Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / французский → турецкий / Éxhibition

Éxhibition перевод на турецкий

121 параллельный перевод
Savez-vous à quoi me fait penser notre petite exhibition de... pancrace?
Bu küçük kavgamız bana ne hatırlattı biliyor musun?
Un colonel des marines m'a demandé de faire un match-exhibition.
Bir denizci koloneli onlar için sergi açıp açamayacağımı sordu.
On ne forme pas un champion... pour le gâcher dans des matchs-exhibition!
Bir şampiyonu turnuvaya hazırlayıp sonra sadece gösteri maçlarında oynatamazsınız.
En période d'exhibition, peut-être, mais pas en combat.
Muharebede değil ama hazırlanmış bir gösteride belki.
Si vous volez à basse altitude et que vous lancez une bombe trop lourde pour être utilisable, vous ne ferez qu'une exhibition à vos propres fins.
Eğer düşük irtifada seyredersen... Pratik olması gerekenden daha büyük bir bomba kullanırsan,
- Votre exhibition de gloires passées.
-... senin gibi insanlardan bıktım.
Tu vaux mieux que cette... exhibition.
Johnny, sen bu gösteri için fazla iyisin.
C'est la composition de l'équipe pour le match-exhibition.
Maça çıkacak takım kadrosu.
ses envies perverses.Regardez il commet une nouvelle... exhibition indécente... mais en plus, horreur sociale... il fait attendre sa femme dans la voiture.
İzleyin, sadece uygunsuz hareketler... yapmakla kalmıyor... Buna birde karısını arabada bekleterek... toplumsal bir dehşeti ortaya kokuyor.
Voici un épaulard... dans son aspect le plus familier. En exhibition.
İşte Orca Balinasının bildik bir kılığı : ehlileşmiş ve bir gösteride.
Et maintenant pour exhibition.
Şimdi de teşhircilikten.
Cette exhibition dégrade ses spectateurs, et cette pauvre créature.
Bu gösteri, izleyenleri ve zavallı ucubenin kendisini de aşağılıyor.
- C'est une exhibition.
- Bu gösteri maçı.
Pourquoi accepter ce match d'exhibition contre Drago?
Drago'ya gösteri maçı ayarlamak nereden geldi aklına?
- C'est juste un match d'exhibition.
- Sonra bana ne kalır? - Bu sadece bir gösteri dövüşü.
C'est pas un match d'exhibition sans importance.
Hiçbir anlamı olmayan basit bir gösteri maçı değil bu.
C'est censé être un match d'exhibition!
Bunun gösteri olması gerekirdi!
Je fais une exhibition à la batte.
Siz sakin bi yere gitmeyin, buranin altini üstüne getiricegim.
Qu'est-ce que c'est, une exhibition?
- Sergi derken? O halde iki kişi seçmelisiniz.
Une exhibition, ça veut dire qu'on regarde un homme et une femme le faire?
Sergi dediği bir erkekle kadını yaparken seyretmek mi?
Ils effectuaient un vol d'entraînement pour une exhibition du côté de Saturne.
Anlaşılan, Akademi gösterisi için, bölüğüyle Satürn etrafında uçuş mesafesi alıştırması yapıyorlarmış.
L'une des figures les plus spectaculaires et les plus difficiles à réaliser en exhibition.
Kesinlikle görülmeye değer, yapılması zor ve aşırı hassas bir duyarlılık isteyen uçuş.
Pour plus d'infos sur cette exhibition..
Sergilenen nesnelerle ilgili ayrıntılı bilgi için...
Je suis tentée de penser que vous ne souhaiteriez pas que votre soeur fasse une telle exhibition.
Öyle sanıyorum ki kız kardeşinizin kendisini bu şekilde sergilemesini istemezdiniz.
Répugnante exhibition.
- Şu iğrenç gösteriye bak.
C'est moi qui dirige l'exhibition de phénomènes de foire d'Hullabalooza. Je cherchais un gros pour faire l'homme canon.
Efendim, ben Hullabalooza Trans-Mundane Alayını - ucube şovunu - yönetiyorum ve topla vurabileceğimiz şişman birini arıyordum.
Tu veux partir en tournée avec une exhibition de monstres itinérante?
Yani ucube şovuna çıkıp turla dolaşmak istiyorsun.
Juste un gars avec une tête de chien, pas loin d'une exhibition de monstres.
Sadece bir yaratık şovundan kaçmış köpek yüzlü oğlan.
Pour l'exhibition d'une femme sur une scène!
Ve bir kadını halka açık sahnede sergilemekten!
Jones et Hagen en exhibition à "Krewe Island" pour 10.000 $?
