Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Boda

Boda перевод на турецкий

210 параллельный перевод
Por que é que o Dr. Waldman está atrasado para a boda?
Neden Dr. Waldman düğüne gecikti?
É pena não festejarmos a boda, eu cá adoro copos d'água.
Ne yazık ki düğünde oturacak yer yok. Aman sen de!
Queria celebrar a tua boda.
Bir düğün olsun istiyordum!
Esquece os convites da boda e tudo o resto.
Düğün davetiyelerini ve diğer şeyleri unut gitsin.
Que bom. Convidas-nos para a boda?
Düğüne davetli miyiz?
Os restos do repasto dos funerais serviram para a boda!
Cenaze sofrasında sıcak yenen etler, düğün sofrasında söğüş olarak verildi.
O barão Gruda te dará a oportunidade de demonstrares lealdade na boda. Gruda.
Baron Gruda düğünde sana bağIıIık gösterme fırsatı verecek.
A boda está marcada para o próximo dia 24 de Abril.
Düğün Nisanın dördüne ayarladı.
Apenas quero saber o que fazes aquí nas vésperas da minha boda.
Tanrıçanın soluk bakışı. Sadece düğünümden bir gün önce burada ne işin var bilmek istiyorum.
Quase arruinaste a minha vida e agora queres arruinar a minha boda?
Düğünümü mahvetmeden de hayatımı mahvetmiş olman yetmez mi?
Quer enviar jornalistas para relatar a boda de Tracy.
Tracy'nin düğününü çekmesi için iki muhabir göndermek istiyor.
- Se permitisses que um reporter e um fotógrafo fizessem a cobertura da boda de Tracy o editor prometeu que não publicaria este artígo sobre o teu marido.
Bir muhabir ve bir fotoğrafçıyı, Tracy'nin düğününü çekmesi için evine alırsan, editör kocanla ilgili makaleyi yayınlamamaya söz veriyor.
Nenhum intruso estragará a minha boda. - Tracy.
Davetsiz misafirlerin düğünümü mahvetmesini istemiyorum.
O teu tío quer que um reporter e um fotógrafo da revista'Espiar'cubram a tu boda.
Willie Amcan Casus Dergisi'nden düğününü çekmek için bir fotoğrafçı ve haberci ağırlamamızı istiyor.
Olha, vais fazer com que nos expulsem ainda antes da boda.
Bak Huckleberry, hikâyeyi alamadan bizi buradan attıracaksın.
- O Sr. Lord virá à boda?
Hayır.
Este é o Sr. Connor, da'Espiar'. Vai fazer a cobertura da boda.
George, bu Casus Dergisi'nden Bay Connor.
- Regressou para a boda?
Boşandınız manşet oldu. Şimdi düğün için mi geldiniz?
- O presente para a boda.
- Düğün hediyem.
Sr. Lord. Ainda não lhe agradeci o ter vindo para a boda.
Bay Lord, düğün için döndüğünüze teşekkür etme fırsatı bulamadım.
- Vai ser uma linda boda.
- Güzel bir düğün olacak.
Já que não vou à boda, posso beijar a noiva?
Yarın düğünde olmayacağıma göre gelini öpemeyecek miyim?
Bom, parece que depois de tudo, sempre vai haver uma boda.
Her şeye rağmen düğün olacak galiba.
- Somos dispensaveis. - Mas vão ficar para a boda! ?
- Düğüne kalacaksınız, değil mi?
- Nem sei se vai haver boda.
Düğün olacağından emin değilim.
- E logo na véspera da boda!
- Düğün arifende. - Katıldığımı söyledim.
- Na véspera da tua boda.
- Düğün arifende. - Onu söyledin.
- Mas vai haver boda, George?
- Düğün olacak mı George?
- Diz-lhes : "Já lhes frustrei uma boda".
Onlara şöyle de... İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
Há dois anos, frustrei-lhes uma boda aquando do rapto em Maryland.
İki yıl önce Maryland'e kaçarak seni bir düğünden mahrum ettim.
Ainda hei-de beber na tua boda.
Dayan, daha seni evlendirmemiz gerekiyor...
- Já às compras para a boda?
- Düğün alışverişine mi çıktınız yoksa?
Não, aconteceu na nossa boda.
Hayır. Düğünümüzde oldu.
Quem é que achas que pagará a sua boda?
Ve bu düğünün masraflarını kim ödemek zorunda kalacak?
Com a boda também me come as papas na cabeça.
Beni bu evliliğe teşvik eden sendin. Daha ne kadar bekleyeceğim?
Com água. - Uma boda em Junho era boa ideia.
- Sanırım bir Haziran düğünü hoş olur.
Lord Haloran era muito querido e permitiu que um dos homens da cidade celebrasse aqui sua boda.
Bay Haloran çok sevilen bir adamdı, düğününe civar kasabalıları bile davet etmişti.
Se estivesse presente na boda, poupar-nos-ia muitos sarilhos.
Sir Thomas düğün törenine katılsa, bizi pek çok zahmetten kurtarabilir.
Não assistirá à boda.
Törene katılmayacaktır.
Amigos, esta é mais do que uma festa de colheitas. É também uma boda de casamento.
Bu güzel düğün gecesine geldiniğiniz için teşekkür ederiz.
Vamos celebrar a boda!
Düğün yapalım.
- Prefiro noites de boda à antiga.
Eski moda gerdek gecelerini tercih ederim. Oh!
Tive o cuidado de alimentar as criaturas mais aptas do modo que me foi ensinado a fim de que elas fornecessem para esta boda os mais requintados alimentos.
Görevimin gerektirdiği üzere bu işe en yatkın kullarınızı besledim. Onlar da, kendilerine verilen talimata bağlı kalarak, düğün şölenimize yaraşır... bu enfes yemekleri sağladılar.
- E a nossa boda?
- Peki ya düğünümüz?
Não haverá boda.
Bir eşim olamayacak.
E depois ela anunciará a vossa boda!
O zaman nişanınız duyurulmuş olacak! Çok mutluyum!
Tu é que planeaste este festival para estragar a minha boda.
Bu festivalin, düğünümle çakışmasını özellikle ayarladın.
Boda...
Kaçıp evlendiniz, manşet oldu.
- Será o nosso presente de boda.
- Düğün hediyen olsun.
- Não desejo a tua presença na boda.
Seni düğünümde istemiyorum.
Começou a boda.
- Sorun nedir?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]