Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Armas

Armas перевод на турецкий

27,980 параллельный перевод
Exactamente. A Kord faz tecnologia de ponta, armas de uso militar, tudo o que pode ameaçar a cidade.
Kord yeni teknoloji, askeri düzey silahlar üretiyor.
Encontrem as armas, rapazes.
Silahları bulun çocuklar.
Apanhar as armas.
Silah işini tek seferde halledecekti.
Temos de descobrir o que ele planeia fazer com as armas.
Bu silahlarla ne yapmak istiyor bulmalıyız çünkü belli ki iyi bir şey değil.
Ele conseguiu as flechas que você usou nos últimos 4 anos, as derreteu e fez armas com elas.
Sanırım Prometheus 4 yıl boyunca kullandığın çeşitli okları almış ve onları eriterek silaha dönüştürmüş.
Agora, diz aos teus homens para baixarem as armas.
Şimdi adamlarına silahlarını indirmelerini söyle.
- A vossa sorte é que esta nave tem uma máquina que duplica roupas e armas.
- Neyse ki şansınıza Dalgagüdücü'de eski kıyafetleri ve silahları kopyalayabilen bir makine var.
Actuam no mercado negro, especializados em criar armas bioquímicas.
Biyolojik silah üretimi konusunda uzman kara borsacılar.
- Sei lá, paredes de pedras, armas por tudo o lado, uma cascata como porta.
Bilmem. Taş duvarlar, her yerde silahlar, kapı yerine bir şelale...
Podem tornar-se armas.
Silaha dönüşebilirler.
Larguem as armas!
Silahlarınızı atın!
E, não quero parecer exagerado, mas, isto é o Santo Graal da próxima geração de armas de defesa.
Kulağa fazla abartılı gelmiyor olabilir ama bu şey yeni nesil savunma silahlarının kutsal kâsesi.
Diz aos teus homens para baixarem as armas.
Adamlarına ateş etmemelerini söyle.
Ele estava preso por tráfico de armas e drogas.
Adam silah kaçakçılığından yatıyordu.
Há uns antigos acampamentos e cabanas de caça não listados nesta zona onde podem conseguir armas e mantimentos, ou continuar para Norte até à aldeia de Ahuimanu e a Auto-Estrada 83.
O bölgede silah ve erzak bulabilecekleri eski ve gözlerden uzak kamp alanları ve av kulübeleri var. Kuzeye, Ahuimanu kasabasına ve 83. otoyola doğru yönelebilirler.
Condenações por agressão e posse de armas.
Saldırı ve silah bulundurmaktan hüküm giymiş.
O Tetch contou onde deixou as armas dos dois crimes e a balística confirmou, portanto, parece estar a contar a verdade.
Tetch iki suçu da işlediği silahları nereye attığını söyledi ve balistik eşleşme yapıldı. Yani görünüşe göre doğruyu söylüyor.
Levaram todas as armas, aqueles filhos da mãe!
Bütün silahları almış it herifler! Bütün silahları!
Vocês têm armas.
Sizin silahlarınız var.
Sim, mas não o criamos para armas.
Evet de silah için tasarlamadık.
Até a Teoria da Relatividade de Einstein foi aplicada para desenvolver as armas nucleares.
Einstein'ın izafiyet teorisi bile daha sonra nükleer silah gelişiminde uygulandı.
Então o que faz numa convenção de armas?
Peki silah fuarında ne işin var?
As nossas máquinas podem ser usadas em armas, se o cliente quiser.
Bazı malzemelerimiz silahların bir parçası olarak kullanılabiliyor. Müşteri isterse.
Sugiro que baixem as vossas armas.
Silahlarınızı indirmenizi tavsiye ederim.
Armas nucleares?
Nükleer silahlar mı?
Abaixem as vossas armas, soldados!
Askerler, silahlarınızı indirin!
Baixem as vossas armas.
Silahlarınızı bırakın.
Mantenham essas armas erguidas!
O silahlarını yukarıda tutun!
Precisamos de armas no Exército.
Ordudayken ihtiyacım vardı.
As armas só pioram as coisas.
Silah almak işleri daha da kötüleştiriyor.
Meu, crianças com armas.
Silahlı çocuklar.
Não quero armas em minha casa.
Evimde silah istemiyorum.
Não me apontem armas.
Silahlarınızı bana doğrultmayın.
Não confiaria armas a estes sonâmbulos, de qualquer forma.
Bu uyur gezerlerin eline zaten silah vermeye güvenemezdim.
Se virem um animal, passem a informação adiante àqueles que têm armas.
Eğer bir hayvan görürseniz, sıradan silahlı olanlara haber verin.
E armas?
Ya silahlar?
A Torus tem exércitos a postos, ouviste? Drones caças, ZMP, armas nucleares!
Torus'un daimi orduları, insansız savaş araçları, ZMP'leri, füzeleri var!
As tuas armas são...
Silahlarınız...
O contacto dele em Dade orientou um carregamento de armas.
- Koca adam. Naber? - Naber?
Qualquer coisa com um porão de carga muito espaçoso. Hiperdrive, escudos, armas.
Sadece kargo için biraz alan hipersürücü, kalkanlar ve silahlar.
Tenho as minhas próprias armas.
Benim kendi silahlarım var.
Nada faz sentido, mas vamos precisar de muitas armas.
Bunların hiç birinin sebebi yok Ama silaha ihtiyacımız var Çok fazla silaha
- Que é um ornamento de capô, Pete.
Bu bir kaput arması, Pete.
Olhem quem comprou um bilhete para uma exibição de armas!
Neler görüyorum böyle?
Armas de aço...
Taş gibi kaslar...
Falta o saco de armas.
Silah çantası kayıp.
Ou a mãe de luto que odeia tanto facto de que o seu filho fosse um caçador, que ela escondia suas armas, sabotava o seu jipe, faria qualquer coisa que o impedisse de caçar.
Ya da oğlunun avcı olmasından nefret eden üzüntü üçündeki anne. Eşyalarını saklıyor, arabasını bozuyor onu avlanmaktan uzak tutmak için elinden geleni yapıyordu.
Bom, sem a Rowena, estamos com poucas armas.
Rowena olmadan gücümüz az.
Mantêm as armas abaixadas.
1 00 : 20 : 18,469 - - 00 : 20 : 21,971 Bu şehir kontrolden çıktı ve sen kurtaramadın. Silahını indir.
Armas, armas!
Silahlar, silahlar!
Baixem as armas.
Silahlarınızı indirin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]