Translate.vc / португальский → турецкий / Americano
Americano перевод на турецкий
9,494 параллельный перевод
Ir beber um café americano.
Amerikan kahvesi içelim.
Diz o americano da DEA.
- Bunu söyleyen kişi de Narkotik'ten.
E um americano.
Bir de bir Amerikalıyı.
Um homem afro-americano, 30 anos, com desidratação grave.
Afrika Amerikalı erkek, otuzlu yaşlarda, şiddetli bir susuzluk çekiyor.
Parece ser um número americano.
Bir Amerikan numarası gibi görünüyor...
Eles estão à procura de um americano que acreditam pertencer a uma organização paramilitar.
Bir Amerikan paramiliter örgütü olduğuna inanılan kişileri arıyorlar.
O "Super-Homem" luta pela verdade, justiça e pelo sonho americano.
Superman gerçek ve adalet için Amerikanca bir yolla savaşır.
O "Super-Homem" evitou um "Chernobyl" americano.
Superman yine de Amerikan Çernobil'ini engellemeyi başardı.
Como é que um cidadão americano acabam num local como este?
Nasıl oluyor bir Amerikan vatandaşı kendini böyle bir yerde bulabiliyor?
É um nazi americano.
Amerikan bir Nazi.
Estamos num campo de concentração americano, mas, acha que os monstros são os alemães.
Bir Amerikan toplama kampında tutuklusun ama Almanların canavar olduğunu düşünüyorsun, ha?
E, sem prejudicar o projecto, ao pedir a um juiz que defeque no Código Americano no 40, sub-secção 3114.
Bir yargıca Amerika Birleşik Devletleri Anayasası 40. maddesi 3114. fıkrasına kıçını silmesini söyleyip, projeyi riske atmayarak.
O Ravi será o americano, o Darren.
Ravi'ye Amerikalı rolünü, Darren'ı verdik.
É a Noite de Futebol de Segunda-Feira, ou seja, futebol americano, ou seja, absolutamente nada de futebol!
Bu, Pazartesi Gecesi Futbolu yani Amerikan futbolu aslında futbol da değil yani!
Ela amanhã vai fazer o juramento para o Senado americano.
Amerika Birleşik Devletleri Senatosunda yarın yemin töreni var.
Em nome do governo dos Estados Unidos... E do povo americano... Ofereço as mais sinceras condolências...
Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti ve Amerikan halkı adına Prens Richard ve Kraliyet Ailesine ve onu tanıyıp sevenlere en derin taziyelerimi sunarım.
A Princesa Emily morreu em solo americano.
Prenses Emily Amerikan topraklarında öldü.
Atirador Americano.
Amerikalı keskin nişancı.
Bem como sobre aquilo em que acreditamos parace ser o mais devastador ataque terrorista em solo americano desde o 11 de setembro?
11 Eylül'den bu yana Amerikan toprağında en yıkıcı terörist saldırı olduğunu düşündüğümüz şeye ne dersin?
"Psicopata Americano".
"Amerikan Sapigi."
" 19 anos, Africano-Americano, cabelo curto.
" 19 yaşında, Afro-Amerikalı, kısa saçlı.
Contra as ordens do governo americano, atiraste bem na cara de Ibrahim Chechik.
Amerika Birleşik Devletleri hükümeti emirlerine doğrudan karşı geldin Ibrahim Chechik'i yüzünden vurdun.
Tínhamos um oficial americano a trazê-lo para LA e eu iria buscá-lo e levá-lo para a Capital.
Federal polis onu L.A.'ye getiriyordu. Ben de alıp başkente götürecektim.
Pode ter matado aquelas mulheres, pode ter sido cúmplice na morte das suas famílias, mas nada disso garantirá uma condenação num tribunal americano.
Bu kadınları öldürmüş olabilirsin ya da ailelerinin ölümünde rol oynamış olabilirsin ama bunlar Amerikan mahkemesinde suçlu bulunacağın anlamına gelmiyor
Ênfase no americano.
Amerikayı vurgularım
O noivo dela... Melhor, o marido dela, é americano.
Erkek arkadaşı yani kocası Amerikalı.
1 + 5 é um grupo anti-gay americano... Um círculo interno propagandeado por várias igrejas extremistas.
1 + 5, Amerikalı bir antigey grubu ve yakın çevresini aşırı uçtaki kiliseler oluşturuyor.
O meu palpite é que o motorista é americano.
Tahminimce sürücü Amerikalı.
1 + 5 é um grupo anti-gay americano.
1 + 5, Amerikalı bir antigey grubu.
1 + 5 é um grupo anti-gay americano.
- 1 + 5, Amerikalı bir antigey grubu.
És um rapaz Americano com dinheiro.
Sen parası olan Amerikalı bir çocuksun.
Um inglês, um chinês, um francês, um americano, um russo, um israelita e um saudita entram num bar. E estão todos de acordo.
Bir İngiliz, bir Çinli, bir Fransız, bir Amerikalı, bir Rus, bir İsrailli ve bir Suudi bir bara girip hemfikir olmuşlar.
Estavam a viver o sonho Americano.
Amerikan rüyasını yaşıyorlardı.
A Pope fez o que tinha de fazer... Relacionar-se com o público Americano.
Pope yapması gerekeni yaptı kendini Amerika halkıyla bağdaştırdı.
Nunca voltarei atrás da decisão de ser americano.
Amerikalı olmaktan asla vazgeçmeyeceğim.
Considero-me americano.
Kendimi Amerikalı gibi görüyorum.
Claro, mas o estado não liberta fundos a menos que seja americano ou seja imigrante legítimo.
Öyledir ama kurallar gereği Amerikan vatandaşı ya da göçmen değilseniz başvuruları yapamıyoruz.
Sou um americano.
Ben bir Amerikalıyım.
Norte-americano.
Kuzey Amerikalı yani.
Desde que tinha 6 anos. O seu Arquivo é um edifício incrível, merece sem dúvida uma categoria histórica, mas o estado não libertará fundos a menos que seja americano.
Arşiviniz inanılmaz bir yer, kesinlikle tarihi eser sayılmayı hak ediyor ama Amerikan vatandaşı değilseniz, devlet bu bina için fon ayırmayacaktır.
O sonho americano está morto!
Amerikan Rüya'sı artık öldü.
- para o prédio dos Arquivos... - O arsenal onde Washington jantou com o general Donatein de Vimeur. Só pode ser assinado por um cidadão americano.
Washington'un General Donatein de Vimeur ile cephanelikte yemek yediği sırada sadece Amerikan vatandaşları için onaylanabilir.
Ichabod Crane, americano.
Amerikalı Ichabod Crane.
Não sou advogada, mas se me permitir, eu gostaria de ajudá-lo a tornar-se americano.
Bak, ben avukat değilim ama izin verirsen Amerikan vatandaşı olma yolunda sana yardım etmek istiyorum.
É um pouco estranho, não é? Celebrar um feriado americano.
Bu biraz tuhaf değil mi, bir amerikan bayramını kutlamak?
O senhor é um verdadeiro herói americano.
Siz efendim, gerçek bir Amerikalı kahramansınız.
É americano?
Amerikalı mısın? Ha?
Cheias de dinheiro americano.
Amerikan para dolu.
Evidências que se aguentem num tribunal americano.
Amerikan mahkemesine delil olarak sunulacak bir kanıt.
Mas encontraram antes o americano.
Çok şükür, Amerikalıyı bulduk.
Tu és americano.
Amerikalısın.