Translate.vc / португальский → турецкий / Athos
Athos перевод на турецкий
259 параллельный перевод
Visitou muitos mosteiros da Sibéria e Rússia Central. Foi em peregrinação ao monte Athos e Jerusalém.
Sibirya ve Orta Rusya'da birçok manastırı ziyaret etti Yunanistan'daki kutsal Athos Dağı'na ve Kudüs'e hac ziyaretleri yaptı.
Almirante Athos Aulenti.
Neden? Ne yaptı ki? Ne mi yaptı?
Condecorado com a grande Cruz de Ouro.
Amiral Athos Aulenti.
Do Athos ou do D'Artagnan?
Athos mu, Artagnan mı?
Athos, por favor, telefona à Madame Olimpia.
Athos, Madam Olimpia'ya haber ver.
Athos.
Athos.
- Cumprimentas assim os convidados?
- Athos, misafirlerimizi böyle mi ağırlıyorsun?
Athos, não podes lutar com este rapaz.
Athos, bu çocukla dövüşemezsin.
- Athos, Porthos e Aramis.
- Athos, Porthos and Aramis.
Porque é que o Athos está sentado sózinho?
Athos, neden tek başına oturuyor?
Athos, porque não te juntas a nós?
Athos, niçin bize katılmıyorsun?
- Esteve no monte Athos na Grécia?
- Yunanistan'daki Athos dağına gittin mi? - Evet.
E o Athos, como estará?
Acaba Athos nasıl şu anda?
Raul, filho de Athos.
Raoul, Athos'un oğlu.
Raul, filho de Athos, retirou o seu pedido de entrada para os Mosqueteiros.
Athos'un oğlu Raoul silahşörlere katılma talebini geri çekmiş.
Se o grande Athos oferece, o grande d'Artagnan tem de aceitar.
Ve büyük Athos sunuyorsa, büyük D'Artagnan içmelidir.
- Athos, eu...
- Athos,...
- Athos! - E um covarde!
Bir köpek ve bir korkak!
'Sua Majestade lamenta informar-vos'que Raul, filho de Athos,'foi morto em combate.'
"Majesteleri, Athos'un oğlu Raoul'un görev sırasında şehit düştüğünü üzülerek bildirir."
O Athos já sabe?
Athos bunu biliyor mu?
Athos, meu amigo...
Athos, dostum...
Athos, ouve-me! Ouve-me!
Athos, beni dinle!
Se ele se tornou nosso inimigo, devemos perguntar porquê.
Athos! Şimdi o düşmanımız olduysa, kendimize neden diye sormalıyız.
O Athos desapareceu.
Ama Athos gitmiş.
O D'Artagnan, o Athos e eu estávamos a jantar.
O geceyi hatırlıyorum.D'Artagnan, Athos ve ben yemekteydik.
Compreendes, Athos?
Onu anlıyor musun, Athos? Kafamı karıştırıyor.
Eu compreendo a tua razão, Athos.
Senin nedenini anlıyorum, Athos.
Athos... se falharmos esta tentativa - o que é bem provável - sentir-me-ia honrado de morrer ao teu lado.
Eğer bu girişimde başarısız olursak ki büyük ihtimalle olacağız. Senin yanında ölmekten şeref duyarım.
Isto não é por mim, Athos. É por tudo o que em tempos fomos... e que poderemos voltar a ser.
Bunu benim için değil, Athos bir zamanlar sahip olduğumuz ve olabileceğim şeyler için yap.
De manhã, manda-nos chamar ao palácio para te aconselharmos.
Ve sabah olunca, Athos, Porthos ve Aramis'i danışmanların olarak saraya çağırt. Sonra her şey yoluna girer.
Quero que caceis o Porthos, o Athos e o Aramis e que me tragais as suas cabeças.
Porthos, Athos ve Aramis'i bulacaksın. Bana kellelerini getireceksin.
Vá lá Athos.
Hadi, Athos.
Atos, Aramis... e você deve ser Portos.
Athos, aramıs... Ve sen de porthos olmalısın.
- Não preste atenção ao Athos.
Athos'a bakma.
- Athos estava... - A testar-te. - A testar-me?
Athos seni test ediyordu.
Estou mais leve dois quilos e dois dentes, mas até agora estou bem. Isto aqui parece o Monte Athos.
Bana yapacağını yaptı, şimdiye kadar iki dişimi kaybettim ama iyi sayılırım.
Athos!
Athos!
Athos! Vais para fora.
Evet, sen dışarı çık bakalım!
Teyla Emmagan de Athos.
Teyla Emmagan Athosya'dan.
Athos.
- Athosya. - Athosya...
Athos, nunca estive lá...
Orada hiç bulunmadım.
Não, eu entrei isto na Grécia quando o Metropolita e eu estava em uma peregrinação a Athos.
Hayır Yunanistan'da Metropolis Kilisesinden aldım. ... ve Athos dağındaki Agion Oros'da Hacı olurken kullandım.
Acabou de voltar da Nova Athos.
Yeni Athos'dan şimdi döndük.
Os Três Mosqueteiros. Repete! "O senhor mandou chamar-me?" disse Athos.
Tekrar edin! "Benim için gönderildiniz, efendim" dedi Athos.
Para de fazer isso e abre o livro, Jamal. Athos?
Kesin şunu ve kitabı açın, Jamal.
No livro de Alexandre Dumas, "Os Três Mosqueteiros", dois dos mosqueteiros chamam-se Athos e Porthos.
Alexandre Dumas'ın "Üç Silahşörler" adlı kitabında, silahşörlerden ikisinin adı Athos ve Porthos'dur.
Queria ter-te dito mais cedo... mas eu apenas soube quando voltei com a Dr. Keller de Nova Athos.
Sana daha önce söylemek istedim, ama Dr. Keller'la Yeni Atos'tan döner dönmez öğrendim.
Quando a Teyla e eu fomos à Nova Athos ele estava lá.
Teyla ve ben Yeni Athos'dayken, o da oradaydı.
Athos, espera!
Bekle!
Imundícies.
Athos
Athos?
Evet, Athosya.