Translate.vc / португальский → турецкий / Boca
Boca перевод на турецкий
22,510 параллельный перевод
"Não consigo sentir a boca." Eu disse : "O quê?"
" Birşeyler söyle!
Olhei para baixo e estava cheia de baba a escorrer-lhe da boca.
"Ağzımı hissedemiyorum."
Nem abri a boca. Limitei-me a sair.
Dedi, " Aynen,'senle ben biz kardeşiz, bu yüzden.
Capturei dois dos maiores chefes do crime da cidade, quase foi morto, agora o IAB e o FBI estão a tentar culpar-me, e estás a dizer-me para manter a boca calada.
- Dalga mı geçiyorsun? Şehrin en büyük iki suç baronunu yakalıyorum, neredeyse öldürülüyorum İç İşleri ve federaller suçu üzerime yıkmaya çalışıyor sen de bana çeneni kapalı tut diyorsun.
Algo sobre um Malinois Belga ter invadido a cozinha deles com um rato na boca antes da dona morena do cão o poder deter.
Uzun boylu esmer sahibi onu tutamadan ağzında bir sıçanla mutfağa dalan bir Belçika Malinois Köpeği'yle ilgili sorun yaşamışlar.
Se queres viver, mantém a boca calada.
Hayatta kalmak istiyorsan çeneni kapa.
A taxa de progressão passou os limites, e a gripe não causa hemorragia na boca.
Ters etki olamaz ve grip yüzünden de ağızdan kan gelmez.
Tem cuidado com a tua boca.
Adam gibi konuş.
"Mexam a língua, sílabas na boca, " com esse sentimento.
Konuşuyorsun, ağzından laflar çıkıyor, hislerin varmış gibi davranıyorsun.
Senti algo na boca do meu estômago, como se os ovos estivessem lá presos, por partir.
Midemin altında bir şey hissettim, sanki orama kırılmamış yumurtalar yapışmış gibiydi.
Pegue nisto, encoste à boca e sorva a ostra como se sugasse a água do mar de uma concha.
Şunu alıp ağzına koyuyorsun ve istiridyeyi kabuktan deniz suyu çeker gibi emiyorsun.
- Queimaste a boca?
- Ağzını mı yaktı?
E uma mariposa branca voou da boca dela para a minha.
Ve onun ağzından benim ağzıma beyaz bir güve uçtu.
Gostaria de dar as boas-vindas ao maior defensor da URSS, mas quero saber quem é este senhor Neruda que fala de paz com a boca cheia apoiando ao mesmo tempo os grevistas que atacam as autoridades.
SSCB'nin en büyük savunucusuna hoş geldin demek isterim ama önce Bay Neruda kimdir, tanımak isterim. Çünkü ağzı barış sözcükleri ile doluyken grev yapanları, kamu güçlerimize karşı destekliyor.
" venho falar pela vossa boca morta.
Ölü ağzınızla, konuşmaya geldim.
Cala a boca, velhote.
Kapa çeneni babalık.
Cala a boca antes que te corte a garganta.
Boğazına bıçağı saplamadan önce çeneni kapat.
Cala a boca e conduz.
Kapa çeneni de sür.
Todos os dias meti uma arma na boca.
Her sabah ağzıma silahı dayıyorum.
Cala essa boca.
- Kapa çeneni!
- Cale essa boca antes que a parta toda.
- nihayetinde... - Ben yapmadan önce kapa şu lanet çeneni.
Quando puderes, mete uma empresa na tua boca.
Fırsat buldukça şirketlerin tadına bak.
O que me excita ao ver uma mulher a metê-lo na boca, depois de sexo anal sem proteção.
Kadının, prezervatifsiz bir seksten sonra penisi ağzına almasında bu kadar cazip olan nedir?
Do rabo para a boca.
Götten ağza.
Tens espuma a sair da boca!
- Ağzından köpükler çıkıyor.
Se não depilar, vai ficar com pelos na boca!
- Sonra ağız dolusu yemelisiniz.
Não podemos arriscar que voltes para o rebanho e abras a boca.
Sürüye geri dönüp bildiklerimizi onlara açıklamanı istemeyiz.
E não enviarei um civil para a boca do leão sem treino adequado.
Yeterli eğitimi bulunmayan bir sivili de aslanın inine gönderecek halim yok.
Será que consegues fazer isso, sem respirares para a minha boca.
Ağızdan nefes almadan bunu yapmanın yolu yok mu?
Já te mijámos na boca em Palm Springs, porque eu e a Shaun te desafiámos.
Bir keresinde Palm Springs'teyken sırf Shaun'la iddiaya girdik diye senin ağzına işememize izin vermiştin.
Cale a boca.
- Kapa çeneni.
Abre a boca!
Aç ağzını!
Abre a boca.
Ağzını aç.
Abre a merda da boca!
Sıçtığımın ağzını aç.
- Cala a boca!
- Kapa çeneni!
Deixa ver essa boca.
Oralarda ne var bir bakalım.
Bonita boca.
Ağzın iyi laf yapıyor.
Este usa rapidez de boca.
Ağız çabukluğu.
Bom, então sugiro que cales a boca e faças a merda do teu trabalho.
O halde çeneni kapat da işini yap.
Tens de calar essa boca e deixar-me tratar disto, OK?
Çeneni kapat, bu işi de bana bırak, olur mu?
Cala essa boca e fica aí.
- Kapa çeneni de otur şuraya.
Vê a minha boca. - Oxalá fosse assim tão simples.
- Keşke bu kadar basit olsaydı.
Todas as manhãs, eu acordo com esta sensação de enjoo na boca do estômago.
Her sabah, midemin derinliklerinde bir bulantı ile uyanıyorum.
Cuidado para não queimares a boca.
Dikkat et, ağzını yakma.
Olha-a nos olhos, agarra-lhe o pescoço por trás, não dizes nada e depois mandas-lhe uma foda na boca com a língua.
Gözlerinin içine bak boynunun arkasından tut tek kelime etme ve dilinle ağzını sik.
Ela disse : "Tenho a boca dormente. Não sinto a boca."
Dedi ki,
" Tiraste-me as palavras da boca.
Arkasını döndüğünde, kenetlendik.
Cala a tua boca sangrenta, Paddy.
- Sus be Paddy.
- Cala essa boca, Michael Smyth.
Kapa çeneni, Michael Smyth!
Do rabo para a boca.
Analdan orala geçmek, AOG'nin anlamı yani.
Derrete-se na boca.
Ağzınızda dağılıyor.