Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Buckley

Buckley перевод на турецкий

551 параллельный перевод
Passe ao Buckley.
Buckley'i verin.
- Passe-me ao Buckley.
- Buckley'i bağlayın.
Buckley?
Buckley?
- Buckley.
Buckley.
- Buckley.
- Buckley.
- Que Buckley?
- Buckley de kim?
Buckley alguma coisa, não sei o seu sobrenome.
Buckley bir şey işte. Soyadını bilmiyorum.
- O Buckley.
- Buckley.
O Buckley diz que não é cedo para um homem.
Buckley'nin dediğine göre bir erkek o yaşta evlenebilirmiş.
O Buckley diz que todos se deviam casar cedo.
Buckley'nin dediğine göre herkes genç yaşta evlenmeliymiş.
Por acaso, ele disse quem iria financiar esses casamentos infantis?
Bu çocuk yaşta yapılacak evlilikleri kimin finanse edeceğinden de bahsetti mi bu Buckley?
Da maneira como ela falava, Buckley era Moisés... Einstein e Gallup.
Buckley'den öyle bir bahsediyordu ki Musa, Einstein ve Gallup'un hepsinin bir arada olduğunu düşünürdünüz.
O Buckley diz que não vai haver recessão.
Buckley bunu hesapladı. Hiçbir durgunluğun olmayacağını söylüyor.
Vou passar com a família do Buckley.
- Buckley'nin ailesiyle zaman geçireceğim.
Depende dos pais do Buckley.
Hepsi Buckley'nin plânlarına bağlı.
Mas não vamos desistir, o Buckley é bem determinado nessas questões.
Fakat tek bir şey var sıkboğaz edilmeyeceğiz. Buckley bu tür şeylerde oldukça kararlı.
Espero que ele não ache intromissão... se eu lhe fizer algumas perguntas.
Umarım şu Buckley birkaç basit soru sorarsam benim çok meraklı olduğumu düşünmez.
- Quem é esse tal Buckley? - Pai...
- Hem bu Buckley kimin nesi oluyor?
Eu tenho 20 anos e o Buckley, 26. Somos adultos.
Ben 20 yaşındayım Buckley ise 26 ve biz yetişkin insanlarız.
E, quanto a sustentar o Buckley, posso-lhe dizer... que ele prefere morrer a ser sustentado por alguém.
Buckley hakkında şu kadarını söyleyebilirim ki kimsenin desteğini istemeyecek türde biridir o.
Ele não pediria a sua ajuda mesmo que estivéssemos a passar fome.
Buckley, dünyada gelip de senden yardım istemez. Açlıktan bir deri bir kemik kalsak bile.
Buckley Dunstan.
Buckley Dunstan.
- Posso chamar-lhe Buckley?
- Sana Buckley desem olur, değil mi?
Não estava preocupada com o Buckley.
Buckley hususunda hiç endişelenmiyordu.
Uma noite ela diz : " Vou-me casar com o Buckley.
Akşam karşımıza geçip Buckley ile evleneceğini söyledi.
Não se preocupe com o Buckley.
- Buckley için endişelenme.
Sim, senhor. Em primeiro lugar, Buckley, deve ver esta casa e tudo o mais... e pensar : "Ele é rico".
Öncelikle, Buckley, bu eve ve içindekilere baktığında muhtemelen bu adamın durumu bayağı iyidir diye düşünüyorsundur.
- Sentimos o mesmo pelo Buckley.
Biz de Buckley için aynen sizin gibi hissediyoruz. Evet, o harika bir çocuk.
Mandei os dois jantarem fora.
Kay ve Buckley'i dışarı yemeğe gönderdim.
Não sei se o Buckley se parece mais consigo ou com o Sr. Dunstan.
Buckley'nin hanginize daha çok benzediğine karar vermeye çalışıyordum.
Buckley sempre fala sobre ela.
Buckley durmadan bundan bahsediyor. - Biraz daha, Stan?
- Buckley! Se quer casar na igreja, não conte comigo.
Bana bak genç adam, kilise düğününde ısrarcıysan ben yokum.
Estávamos só a conversar, e perdeste o controlo.
Düğün hakkında sıradan bir konuşma yapıyoruz ve sen küplere biniyorsun. Buckley'yi duydun.
Não soube? O Buckley pediu para o Ben ser o seu padrinho.
Buckley, Ben'den sağdıcı olmasını istedi.
Não sei se é boa ou não, mas achei... Bem, se eu desse 1.500 dólares para ti e para o Buckley... vocês fugiriam para se casarem?
Düşünüyorum da sana ve Buckley'ye yaklaşık 1500 dolar versem ve kaçarak evlenseniz?
Como se o senhor fosse contra o casamento.
Sanki Buckley ile evlenmemi hiç istememişsin gibi. Yavrum, böyle bir şey...
- O quê?
- Buckley ve ben kaçarak evlenebiliriz.
- E ela vai dar isso para o Buckley.
Buck'a verecek...
Ela vai dar...
Bunu Buckley'e mi veriyor?
Ela vai dar isso para o Buckley?
Gelinin damada hediye vermesi adettir.
Sabes que temos de dar o faqueiro, a roupa de cama...
Peki. Buckley'nin ailesi ne veriyor?
- O que fará com ele? - Queres mesmo que eu diga?
Buckley ile evlenmeyeceğim.
Qual deles era o Buckley?
Hangisi Buckley'di?
Sobre o Buckley...
Buckley hakkında...
Então, conheceu Buckley.
Ve sonra Buckley ile tanıştı. Bize Buckley hakkında her şeyi anlatmalısınız.
Bem, Buckley sempre foi um bom rapaz.
Buckley her zaman iyi bir çocuktu.
- 15 dólares?
- Bunu da Buckley'e verecek.
Eu sei.
Yalnızca Buckley'i mi?
E o que a família do Buckley tem que dar?
- Yalnızca Buckley'i.
Só o Buckley?
- Anne?
- Só o Buckley.
- Söyle, canım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]