Translate.vc / португальский → турецкий / Abe
Abe перевод на турецкий
1,394 параллельный перевод
Abe, sei que tens andado mesmo deprimido ultimamente por causa daquilo de todos te odiarem, incluindo eu.
Abe, bende dahil herkesin son zamanlarda senden nefret etmesi yüzünden depresif olduğunu biliyorum.
Abe, Abe, Abe!
Abe, Abe, Abe!
Henry Kissinger, Abe Vigoda, Artie Lange,
Henry Kissinger, Abe Vigoda, Artie Lange ve Don Ho?
Mas o velho "Abe" teve a intenção.
Ama yaşlı İbo, biliyorsun, buna niyetliydi.
- Está bem.
- Peki abe.
Eu penso que se parece com o Abe Lincoln.
Bence Abe Lincoln'e benziyor.
A campanha de McCallister crê que Abe Lincoln era homossexual.
McCallister kampanyası Abe Lincoln'un eşcinsel olduğunu düşünüyor.
Ficou tão chocado como eu, quando a sua noiva, Kitty Walker, acusou o Abe Honesto de ser homossexual?
Nişanlın Kitty Walker, Dürüst Abe'i eşcinsel olmakla suçladığında sen de benim kadar şok oldun mu?
Abe Lincoln disse-o primeiro.
Abraham Lincoln senden önce davrandı.
Também lhes disse que a minha mãe matou o Abe Lincoln.
Ayrıca Abe Lincoln'u vuranın annem olduğunu söyledim.
E estou aqui com o Abraham Lincoln e nós achamos que tu és uma grande merda.
"Ve yanımda Abe Lincoln var, ve ikimiz de senin kocaman bir atık torbası olduğunu düşünüyoruz." dedim.
Aí, ele começou a chorar, a dizer : "Honesto Abe, por favor perdoa-me."
Sonra da ağlamaya başladı, devam etti, "Dürüst Abe, lütfen beni affet" demeye başladı.
Um homem que subiu a pulso, o Abe Lincoln da Califórnia, que foi vice-presidente dos Estados Unidos seis anos depois de sair da Marinha.
Kendi kendini yetiştirmiş. California'nın Abraham Lincoln'u. Donanmadan ayrıldıktan sonra altı yıl boyunca, başkan yardımcılığı yapan kimdi?
Tenho a impressão de que o velho judeu pode mandar tudo por água abaixo.
İçimden bir ses ihtiyar Abe Schminken'in her şeyi bozabileceğini söylüyor.
Abe Lincoln estava certo
Abe Lincoln haklıydı :
Abe Lincoln?
... Abe Lincoln mu?
Imagina se o Abe Lincoln aparecesse com uma cartola.
Abe Lincoln'un bunu önceden gördüğünü düşünsene.
Volta para a tua loja, Abe, antes que te mate também!
Seni de öldürmeden dükkanına dönsen iyi olur!
Oh, Abe, adorei.
Oh, Abe, Bunu sevdim.
Deus, Abe, não faças nenhuma parvoíce?
Christ, Abe, aptalca birşey yapma, tamammı?
Olá, Abe.
Merhaba, Abe.
Estou preocupado contigo, Abe.
- Senin için endişeleniyorum, Abe.
Abe...
Abe, uh...
Abe, senti a tua falta, hoje no trabalho.
Abe, bugün işte seni aradım.
- Olá, Abe.
- Merhaba, Abe.
Abe, eu li a tua ficha.
Abe, senin dosyanı okudum.
Mas não podes atirar a toalha ao chão, Abe.
Ama sadece havluyu kenara fırlatamazsın, Abe.
Um homem idoso conduzindo uma carrinha laranja... foi contra uma paragem de autocarro lotada. Até esta altura... Estás bem, Abe?
Turuncu bir karavan süren yaşlı adam kalabalık bir otobüs durağına çarptı.
Não devia estar a fazer isto, Abe.
Bunu yapmamam gerek gerçekten, Abe.
- Abe.
- Abe.
- Abe, meu Deus.
- Abe, jeez.
Deves-te sentir horrível, Abe.
Korkunç hissediyor olmalısın, Abe.
- O que foi Abe?
- O ne, Abe?
Mel, deixa-me apresentar-te Abe Geekman.
Mel, seni Abe Geekman'la tanıştırayım.
Royce Gordon.
Royce Gordon. - Abe.
- Abe.
Selam, dostum!
Abe?
- Abe mi?
Abe!
- Abe!
Tivemos que mijar... tinha a chave, então...
- Abe! Bak, dostum, şey yapmam - Yani benim şey yapmam -... işemem gerekiyordu ve bende de buranın anahtarı vardı, o yüzden...
Claro que abe, Pai.
Tabii ki biliyor baba.
Abe, o sexo.
Abe, seks.
Não sei em quem acreditar no Abe, ou no Scotty?
Kime inanacağımı bilmiyorum. Abe'e mi yoksa Scotty'ye mi?
No Scotty, ou no Abe?
Scotty'ye mi yoksa Abe'e mi?
Chama-me Abe.
- Bana da Abe de.
Professor Broom.
Abe Sapien.
Abe, por que não vamos os dois verificar tudo?
Abe, gel seninle ortalığı kolaçan edelim.
Encontra o Abe. - Vou procurar o professor e a Liz.
Ben de profesörle Liz'i arayacağım.
Queria agradecer-lhe. O Abe parece um verdadeiro desportista.
Size teşekkür etmek istedim.
Ainda bem que está satisfeita.
Abe tam bir centilmen gibi olmuş. Memnun olduğunuza sevindim.
Abe Sapien.
Liz Sherman.
Perdes-te toda diverção, miúdo.
Bütün eğlenceyi kaçırdın evlat. Sen Abe'i bul.