Translate.vc / португальский → турецкий / Babé
Babé перевод на турецкий
563 параллельный перевод
Que ideia... dar a nossa genebra a esses canibais!
Plana bak be, Babe... kaliteli cinimizi yamyamlara harcıyor.
Como os canibais fizeram com Babe!
Eminim o yamyamlar Babe'ye aynısını yaptı.
Babe está bem! Mandei-o a Zanzibar!
Babe'nin bir şeyi yok, onu Zanzibar'a gönderdim.
Babe, diz a Bumbu que cumpra as minhas ordens.
Babe, Bumbu'ya söyle emirlerimi uygulasın.
Babe!
Babe!
Mas não iremos ver ao Babe Ruth e a tumba do Grant.
Babe Ruth ve Grant's Tomb'da bir yıldız olmadan New York'tan gitmek yok.
- Que se passa?
- Sana ne oldu, Babe?
"Cinderella Man". Sensacional, Babe.
"Külkedisi Erkeği." Bu müthiş Babe, müthiş.
- Sou Mary Dawson, estenógrafa.
- Ben stenocuyum. Mary Dawson. - Sen dahisin, Babe, dahi.
- És genial, Babe. Mudei-me para casa da Mabel Dawson, não vá o Cobb pôr-se a bisbilhotar.
Mabel Dawson'ın dairesine taşındım, bakarsın Cobb araştırma yapar.
- Apetece-me beijar-te.
- Babe, seni öpebilirim! - Hayır. Hayır.
- E vais tê-las.
- Alacaksın, Babe.
Que se passa?
Ne oldu, Babe?
- És tola, Babe.
- Sen bir salaksın, Babe.
- Onde se meteram?
- Herkes nerede? - Haydi, Babe.
- Babe, está tudo a postos.
Topçular hazır.
Cala-te, Babe.
Dur, Babe. Dur.
- Sensacional, Babe!
- Bu harika!
- Desculpa, Babe, entusiasmei-me.
- Özür dilerim. Kendimi kaptırdım.
É duro, Babe.
Bu çok zor bir durum, Babe.
Que és a Babe Bennett, que o usaste?
Babe Bennett olduğunu mu? Onu serseme dönüştürdüğünü mü?
LOUISE ( BABE ) BENNETT GANHA PRÉMIO PULITZER DE JORNALISMO
LOUISE ( BABE ) BENNETT PULITZER ÖDÜLÜ ALDI
Não posso deixar-te despedires-te.
Babe, istifa etmene izin veremem.
Estou? Babe Bennett?
Babe Bennett?
Meritíssimo, chamamos a primeira testemunha, Louise "Babe" Bennett.
Sayın Yargıç, ilk tanığımızı, Louise "Babe" Bennett'ı çağırıyoruz.
Ao despedir-se, disse-me que ele era sensacional e eu acredito na Babe Bennett. Sou o chefe dela.
Onun editörüyüm.
Que tal ficares de fora na próxima, babe, huh?
Diğerine geçmeye ne dersin bebeğim, huh?
Meu amigo Babe Kozak.
Arkadaşım Babe Kozak.
Babe a conheceu em um salão de baile.
Babe ucuz bir gece kulübünden buldu.
Babe se faz de duro às vezes, mas teme o Net.
Babe ara sıra sinirleniyor, ama Red'den korkar.
Baby e eu acreditávamos que era melhor fugir pelo passo.
Babe'le en iyi giriş yolu geçit diye düşündük.
- Net e Baby não sabem.
- Red bilmiyor, Babe de.
Temia que Baby o tivesse matado.
Babe'in onu öldürmesinden korkmuştum.
Depois de sacudir o Net, Baby foi ao armazém.
Babe, Red'i bayıltır bayıltmaz dükkana koştu.
Logo ouvi o Pard latir, e Babe Ihe atirou o atiçador.
Sonra Pard'ın havladığını duydum ve Babe ona bir maşa fırlattı.
Pensei que se voltasse poderia lhe rechaçar.
Babe gelirse onu uzak tutar diye.
Vamos, Baby.
Yürü, Babe.
E quando Baby apareceu, voltei a fugir.
Babe karşıma çıkınca yeniden kaçtım.
- Não deixo de pensar no Babe e Net.
- Babe'le Red'i düşünüyorum.
Ainda não identificaram o Baby e o net.
Babe'le Red'in kimliği henüz tespit edilemedi.
Achas que eu quero que ele babe o meu cachimbo?
Düşünsene sen içerken adamın ağzının suyu akıyordur?
Babe Ruth marcou o record de home runs, 60 em 1927.
En çok sayıyı 1927'de 60 sayıyla Babe Ruth yaptı.
Babe, quando chegar a hora, o que for que fizermos tem de ser rápido.
Babe, zamanı gelince ne yapmamız gerekiyorsa elimizi çabuk tutmalıyız.
O Babe Jenkins.
Babe Jenkins.
Queres um beijinho, Babe?
Peşinde olduğun bir öpücük mü Babe?
Babe, vai ver se vês alguma coisa.
Babe, şuraya çık, kıpırdayan var mı bak.
Levanta-te, Babe.
Kalk Babe.
O Babe tinha razäo.
Babe haklıymış.
Eu era o Babe Ruth da Rua 81!
Cadde'nin şampiyonu bendim.
Vamos lá, Babe!
Haydi Babe!
Temos os vencedores esta noite, Babe.
Bu akşam biz kazanacağız Babe.