Bobby Jones and Walter Hagen Krewe Adası'na mı geliyorlar? 10,000 papel için maç mı yapacaklar?
Quant à Walter Hagen, il ne disputa plus que des rencontres d'exhibition.
O günden sonra, Walter Hagen sadece gösteri maçları oynadı.
Ce n'est pas notre intention. Ce n'était qu'une exhibition pour amateurs de curiosités.
Bu turistler ve meraklılar için bir şov.
- On a un plâtrier avec des antécédents d'exhibition, mais il vient de se buter avec son 44.
- Araştırıyoruz. Teşhircilikten sabıkası olan bir sıvacı var. Maalesef, geçen ay bir 44'lükle vurulmuş.
Pourquoi "Exhibition" a fait 4OO mille entrées â Paris?
- Kişinin biraz basit veya anlaşıIır olması gerek. Neden "Gösteri" çok başarıIıydı?
J'ai organisé un match d'exhibition pour les survivants.
Geriye kalanlar için bir gösteri maçı düzenlemeyi düşünüyorum.
Pendant les quatre derni Š res ann ‚ es est L'exhibition photographie aujourd'hui...
Hintli fotoğrafçı Bay Rahul Sharma Vancouver'da...
Il y a une exposition de vieilles voitures, au "Stadium Exhibition Center".
Sergi merkezinde, Klasik araba fuarı başladı.
Toyotomi Hideyoshi, dernière exhibition des artefacts Inoue.
Toyotomi Hideyoshi, Inoue Yapay Dokunun son Sergisi.
La seule mauvaise nouvelle en ces temps de joie est la mort du général Joaquín García Morato, tué par la chute de son avion pendant qu'il donnait une exhibition pour un groupes de cinéastes allemands.
Bu sevinçli günün tek kötü haberi ise Başkan Joaquín García Morato'nun bir grup Alman film yapımcısına gösteri yaparken uçak kazası geçirip hayatını kaybetmesi oldu.
Est-il possible de changer le thème, l'exhibition de la violence, et montrer plutôt le résultat de l'entraide humanitaire?
İnsan vahşetini gösteren bu sergiyi kapatıp yerine... Biribirine yardım eden insanları sergileyemez miyiz?
Seulement la plus incroyable exhibition sportive au monde.
İnsanlık tarihinin gelmiş geçmiş en heyecan verici spor olayı.
Vous pouvez examiner la pierre et sa monture davantage... lorsqu'elle sera placée dans l'exhibition.
Taşı ve yüzüğü sergiye konduğunda inceleyebilirsiniz.
Bart, cette exhibition est stupide, inintéressante, et anti-féministe.
Bart, bu müzesinin saçmalık olduğunu duyarsız ve de anti-feminist olduğunu bildiririm.
Eh bien pour commencer, en 91, il a été arrêté pour exhibition, vagabondage, et mon préféré, pour voyeurisme nocturne.
91'den başlayarak müstehcen davranış, aylak gezmek ve geceleri etrafta gizlice dolanmak suçundan tutuklanmış. En çok bunu sevdim.
Je ne veux pas vivre dans ce monde sans les revenus de ton exhibition! ( lamentations )
Kâr sağlamadığın bir dünyada yaşamak istemiyorum.
Ce n'est qu'un match exhibition mais il contient toute la dramatique d'un 7ème match décisif du championnat!
Hem de bu sadece bir gösteri maçı ama şampiyonluk maçlarının 7. maçının tüm heyecanı bu maçta var.
{ \ pos ( 192,240 ) } Le corps a été retrouvé après un match exhibition { \ pos ( 192,240 ) } entre les joueurs All Stars de la ligue noire et ceux de la Major League.
Cesedi, zenci ligi oyuncularıyla ulusal lig oyuncuları arasındaki gösteri maçından sonra bulunmuş.
Le loi de 2008 autorise l'exhibition de l-2-M à condition qu'en préliminaire, on la présente en tant qu'expérience scientifique.
2008 yılında Savaş Sonrası Kanunu'ndaki bir maddede bilimsel bir sunum olduğu kanıtlandığı sürece LUP performansına izin verildi.
Butler a perdu son boulot d'assistant paysagiste en 93, au moment où il a été arrêté pour exhibition.
Butler 93'te bahçe düzenlemecilik işini kaybetti. Kendisini teşhir ederken yakalanmıştı.
Il y a trois ans, il a emmené l'équipe française pour un match-exhibition.
Üç yıl önce bir grup Fransız yıldızı gösteri maçına götürdü.
Organiser un grand combat d'exhibition.
Şöyle özel bir şey. Birinci sınıf gösteri maçı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]