Translate.vc / португальский → турецкий / Brooklyn
Brooklyn перевод на турецкий
2,506 параллельный перевод
Parece que estamos em Brooklyn.
Vay canına, Brooklyn'de epey büyük bir yer kapmışsınız.
- Em Brooklyn.
- Brooklyn.
Parte hippie, parte yogi, parte menina Brooklyn?
Biraz hippie, biraz yogi, biraz Brooklyn kızı?
Do Brooklyn, podes chegar em meia hora se apanhares os túneis. Srtª.
Tünellerden geçerseniz Brooklyn'den buraya 30 dakikada ulaşabilirsiniz.
Brownsville, Brooklyn.
Brownsville, Brooklyn.
No mês que vem, antes de ires a Brooklyn.
Bir dahaki ay, Brooklyn'e gitmeden önce.
Tenho 15 anos e venho de Brooklyn.
15 yaşındayım, Brooklyn'liyim.
Ele tem 15 anos é de Brooklyn. _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ "EU TENHO UM SEGREDO" - 1958
15 yaşında ve Brooklyn'li.
És originário de Brooklyn?
Brooklyn'lisin, değil mi?
E vim para Brooklyn aos 6 / 7 anos.
Brooklyn'e 6-7 yaşlarımda geldik.
Que partilhavam em Brooklyn, quando ele tinha apenas 16 anos.
Que partilhavam em Brooklyn, quando ele tinha apenas 16 anos.
E o Bobby, na altura, ainda vivia em Lincoln Place, Brooklyn... _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ CUNHADO DO BOBBY
Bobby ise hala Brooklyn'de, Lincoln Place'de yaşıyordu.
Penetrou nos segredos do xadrez, naquele apartamento de Brooklyn.
Brooklyn'deki dairesinde satrancın sırları içinde dolaştı.
Nasci em 1974, em Brooklyn.
1974'de Brooklyn'de doğdum.
Estão retirando um corpo da água no Brooklyn. Um detetive William Carter ligou.
Biz konuşurken, Liman Birimi Brooklyn'de yüzen bir şeyi çekiyor ayrıca Dedektif William Carter aradı.
Um tiroteio no Brooklyn.
Brooklyn'de biri vurulmuş.
- O chefe da Brooklyn South. - Mande entrar.
Brooklyn Güney'in amiri burada.
Quando eu era vice-chefe da Brooklyn South, desmantelamos as brigadas russas, mas só conseguimos quatro anos por fraude para Grushenko.
Brooklyn Güney'de amirken Ruslarla uğraşıyorduk. Ama Grushenko için en fazla sahtecilikten dört sene aldırabildik.
Quando fui promovido a vice da Brooklyn South, meu chefe me chamou de lado e disse sem rodeios que tinha me contratado porque meu pai era comissário.
Brooklyn Güney'e amir olarak atandığımda patronum beni direkt olarak ofisine çağırdı.
Está no beco atrás do velho armazém Mirado Beer, no Estaleiro da Marinha do Brooklyn.
Cesedi, Brooklyn Tersanesi'nin yanındaki Mirado Bira Evi'nin hemen arkasında bulabilirsiniz.
O porta-voz do departamento da polícia confirmou que o corpo de um homem que se acredita ser do violador do Prospect Park foi encontrado no estaleiro da Marinha do Brooklin.
Polis biriminin basın sözcüsünden alınan bilgiye göre, Brooklyn Tersanesi civarında bulunan cesedin Prospect Park tecavüzcüsüne ait olduğu belirlendi.
Está no beco atrás do velho armazém Mirado Beer, próximo ao Estaleiro da Marinha do Brooklyn.
Cesedi, Brooklyn Tersanesi'nin yanındaki Mirado Bira Evi'nin hemen arkasında bulabilirsiniz.
- Limita a busca para vítimas de violação no Brooklyn nos últimos 3 anos.
- Aramanı, son 3 yıl içinde Brooklyn'de tecavüze uğrayan kurbanlara indirge.
Devíamos ter chegado a Brooklyn mais cedo.
Keşke Brooklyn'e daha çabuk gelebilseydik.
Desde que o Trader's Joe abriu, Brooklyn é tão assim-assim.
