Translate.vc / португальский → турецкий / Beacon
Beacon перевод на турецкий
293 параллельный перевод
Está lá. TV Beacon?
Alo, Bacon TV?
Certo, senhor. Ligue-me para Beacon Hill.
Anlaşıldı, efendim.
O irmão do gerente... está na administração da Con-Oil de Beacon.
Banka müdürünün kardeşi Beacon City'deki Con-Sol Petrol'ün yönetim kurulunda.
E agora senhoras e senhores, especialmente senhores... Temos o prazer de apresentar o orgulho e a alegria de Beacon.
Ve şimdi, bayanlar ve baylar, özellikle de siz baylar, Beacon City'nin neşe ve gurur kaynağını iftiharla sunuyoruz.
... Banco de Beacon assaltado a semana passada... com a ajuda de dois cümplices, fugiram com mais de três quartos.
Geçen haftaki Beacon City banka soygununda iki yardakçıyla birlikte, 750,000 dolardan fazlasıyla kaçtılar.
É procurado pelo assalto ao Banco de Beacon City, Texas... que lhes rendeu 7 50 mil dólares.
Çift, Beacon City, Teksas'taki, 750,000 doların çalındığı son banka soygunundan aranıyor.
Por Richardsville Pike para Beacon Hill... é o único caminho livre.
Richardsville Pike ile Beacon tepesi arası, temiz olan tek yol.
Vão para a antiga igreja, em Beacon Hill.
Beacon tepesindeki eski kiliseye gidin.
Beacon Terra 1 localizado.
Beacon Terra 1alıcısına kilitlendim.
Eu gosto de Beacon Town.
Beacontown'ı seviyorum.
Beacon Town não ganhou um jogo nos últimos três anos.
Beacontown yıllardır maç kazanamadı, 3 yıl falandır.
Estou no Teatro Beacon, em perseguição ao Penetra.
Ben Beacon Tiyatrosun da Parti Sapığını kovalıyorum.
articulações ricas em Hill de Baliza.
Beacon Hill'deki zenginlere.
A falar. Em Beacon.
Hani, tam Beacon'da.
Faço as admissões no Blue Beacon, o serviço de saúde dela.
Sigorta şirketi Blue Beacon'dan geliyorum.
Trace uma rota para o farol 147, um quarto de impulso... e seja subtil.
Beacon 147 için bir rota ayarla, bir-çeyrek atım... ve nazik ol.
A preparar rota para o farol um-quatro-sete.
Beacon bir-dört-yedi için rota ayarlanıyor.
Introduz apenas farol 147.
Hemen beacon 147'e gir.
Estamos numa rota segura até ao sinal.
Beacon'da devam ediyoruz.
podemos chegar ao sinal em menos de uma hora.
Yaklaşık bir saatin altında beacon'da olabiliriz.
Aquele sinal está a marcar um poço de gravidade.
Şu beacon yerçekimini ortaya çıkartıyor.
Sinal da Confederação... identificado como transmissor um-quatro-sete.
Konfederasyon uydusu... tanımlanan kimliği beacon bir-dört-yedi.
E o localizador? Abafado
- Ya beacon vericisi?
Este localizador foi instalado às pressas
Bu beacon aceleyle takılmış.
Eu acabei de rastrear o ponto de conexão entre o localizador PK e o sistema nervoso de Moya E?
Moya'nın sinir sistemi ile Peacekeeper beacon'u arasındaki bağlantıların taramasını bitirdim.
O localizador não está mais transmitindo
Bitti! Beacon artık yayın yapmıyor!
Beacon Hill Casa Cidade, de Max e Letícia Fairbanks.
Max ve Lutetia Fairbanks'in Beacon Hill'deki evleri.
Porque eu cresci em Beacon Hill, o que te deu entrada nos amigos ricos da família quem podiam investir nos teus negócios aventureiros.
Böylece varlıklı aile dostlarımızın girişimlerine yatırım yapmalarını sağlayabildin.
Grande casa cidade.
Büyük bir ev. Beacon Hill'de.
Beacon Hill. Estou a tentar saber se o filho da puta arrogante falido que é o proprietário do lugar, talvez tramou-se a ele próprio.
Evin sahibi olan kibirli ve batık o.. spu çocuğu işi kendisi mi ayarladı acaba diyorum.
Vamos defender Brooke Windham, cujo marido abastado foi morto a tiro na mansão deles em Beacon Hill.
Brooke Windham'ı savunuyoruz. Zengin eşi Beacon Hill'de evlerinde vurulmuş, ölü olarak bulundu.
São da Igreja de First Beacon?
First Beacon'dan mı?
O beacon de localização deixou de emitir há 27 minutos.
İz sürme aleti 27 dakika önce sustu.
CINEMA BEACON ANI DIFRANCO
BEACON TİYATROSU ANI DIFRANCO
Mas o Akron Beacon noticiou que um avião foi evacuado às 11 : 15, o que faz desse o vôo 93.
Ama buna karşılık, "Akron Beacon" gazetesi, 93 sefer sayılı uçak olması kuvvetle muhtemel olan bir uçağın, saat 11 : 15'te boşaltıldığını bildirir.
Vê-se Beacon Hill.
Beacon Hill, kendiniz görebilirsiniz.
A Polly testa as águas com "acorn" ( bolota ). E o Dylan responde com um golpe ao tronco : "beacon" ( farol ) para 20.
Polly şansını "Palamut" kelimesi ile zorluyor ama Dylan hemen "Pastırma" kelimesiyle cevabını veriyor.
Will Beacon, Agência Central de Inteligência.
Will Beacon, Merkezi Haberalma Teşkilatı.
De Beacon Hill.
Beacon Hill.
Preciso que averigues acerca dum médico que trabalhava em Beacon Hill...
Eskiden Beacon Hill'de çalışan doktoru bulman lazım.
Depois do Ikea amanhã, queres ir ver a Margaret Cho ao Beacon?
Yarın alışverişten sonra Beacon'daki Margaret Cho'ya gidelim mi?
Nem o Mavis Beacon escreve isso.
Mavis Beacon bile 90 basamaz.
Encontra-te comigo na esquina sudoeste entre a Beacon e a 64th street ás 3 : 30.
Fener ve 64. sokağın güneybatı köşesinde 15 : 30'da benimle buluş.
Beacon Hills também já está pacifica.
Beacon Hill de sakin.
Children's Beacon.
Çocuk Feneri.
É conselheiro em Children's Beacon.
Çocuk Feneri'nde danışman.
South Street com a Beacon.
Güney Caddesi ve çevresi.
Medusa, Medusa, aqui é Day Beacon, responda.
Medusa, Medusa. Burası Day Beacon. Tamam.
Aqui Day Beacon, responda.
Burası Day Beacon. Tamam.
- Ani de Franco está no Beacon.
- Ani de Franco, Beacon'daymış.
Voltámos ao Beacon Theatre, pela terceira vez consecutiva.
Tekrar Beacon Theater'dayız.