Époxy перевод на турецкий

- Comme l'époxy.

Tutkal gibi.

L'époxy est un composant binaire.

Epoksi, ikili bir bileşendir.

Mais, mélangée à un durcisseur, l'époxy se transforme, passant d'un état liquide à un état gélifié, puis à un état solide.

Ama sertleştiriciyle karışınca epoksi sıvı halden, jöleye ve katı hale dönüşür.

Résine polyester, époxy et traces de styrène, de benzyle, de peroxyde et de terre cuite.

Sentetik reçineymiş. İçinde stiren, benzil peroksit ve pişmiş lüleci çamuru.

L'enveloppe contient du plomb et est scellée avec un bouchon époxy.

Bakır ceketin içinde mum tapayla kapatılmış kurşun saçma var.

C'est la résine époxy du parking duquel on l'a balancée.

Nikki'nin cesedinin aşağı atıldığı otoparktaki epoksi reçine bu.

Les coutures semblent être scellées avec de l'époxy.

Ek yerleri epoksi bir maddeyle doldurulmuş.

C'est dû à l'époxy. Sûrement.

- Epoksi yüzünden olmalı.

Une mousse de type époxy paralyse les gens.

Ateşlendiğinde, plastik köpük insanlar tekrar bir araya toplanana kadar onları yerlerine çiviler.

Aujourd'hui, les dentistes utilisent l'époxy et d'autres composants qui ressemblent à l'émail.

Şimdilerde, pek çok diş doktoru epoksi ve dişin enamel tabakasına uysun diye, başka bileşenler kullanıyor.

Un mélange époxy-carbone de matériel d'avion.

Hava taşıtlarına özgü sentetik yapıştırıcı ve karbon karışımı.

Et nous, l'époxy.

Biz tutkal gibiydik.

À quelques dizaines de mètres, il y a un hélico qui ne peut pas décoller sans époxy.

Birkaç yüz fit uzaklıkta tutkalsız uçamayan bir helikopter var.

Oui, je viens même d'avoir une idée pour un époxy aliphatique.

Elbette. Hatta az evvel alifatik temelli yeni bir tür epoksi fikri geldi aklıma.

Nick, je t'ai dit de ne pas utiliser d'époxy.

Nick, yapıştırıcı kullanma demiştim.

Le fragment retrouvé dans le cou de la victime est de la fibre de carbone renforcé en polymère et de l'époxy thermodurcissable.

Kurbanın boynundaki yarada bulduğumuz parça, karbon fiber çıktı. Güçlendirilmiş polimer ve ısıyla sertleşen epoksid polimer.

C'est un époxy résistant à l'eau de mer.

Bu su geçirmez bir deniz tutkalı.

Il y a de l'époxy, une bonbonne de gaz...

Burada biraz dayanıklı plastik tutkal ve bir gaz tüpü var.

Longerons en époxy, comme les bras rétractables des fusées.

... fiberglas epoksi gergi kolları, uzay gemisinin uzayabilen direklerinde kullanıldığı gibi. - Öyle mi?

Ils ont crée des adhésifs, des colorants, des résines époxy, des engrais.

Akrilik, zamk, boya, epoksi, suni gübre falan üretiyorlarmış.

Quelqu'un qui porte des chaussures de travail, taille 46, emmenant avec lui, partout où il va, du polyuréthane et de la peinture époxy.

12 numara bot giyen birisi... 12 numara bot giyen birisi gittiği her yere poliüretan ve epoksi boyası bulaştırır. ... gittiği her yere poliüretan ve epoksi boyası bulaştırır.

Et de la peinture époxy sur la scène de crime

Ve olay yerindeki statik boya. Ve olay yerindeki statik boya.

- De la peinture en poudre d'époxy.

- Epoksi toz boya bulundu.

il y avait aussi de l'époxy aux extrémités.

Ayrıca uçlarında bir çeşit reçine de vardı.

Combat d'époxy!

Epoxy savaşı!

- Époxy.

Epoksi.

Si vous êtes d'accord pour témoigner contre les cadres qui ont couvert le rejet illégal de déchets de résine époxy, Je témoignerai que j'ai compromis la traçabilité du fichier.dat, central dans votre affaire.

Epoksi reçine atıklarının yasa dışı yollarla boşaltılmasını gizleyen yöneticilerin aleyhine tanıklık etmeyi kabul ederseniz, ben de davanızdaki veri dosyasının aykırılığına dair tanıklık ederim.

Epoxy, Red Devil...

Epoxy, Red Devil...

Avec quoi ils ferment ces trucs. De l'epoxy haute qualité?

Bunları yapıştırıcıyla mı satıyorlar?

Graphite et époxy.

Grafit ve epoksi.

Non, je n'ai pas. L'Epoxy prend 12 heures pour guérir.

Kullandığın yapıştırıcının kuruması 12 saat sürüyor.

"Sale type"? Epoxy? Recyclé?

"Sızıntı", "Tutkal", "Geri dönüşüm".

Ryan a réparé des boulons d'ancrage avec de l'epoxy séché.

Ryan, bağlantı cıvatasıyla kurumuş tutkal biriktirmiş.

Il a écrit "epoxy" sur ce post-it.

Buraya da "tutkal" yazmış.

Mais qu'est ce que c'est que ça?

Epoxy savaşı da neyin nesi?

On a le pulvérisateur d'epoxy que Cisco nous a donné pour réparer nos combinaisons.

Kostümlerimizi tamir etmek için Cisco'nun verdiği sentetik yapıştırıcı var.