Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Buscar

Buscar перевод на турецкий

39,658 параллельный перевод
E... obrigada por me vires buscar.
Bir de... beni almaya geldiğin için teşekkürler.
Não, mas se conseguirmos ir buscar essa carga explosiva, poderemos utilizá-la para explodir a saída.
Evet, ama o patlayıcıya ulaşabilirsek, yolumuzu açmak için dinamit gibi patlatırız.
- Vou buscar o Wyatt.
Wyatt'ı ben alırım.
Voltarei para buscar-te.
Geri geleceğim.
Viemos buscar as evidências do cofre do O'Malley.
O'malley'nin kasasından kanıt almaya geldik.
- Temos de ir buscar as cassettes em primeiro.
- Önce kayıtları almalıyız.
Se não as formos buscar, eles vão destruí-las e não haverá condenação.
Kayıtları almazsak donahue'nun adamları yok edecek ve hiçbir zaman cezasını çekmeyecek.
- Vamos buscar as cassettes.
- Kayıtları alıyoruz.
Está bem, Sly, vamos buscar-te.
- Pekâlâ, Sly, seni almaya geliyoruz.
Não, eu vou buscar as minhas coisas e entregar a chave para não ter mais nada que ver com a casa.
Her şeyimi alıp gidiyorum. Anahtarları da teslim edip, her şeyden kendimi sıyırmış olacağım.
Eu vim só buscar uma camisola.
Hepsi bu. Buraya bir süveter almak için geldim ; Olivia üşümüş de biraz.
Buscar o Ralph da viagem de campo dele.
- Ralph'ı geziden almaya.
Venho sempre buscar o meu filho mais cedo, ele não gosta do barulho dos autocarros.
Her zaman erkenden gelirim oğlumu almaya çünkü otobüslerin gürültüsünü sevmez.
Vou buscar outra bebida, pois preciso de continuar a beber.
Ben bir içki daha alacagim, sonuçta içmeye devam etmeliyim.
Vou buscar um sumo.
Soda alacagim.
Vou buscar uma cerveja.
Ben bira alacagim.
- Vou buscar uma bebida e vamos falar.
- Bir içki alayim, sohbet edelim. - Tamam.
- Vou buscar o meu casaco.
- Ceketimi alayim.
"Onde vou buscar a proteína e o cálcio?"
"Proteinimi ve kalsiyumumu nereden alıyorum?" diye sormazsınız.
Mas devido à forma como vivemos no nosso mundo moderno e desinfetado, temos de ir buscar B12 a algum lado.
Ama hijyenik, modern dünyamızdaki yaşam tarzımızdan ötürü B12'yi başka bir yerden almak zorundayız.
Tem de perceber que o molho marinara, a massa, a lasanha, os burritos de feijão, as papas de aveia, as batatas assadas e por aí em diante, coisas que adora, é aí que vai buscar as calorias, as proteínas, as vitaminas e os minerais.
Şunu anlamalısınız ki marinara sosu, makarna, lazanya, fasulyeli dürüm, yulaf ezmesi, patates mücveri gibi sevdiğiniz şeylerden kalorinizi, proteininizi, vitamininizi ve mineralinizi alırsınız.
Com licença. Vou buscar uma bebida.
Müsaadenizle içecek bir şeyler alacağım.
- O que aconteceu? - Fui buscar o tabuleiro do jantar e encontrei-o neste estado.
- Yemek tepsisini almaya geldiğimde onu bu hâlde buldum.
Não. Preciso que vás buscar um daqueles carros.
Hayır, oradaki arabalardan birini almanı istiyorum.
- Temos de ir buscar o Von Braun!
- Hala Von Braun'u almamız gerek.
Fui lá dentro buscar uma garrafa de refrigerante, deviam haver umas 110... e lá estava o BJ na sala de estar, descalço, pés em cima do sofá, a comer uma sandes de mortadela, a ver o Mike Douglas.
Bir şişe meşrubat alayım dedim- - 40 derece falan hava- - ve BJ içeride oturma odasında... ayakkabılarını çıkarmış, ayakları koltukta... kızarmış bir bolonya sandviçi yiyip Mike Douglas izliyor.
Foi egoísmo de minha parte ter ido buscar o meu Kalikori.
Kalikori'min peşine düşmek büyük bir bencillikti.
E as bombas que viemos buscar?
- Peki ya almaya geldiğimiz bombalar?
Ele obrigou-me a memorizar para eu poder voltar, porque precisou que eu fosse buscar uma coisa para ele.
Geri dönebilmem için adresi ezberletti çünkü onun için getirmemi istediği bir şey vardı.
Ele disse para ir buscar-lhe uma caixa, então fui buscar.
Bana oradan bir kutu almamı istedi, ben de aldım.
O Walter quer ir buscar doces connosco.
Walter bizle şeker mi şaka mı oynamak istiyor.
- Vamos buscar-te, Henry.
Seni almaya geleceğiz Henry.
Vou buscar o monitor.
- Monitörü alacağım.
Ele ordenou que viessem buscar-me?
Beni almaya gelmenizi mi emretti?
Deveria ter tido o meu pai em buscar-nos.
Babamla konuşup bizi almasını istemeliydim.
Foi ao apartamento do William para buscar as velhas cassetes dele de Ação de Graças.
William'ın evine Şükran Günü, kasetlerini almak için gittim.
Mas poderá ter de fazer algumas coisas pessoais, um ou outro recado e talvez levar e ir buscar a minha filha a sítios.
Ama bazı kişişel işlerim de olacak yapman gereken, iş için geziler, belki kızım getir götür işi de olacaktır.
Podes ir buscar a blusa amarela com botões?
Canım, üzerinde düğmeler olan sarı bluzumu getirebilir misin?
Eu vou buscar o Randall.
Mwah. Randall'ı almaya gidiyorum.
Anda buscar o teu almoço.
Git yemeğini ye, genç bayan.
Vamos buscar o que procuras.
Sana istediğin şeyi verelim.
Demoraste uns 20 minutos a acalmar. Voltaste para a ires buscar, mas ela já não estava lá.
Sakinleşip karın için geri dönmen sadece 20 dakika mı sürdü?
Vieram buscar-te.
Arkadaşlar seni almaya geldi.
Depois, vamos à farmácia buscar os medicamentos que o médico receitou.
Sonra da eczaneye uğrar, doktorun yazdığı ilaçları alırız.
Vou buscar o meu livro de autógrafos.
İmza defterimi alıp geliyorum.
Vou buscar.
Ben alırım.
Onde foste buscar tudo isso?
Bütün bunları nereden biliyorsun?
sabes o quê, vamos ir buscar outra bebida no bar.
Şimdi ne yapalım biliyor musun? - Bara gidip birer içki alalım...
Vai buscar.
Git al.
Vou buscar alguma cidra.
Sana biraz elma şırası getireyim.
Se eu fosse a si, ligaria alguém para o buscar e tratar do carro de manha.
Çocukları oyalamak için atıştıracak bir şeyler alsana ben de bizimkileri arayayım bu sırada. Tamam.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]