Translate.vc / португальский → турецкий / Buddy
Buddy перевод на турецкий
1,701 параллельный перевод
Estás bem Buddy?
Sen iyi misin Buddy?
Buddy, penso que nós... temos que falar.
Galiba konuşmamızın vakti geldi Buddy.
Buddy, penso que há uma coisa Que... que te devia de dizer.
Buddy, galiba sana açıklamam gereken bir şey var.
Depois contei ao Buddy como é que o seu pai, Se apaixonou quando era muito novo, Por uma bela rapariga chamada, Susan Wells,
Sonra ona babasının genç ve güzel... bir kız olan Susan Wells'e nasıl aşık olduğunu anlatmaya başladım.
E como o Buddy nasceu E foi dado para adopção pela sua mãe,
nasıl doğduğunu ve annesi tarafından nasıl terk edildiğini söyledim.
Olá Buddy, quer escolher algumas gomas de neve?
Hey Buddy, kar çileği toplayalım mı?
- Olá, Buddy.
- Selam, Buddy.
Buddy, já dei a volta ao mundo muitas vezes Quando ainda era um floco de neve numa nuvem frágil.
Buddy, ben genç bir kümülüs nimbüs... bulutuyken dünyanın dört bir yanını gezmiştim.
Sabes, Buddy... O teu pai... Bem... ele está na lista dos mal comportados.
Dinle Buddy... senin baban... şey... yaramazlar listesinde.
E eu... Eu sempre...
Buddy ben seni... ben seni hep...
- Adeus, Buddy.
- Güle güle Buddy.
Adeus, Buddy.
Güle güle, Buddy.
Chamo-me Buddy.
Benim adım Buddy.
Sou Buddy o duende.
Ben Buddy Elf'im.
Susan Wells, teve-me, e... E ela não te disse, E... e...
Susan Wells'ten doğdum ama o bunu sana söylemedi... ve, ve, ve, şimdi buradayım, bu benim, Buddy.
Sou eu, Buddy. Susan Wells!
Susan Wells mi?
Buddy.
- Buddy. - Jovie.
Pai! Pai!
Buddy.
Que é de mim, Buddy, o filho dele, ok?
Ama oğlunun gönderdiğini söylemeyi unutma olur mu?
Pai Natal. Sou eu, o Buddy!
Noel Baba, benim Buddy!
- Olá Buddy. Como tens andado?
- Hey, Buddy, nasılsın?
Sou o Buddy, sou o teu filho.
Ben Buddy, senin oğlunum.
Buddy não comas esses...
Onları yeme Buddy.
Buddy.
- Buddy.
É um rapaz... o Buddy é teu filho.
Bu oğlan...
É impossível.
- Buddy senin oğlun. - Bu imkansız.
Walter, o Buddy fez-nos o pequeno-almoço.
Walter, Buddy bize kahvaltı hazırlamış.
Tenho de ir para o trabalho Buddy.
Ben işe gitmeliyim Buddy.
É... não é mau Buddy, é um radiador,
O şeytan değil, Buddy.
Não, não, Buddy...
Hayır, hayır Buddy...
Sou eu Buddy! Conheces este tipo?
Benim, Buddy!
Sou eu Buddy! O teu irmão!
Bu benim, Buddy, senin ağabeyin.
É o teu irmão Bud...
Benim ağabeyin Buddy...
O Buddy cortou-a no parque.
- Buddy bunu parktan kesti.
Porque não levas o Buddy para o trabalho contigo?
Neden Buddy'yi de yanında işe götürmüyorsun?
- Buddy.
- Buddy.
Buddy?
- Buddy?
Sim, Buddy... é uma piada.
- Evet Buddy bu şakaydı.
Buddy o duende, qual é a tua cor preferida?
Ben Buddy Elf, en sevdiğiniz renk nedir?
Bud, alguma vez... alguma vez... Já viste uma sala de correio?
Buddy, söylesene sen, sen hiç posta odası gördün mü?
Sabes, Buddy! Aqui ninguém me ouve.
Biliyor musun Buddy, çevremdeki kimse beni dinlemiyor.
Buddy... volta para a cave.
- Buddy alt kata geri dön.
Diz olá ao Buddy.
- Buddy'e selamlarımı ilet.
O Buddy fugiu.
- Buddy evden gitmiş.
Adeusinho, Buddy.
Güle güle, Buddy.
- Buddy pára.
- Buddy kes şunu!
Sim, Bud?
Evet, Buddy?
Buddy, agora não!
Buddy, şimdi olmaz, eee...
Amor Buddy.
Buddy. "
Buddy.
Hey Buddy!
Buddy?
Buddy?