Translate.vc / португальский → турецкий / 155
155 перевод на турецкий
115 параллельный перевод
Durante as seguintes 5 semanas Cícero vendeu aos Alemães 35 documentos altamente secretos o que elevou a sua crescente fortuna a 155.000 libras esterlinas.
Takip eden 5 hafta boyunca Çiçero Almanlara servetini 155.000 pound'a çıkaracak olan 35 çok gizli belge sattı.
Os 155 servem. Estão onde?
155 işimi görür.
Passageiros do voo NASA 155, dirijam-se à porta sete.
155 numaralı NASA uçuşu yolcuları yedinci kapıya varacaktır.
Você não diria nada assim, sua erva daninha de 1,78 m.
Öyle bir şeyi sen söylemezdin, 155 santimlik ot.
Os agentes estão a 155 e a aproximar-se.
Memurlar 155 ve yaklaşıyor.
Quem comer um grão a mais... ou beber uma gota de água além da sua quota... será acorrentado por 155 anos.
Her kim bir mısır tanesi fazla yer ya da bir yudum fazla su içerse 155 yıl kilit altında tutulacak!
Em 1922, Frank Marshall jogou 155 jogos ao mesmo tempo e perdeu apenas oito.
1922'de, FrankMarshall aynı anda 155 oyun oynadı, ve sadece sekizini kaybetti.
Spotsylvania County em Virginia 155 libras.
Virginia'nın Spotsylvania İlçesi'nden 155 sterlin.
Ele custou-me 155 libras.
Bana 155 sterline mal oldu.
Passei na ponte da Rua 138... depois voltei pela ponte da Rua 155... e virei mal no Estádio dos Yankee, o calor, o trânsito, as pessoas.
Cadde'den 155. Cadde'ye kadar... yürüdüm, derken yanlış bir yere saptım... ve Yankee Stadyumu'nun önünden geçtim... sıcak, trafik, kalabalık. 58.
Parece que há fumo ou algo a sair do vulcão sete no 155.
155 noktasındaki, 7 nolu volkandan duman çıkıyor gibi gözüküyor.
- A 155 milhas.
- 155 milde.
Onde?
FDR'den az önce çıkmış ve 155'teki köprüye doğru kuzeye yönelmiş. - Devam et!
Para norte, em direcção da ponte 155.
- Devam!
Compartimento 9, 118º Kelvin.
Oda 9, eksi 155 derece.
155 quilômetros por hora.
Saatte 96 mil.
O U.S. Marshalanualmente transporta 155milprisioneiros... para transferencias, audiencias eexamesmédicos.
ABD Federal Polis Teşkilatı yılda 155.000 mahkûmu nakil, duruşma ve tıbbi muayene amaçlarıyla ülkenin dört bir yanına uçakla taşımaktadır.
$ 155 000. A concorrência é renhida.
155 mi duydum?
Há outra em Hudson, na Rua 155.
Hudson'da, 155. caddede bir tane daha var.
E a de Hudson e a Rua 155 foi fechada em 1906.
Hudson'da 155. caddedeki 1906'da kapatılmış.
- Não sei. Telefona para o 112.
- Bilmem. 155 " i ara.
- 112 não.
- 155 " i arama.
Só tens um QI de 155, enquanto o meu é um forte 170.
IQ'nüz yalnızca 155 benim ki babalar gibi 170'ken.
Para lá chegar, ele tem de viajar de volta de 4 milhões, para 155 milhões de anos atrás.
Oraya ulaşmak için, 4 milyon yıl önceden 155 milyon yıl önceye gitmeli.
Cento e cinqüenta e cinco.
155 metre.
Quando é que o Greg Maddux lançou a 155 km / h?
Greg Maddux en son ne zaman 95 atmıştı?
Medi-o agora a 155 km / h. Não pode ser.
Onu 95'de yakaladım. Bu olamaz.
- 155!
- 155!
Não sei, 150,155.
Bilmem. 85, 86. Niçin?
Calcula-se que 390 agentes do FBI, 155 agentes da balística... e outras agências governamentais juntaram-se à "task force"... que também recorreu ao Pentágono... solicitando acesso a um avião espião militar... cujo equipamento de alta tecnologia detecta tiros no solo.
Bir hesaba göre 390 F.B.I. ajanı, 155 A.T.F. ajanı... ve diğer devlet görevlileri şimdi birleşik güce katıldılar... ayrıca Pentagon'la da irtibat kuruldu... yüksek teknoloji donanımlı ve yerden silah atışını izleyip tesbit edebilecek... askeri bir gözcü izleme uçağı isteniyor.
Disseste ao 112 que pensavas que Gail e o namorado estavam a discutir na porta ao lado.
Gail ve erkek arkadaşının, kavga ettiğini düşünüp 155'i aradığını söylemişsin.
112.
155.
Isso era a divisa do 155º regimento.
Geçiş yok. Bu yüz elli beşinci birliğin parolası değil miydi?
Chefe, estás a falar do mano que matou Elijah Davis. Em pleno dia, na Pennsie e Gold. Depois, ligou para o 112 e disse à Polícia :
Patron, Pennsie ve Gold'un orada güpegündüz Elijah Davis'i vurmuş adamdan bahsediyorsun ondan sonrada telefonu alıp 155'i arayıp polise...
155 km / h. Olhem para aquilo.
95. Baksana nasıl gidiyor.
- Batimento cardíaco fetal de 155.
- Fetusun kalp atışı 155.
Embora tenha sentido o arguido a mover-se atrás dela, ela não viu as acções do arguido no comboio.
Muhtemel? Muhtemelen biliyordum. Kurbanın boyu 155 cm.
155, por favor.
155 lütfen.
O suspeito, nos 3 primeiros assaltos mede 1,82 m. E o suspeito do último assalto tem 1,60 m.
Görünen o ki, ilk üç soygundaki adamın boyu 185 cm iken sonuncu soygundaki 155 cm.
Tenho 1,55 metros de altura e peso 79 quilos.
155 cm boyundayım, 80 kilo ağırlığındayım.
Essa é para pessoas que não chamam o 911.
Bu 155 i arayamayan yaslilar icin iyi.
154, 155...
154, 155...
Monique Carter. 155 North Court, Henderson.
Monique Carter. 155 Kuzey Court, Henderson.
Vi-o aqui algumas vezes a comprar sempre as mesmas coisas. Pensei que talvez... São, $ 155.82.
Sizi daha önce de aynı şeyleri alırken gördüm, düşündüm ki, belki... 155 dolar, 82 sent.
Os sapatos estão com desconto de $ 155... Então, o total é de $ 1,042.68.
Ayakkabı da $ 155 dan indirimde..... yani toplam $ 1.042.68 tutuyor.
- O 1 1 5, o número gratuito.
- 155 var ya? Ücretsiz numara.
- Um belo 155, não é?
- Tatlı bir 155'lik, değil mi!
A proposta da Archeos para a naturalização venceu por um voto, 155-154.
Onlar bizim olmalı! Nasıl olacağını bilmesem de!
Parece que está saindo fumaça de algum lugar.
Naturalizasyon - 155, karşı oy - 154. Getirin onları.
Emergência!
Seni yakaladım. 155!
- 155.
Yüz elli beş.