Translate.vc / португальский → турецкий / Atari
Atari перевод на турецкий
217 параллельный перевод
Fui á casa de jogos ao lado da lavandaria... e estavam todos a jogar...
Çamaşırhanenin oradaki atari oyun salonuna gittim ve bir oyun oynuyorlardı...
- O Stocker. É o jogo de vídeo dele.
Onun atari oyunu.
- Vá jogar uns jogos de vídeo.
- Git ve biraz atari oyna.
Até um salão de jogos?
Atari salonuna mı?
Pessoal, para o salão de jogos!
Haydi ahbaplar atari salonuna!
Cabrão jogador de Tecmo Bowl.
Atari hastası hergele.
- Querem jogar stickball?
- Atari oynamak isteyen var mı?
Passei a minha adolescência em casas de jogos.
Atari salonlarında çok para harcadım.
És fantástica em jogos de vídeo.
Atari oyununda gerçekten çok iyisin.
Nós temos um Coleco-Vision ligado a uma T.V. a preto e branco.
Siyah beyaz TV'ye bağlı bir Atari var. Tanrım.
Há jogos como "Space Invaders" e "Asteroids" à venda por $ 200.
Eski atari oyunlarını alabilirsin, mesela Uzay İstilacıları ve Asteroitleri 200 dolara.
Os jogos não ficam bem num quarto de visitas decorado com antiguidades.
Antika eşyalarla dolu olan bir misafir odasına atari oyunlarının uyacağını hiç sanmıyorum.
Joga consola enquanto assiste a um filme pornô.
Sen atari oynarken porno seyrediyorsun resimlerin üstünde film.
Pai, no meu aniversário posso receber um Atari?
Baba, doğum günüm için atari alabilir miyim?
- Atari.
- Atari.
Mas o Dr. Schweiber disse ao Neal que lhe ia oferecer um Atari no aniversário.
Ama Dr. Schweiber, Neal'a doğum günü için atari alacağını söyledi.
Porque eu vou comprar-lhe um Atari, mas é uma surpresa.
Çünkü ona sürpriz olarak bir atari alıyorum.
Ele disse-me que ia comprar o Atari para o Neal. Então?
Neal'a atari alacağını söyledi.
Peço desculpa. Estive em casa do Neal a jogar com o Atari.
Özür dilerim, Neal'ın evinde atari oynuyordum.
... cenas de amor lésbico intercaladas com jogos e sanduíches gratuitas. Caramba!
Atari oyunları ve bedava sandviçlerin araya serpiştirildiği Lezbiyen aşk sahneleri
Não deveriamos ter ido jogar Arcade.
Atari salonuna gitmemeliydik.
Vão aos videogames da rua Hillcrest.
Hillcrest'teki atari salonuna gidebilirsiniz.
Videogames em uma boate?
Bir gece klübünde atari ha?
É o jogo em que a toupeira põe a cabeça de fora.
Hayır, aslında bir köstebeğin sürekli kafasını çıkardığı bir atari oyunu.
Espero que estejam algures a comprar-me um Atari.
Umarım bana Atari alıyorlardır.
- Um desafio na consola de jogos?
- Atari oyunu düellosu mu?
- Um desafio na consola de jogos.
- Atari oyunu düellosu.
Quero comprar uma consola Atari e vários jogos.
Bir Atari almak istiyorum, bir bilgisayar, video oyunları.
A Atari também é fixe.
Zaten Atari daha güzel.
COISAS QUE QUERO FAZER QUANDO ISTO TUDO ACABAR COMPRAR UMA ATARI SER O AVÔ MAIS FIXE DO MUNDO
BU BİTTİĞİ ZAMAN YAPMAK İSTEDİKLERİM :
Quer dizer, tenho de consultar o feiticeiro de Atari-Sega-Nendo.
Yani gidip, Atari-Sega-Nendo büyücüsüyle görüşmem gerekiyor.
Tenta o salão de jogos.
Atari salonuna bak.
Sou óptimo no jogo de arcada.
Atari oyunlarında harikayımdır.
O jogo de arcada é muito mais fácil!
Atari oyunu çok daha kolaydı!
Tinha uma televisão enorme e um Atari, com os jogos Donkey Kong, Asteroids e Frogger.
Dev ekran bir televizyonu ve içinde Donkey Kong, Asteroids ve Frogger olan bir oyun makinesi vardı. En sevdiğim oyunlar yani...
Vais chegar até Atari. E dalí...
İşte otobüs biletin Atari'ye gider gitmez telefon et
Levarás a Zaara para Atari de comboio. Ela está completamente sozinha...
Zaara'yı Atari'ye kadar götürecek ve onu trene bindireceksin
Sim, o cadáver que alguém espremeu no "Sr.ª. Pac-Man".
Evet, biri cesedi atari dolabına tıktı.
Eu só fui ao salão de jogos para o assustar.
Ben atari salonuna sadece onu korkutmak için gitmiştim.
Há um salão de jogos de computador na Vermont.
Vermont'da bir atari salonu var.
O Kim está num salão de jogos de computador na Vermont.
Kim Vermont'daki bir atari salonunda.
Leva o Jake ao salão de jogos... e não voltes antes de esgotares as moedas de 25. Certo.
Jake'le atari salonuna gidin ve çeyreklikler tükenene kadar da gelmeyin.
Querem jogar consola? Não, vai lá vomitar com ela.
"Atari falan oynamak ister misin?" Ben de, "Hayır, Kusmukla çıkacağım" diyorum.
É como num jogo de arcada.
Sanki atari salonunda gibi oluyorum.
Então vejo-te no salão de jogos depois da escola.
O zaman yarın okuldan sonra seninle atari salonunda buluşuruz.
Jogámos uns video games nas galerias.
Oyun salonunda durup biraz atari oynadık.
Fomos para uma sala de jogos, jogámos um bocado e depois fui a pé para casa.
Atari salonuna gidip, bir kaç oyun oynadık, ve sonra ben eve geldim.
Trata-se de reflexos em jogos de vídeo.
Her şeyi atari oyunu reflekslerine indirgiyor.
É a única fotografia dele. Não se consegue ver o que é. No entanto, é monstruosamente grande.
neye benzediği tam olarak bilinmiyor korkunç derecede büyük beyler, General Sherman'ı yakalamaya gidiyorum aman tanr- - elektronik mağazasına gideceğiz, bir hamburger kapacağız ve son olarakda atari salonuna büyükbaba yaşlı bir adam, bize kim güvenirki
Um conjunto de vídeo Atari.
Atari video seti.
Sincronização e Verificação Ortográfica : Ricardo Costa
1 ) Bir Atari almak.