zelda, sakin ol. Bu biraz kötü görünüyor, biliyorum.
Ecoute, il y a certaines choses... qu'une femme ne peut pas faire...
Bak, Zelda. Bir erkeğin karısına soramayacağı ciddi şeyler vardır.
Frappe-moi si tu veux, mais ne rentre pas.
Tamam, Zelda, istiyorsan bana vur ama lütfen içeri girme.
Je l'avais écrite pour Zelda.
Bunu Zelda'yla çıkarken onun için yazmıştım.
Zelda m'a tout dit!
Zelda bana herşeyi anlattı.
Y'a jamais eu de Zelda ici.
Burada Zelda yok.
Y'a pas de Zelda!
Zelda yok.
Son nom, c'est Zelda.
Gerçek adı Zelda.
- Qui est Zelda?
Zelda da kim? Sensin.
Bonne idée.
Peki ya sen, Zelda?