Trader Joe's açıldığından beri Brooklyn çok yalan oldu.
- O touro do Brooklyn.
Brooklyn boğası.
- O que acha? - Bem, Saldana usou o cartão do metrô na estação Nevins no Brooklyn às 20h30.
Saldana metro kartını Brooklyn, Nevins istasyonunda saat sekiz buçukta kullandı.
Ficou lá um ano, depois voltou para o Brooklyn e comprou um bar em Fulton.
Sadece bir yıl kalıp sonra Brooklyn'e taşınıp Fulton'da bir polis barı açmış.
Pois é, eu sou de Brooklyn Agora estou em TriBeCa
Brooklyn'de değilim artık, TriBeCa'dayım şimdi.
Vou levar os meus irmãos de Brooklyn.
Bir ev aldım. Kardeşimi Brooklyn'den taşıyorum.
- Não, tenho comboio para Brooklyn.
Hayır, Brooklyn'e trenim var.
Agora, estão cá, em Brooklyn.
Şu an buradalar, Brooklyn'de.
Não me interessa se estás em coma, num hospital a arder, se a tua mãe está quase a saltar da Brooklyn Bridge.
Hastane de komada olman ya da annenin Brooklyn köprüsünden atlamak üzere olması umurumda değil.
O próximo é o Sr. Arthur Fort, o barão da pastelaria de Brooklyn.
Sırada Bay Arthur Fort var. Brooklyn'in pastacılar kralı.
"Parece que os loucos de Brooklyn se atiram de cabeça."
Görünen o ki Brooklyn aptalları üşüşüyor.
Eu também não, mas... Estou tão perdida que acabei em Brooklyn.
Bende düşünmezdim, ama o kadar kayboldum ki, Brooklyn'de bittim.
Se não te conhecesse, pensaria que estás a começar a gostar de Brooklyn.
Aksini bilmeseydim Brooklyn'den hoşlanmaya başladığını düşünürdüm.
Não vim cá para ver Brooklyn.
Buraya Brooklyn için gelmedim.
Começa como um inocente de Brooklyn...
Brooklyn'li masum biri olarak başlıyor -
O Morris Minor está no parque de estacionamento em Brooklyn.
Morris Minor arabamız Brooklyn'de oto parkta.
Então, como é que mesmo acabou no Brooklyn?
Brooklyn'e nasıl geldin?
Deixa-me explicar-te em inglês à moda de Brooklyn, está bem?
Sana eski tarz Brooklyn İngilizcesi ile açıklayayım, olur mu?
- Foi por isso que vieste a Brooklyn?
Seni Brooklyn'e getiren bu mu?
Só que a minha vem com uma pensão e saúde... uma casa em arenito em Brooklyn Heights e... viagens aéreas ilimitadas em primeira classe.
Sadece benimkine ek olarak maaş ve sigorta, Brooklyn Heights'da kumtaşından bir ev ve limitsiz first class hava yolculuğu var.
Descobri uma morada recente dos tios em Brooklyn Heights.
Brooklyn Heights'teki hala ve amcasının en yeni adresini buldum.
Aquele acordo que o seu irmão Grant fez, Greenpoint, um terreno em Brooklyn arruinado por um derramamento de óleo.
Kardeşin Grant'in yaptığı şu anlaşma Greenpoint'te, Brooklyn'de, mazot akıntısı yüzünden mahvolan bir sürü arazi hani.
As pessoas de Brooklyn merecem, senhor.
Brooklyn'in iyi insanları bunu hak ediyor, efendim.
Estes 417 socorristas, os retratos das suas caras gravados em granito e honrados aqui, no Muro das Memórias de Brooklyn, hão-de viver nos nossos corações para sempre.
İlk müdahalede bulunan bu 417 kişinin, portreleri granite kazındı ve burada Brooklyn Anı Duvarında, onurlandırılacak ve daima kalbimizde yaşayacaklar.
Isso é em Brooklyn.
Orası Brooklyn'de ama.
Acharam a van do sequestro no Brooklyn.
Kaçırılma arabasını Brooklyn'de bulmuşlar.
Isto é daquele sítio chinês especial em Brooklyn.
Brooklyn'deki Çin restoranından aldım bunu.