35 перевод на турецкий
4,121 параллельный перевод
Tens o melhor cozinheiro de metanfetaminas de... Não, os dois melhores cozinheiros da América aqui e, com as nossas capacidades, ganharás mais com esses 35 por cento do que poderias ganhar sozinho.
Amerika'nın en büyük meth üreticisi, hayır, en büyük iki... meth üreticisi burada karşında ve bizim yeteneğimizle... o yüzde 35 ile tek başına kazanabileceğinden... daha fazlasını kazanacaksın.
Uma 35 milímetros?
35 milimetre mi? Gerçekten mi?
Foste a primeira mulher com quem estive, para além da minha ex durante 35 anos.
Sen eski karımdan sonra birlikte olduğum ilk kadındın. 35 sene sonra.
Sabia que a cada 35 minutos uma mulher é diagnosticada com Sida?
Dünyada her 35 dakikada bir yeni bir kadına AIDS teşhisi konuluyor.
Um policia da 35ª DP doou-a.
35. Bölgeden bir polis bağışlamış.
Ainda a sofrer o calor recorde em Gotham... com as temperaturas a atingir mais de 35º, amigos.
Gotham'daki rekor sıcak dalgası etkisini sürdürürken sıcaklık değerleri 40 dereceye merdiven dayadı, dostlar.
Dá cerca de 3,5 metros por segundo.
Bu demektir ki saniyede 35 metre.
Os assaltos caíram 35 %.
Saldırı % 35.
Hora da morte... 21h35.
Ölüm saati... 9 : 35
Dia-D, 4 : 35 da manhã
Beklemedeyiz. D - Günü, Saat : 4 : 35.
Ela tinha 35 anos hoje, parece certo.
Şimdi 35 yaşında olmalı. Kök'e uyuyor.
Falaste com o dono do novo bar na Rua 35?
35. Sokak'taki yeni açılan barın sahibiyle konuştun mu?
... vai partir do portão 35 dentro de 5 minutos. Vou comprar as passagens, está bem?
Ben gidip bilet alacağım, tamam mı?
O valor deste tipo de carga nas ruas é de 30 a 35 milhões.
O büyüklükte bir ağırlığın sokak değeri 30-35 milyon.
Em 2008, o FBI entrevistou todos os 35 dos funcionários da empresa que fumigou a casa dos Kemper, mas não conseguiu obter nenhum suspeito forte.
2008 yılında, FBI Kemper'ların evini dumanla dezenfekte eden şirketin 35 çalışanıyla da görüşmüş ancak güçlü bir şüpheli ortaya çıkarmada başarısız olmuş.
O contorno externo das costelas indica entre 35 e 39 anos. A abertura da pélvis pertence a uma mulher que nunca deu à luz.
Göğüs kaburgaları şekline göre yaşı 35 ile 39 arasında ve bu leğen girişi bize kadının hiç doğum yapmadığını gösteriyor.
Aqueçam a água a uma temperatura confortavelmente quente, 35º no máximo. E nunca deixem a banheira sem supervisão.
Suyu en fazla 37-41 derece arası tutuyoruz ve her daim küvetin başında duruyoruz.
35 anos neste lugar, e ainda parece a melhor matéria que já fizemos.
35 yılı geride bıraktım ama bu haber hâlâ yaptığımız en iyi iş bence.
35 anos a agir como se o que eu faço faz diferença no mundo.
Yaptıklarımın dünyada bir değişime neden olduğunu sanarak yaşadım.
- E não é medicamente indicado.
- Pete, kadın 35 haftalık hamile daha. - Tıbbi izni de yok.
A taxa de sobrevivência é de 90 % com 35 semanas.
35 haftalık doğumun % 90 yaşama şansı var.
Obrigado. Das 2h35 às 5h35.
02 : 35'den 05 : 35'e.
Idade, 35.
35 yaşında.
Até esta noite, nós recolhemos... 35 milhões de dólares!
Bu akşam, ulaştığımız rakam 35 milyon dolar!
Ainda em 35ºC.
Hâlâ 35,5 derece. Peki.
O valor que falta nas contas dos clientes, até ao momento, incluindo ganhos ilicitos, somam um total superior a $ 35 bilhões.
Doğrulanmamış kazançlar dahil, müşteri hesaplarında eksik olan meblağ toplamda 35 milyar dolar olarak açıklandı.
Ela conseguia literalmente parar um camião na I-35 só ao olhá-lo fixamente.
Yani, kelimenin tam anlamıyla sert bakışlarıyla koca bir tırı durdurabilir.
Desculpe? Está a dizer que há mais 35 miúdos como o Jake?
Jake gibi 35 kişinin daha olduğunu mu söylüyorsunuz?
- Tenho um 10-2 na 35th com a Nona. - Entendido.
35 ile 9'un orada 10-2 durumum var.
Homem de 35 anos envolvido num acidente.
35 yaşında, erkek, motorlu araç sürücüsü.
Disse que estava sozinho. Mas o local do acidente fica a 45m da vala em que a encontrámos.
Polise arabada yalnızca kendisinin olduğunu söylemiş ama olay yeri, kızın cesedini buldukları hendeğe 35 metre mesafede.
Homem negro, 35 anos, casaco de couro. Apresentou-se como Tommy.
35 yaşlarında, deri ceket giyen, Tommy adında siyahi bir adam.
35 anos na NSA não fazem de mim uma testemunha credível?
NSA'daki 35 yılım beni güvenilir yapmaz mı?
Dizem-me que fica além, entre a 33th e a 35th.
Şurada oldugunu söylediler. 33'le 35'in arasindaymis.
35.
- 35.
O seu filho de 35 anos está desaparecido?
- 35 yaşındaki oğlun mu kayıp?
Aquela não é a moeda que tens carregado durante 35 anos?
Bu yaklaşık 35 yıldır yanında taşıdığın para, değil mi?
Tenho a certeza que te convenceste disso aos 25, 30 e 35. E tenho a certeza que vais continuar convencer-te disso aos 50.
Eminim ki sen de kendine bunu 25 ve 30 ve 35 yaşındayken söylemişsindir.
Ele foi um escravo, deste Armazém durante 35 anos! Mas não é mais!
35 senedir Depo'nun kölesiydi ama artık değil!
Onde estava às 10 : 35 desta manhã?
Bu sabah 10 : 35'de neredeydiniz?
Coitadinha, com mais 15, 20 kg?
Zavallı şey, kaç kilo aldı? 30? 35?
- Velocidade?
- 10,35 deniz mili.
Cerca de 32 quilómetros.
- Yaklaşık 35 km.
Chegámos às 30, 35 milhas.
Bir mısır koçanıyla 50 km yol gidebiliyoruz.
Isso foi há 35 minutos.
- O 35 dakika önceydi.
Reina Reyes, 26 anos. Primeira gravidez, 35 semanas.
Reina Reyes, 26 yaşında bayan.
- Reclama de náusea e vômitos.
İlk çocuğuna hamile, 35 haftalık.
- Pete, ela está de 35 semanas.
- Suni sancı oluşturalım.
Com base nos ferimentos da mão, o Walter jogava no mínimo 35 horas por semana.
Elindeki yaralanmalara dayandırarak. Elindeki yaralanmalara dayandırarak. Walter haftada en az 35 saat video oyunu oynuyordu.
É praticamente um trabalho em full-time.
Walter haftada en az 35 saat video oyunu oynuyordu. Bu neredeyse tam gün iş gibi. Bu neredeyse tam gün iş gibi.
A temperatura está nos 35ºC.
Tamam, ateşi 35,5.