Bá перевод на турецкий
1,843 параллельный перевод
Ba...
Ba...
Ah... ba da bing, ba da boom.
Ba da ding, ba da bom.
"Ba da bing, ba da boom"?
"Ba da bing, ba da boom" mu?
- Mas...
- Ama ba...
E pelo que eu, Lizzie Barry... como eu... tirei da alma o que sentia e a converti em algo maravilhoso e assim triunfando.
Ve ben, Lizzie Barry, kendi ruhumun ateşini elimde tuttum, onu bir kalıba soktum ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürdüm ve bu zaferi kazandım.
Eu uma vez deixei crescer bolor numa laranja desta côr quando estava a viver em Boston.
bir keresinde... bu rengi turuncu üstüne kalıba dökmüştüm Boston'da yaşarken.
- Por que preciso de um rótulo?
- Niye kendimi bir kalıba somam gerekiyor?
Saddam Hussein e o regime Ba'athist não o fazem. - Mmm.
Saddam Hüseyin ve Bağdat rejiminin bunu yapmadığına dair bir kanıt yok,
Ba-lão.
Hayır, balon.
Ba-lão.
Balon.
- Diz "ba"!
Ba de.
- Baa...
- Ba.
Está bem, vá em frente, despejem essa merda toda!
İyi, devam et. Boktan şeyleri kalıba dök!
Ele tinha que escolher um lugar público onde houvesse o máximo de vítimas civis.
Talimatlar, en fazla kayıba sebep olacak, halkın çok olduğu yerler şeklindeydi.
- Ainda bem que vieste. Obrigada.
Kendine iyi bak, ba-bay.
Você colocou-o num molde de calibre.38 e congelou-o.
Onu 38 kalibrelik bir kalıba koyup dondurdun.
Alguns têm travões em barras, outros, cadeados.
Baıları asma kilit, bazıları demir kilit.
Também sabemos que Ba'al ganhou boa parte da frota dele.
Aynı zamanda filosunun büyük bölümünün Baal tarafından ele geçirildiğini de biliyoruz.
Acha que Ba'al roubou o nosso portal?
- Geçidimizi Baal'in çaldığını mı düşünüyorsun?
Um agente Tok'ra chamado Zaren está a comandar uma base militar de Ba'al nesse mundo.
Bir ajan, Zarin, Baal'ın garnizonlarından birini yönetiyor.
Lorde Ba'al ficará muito agradecido, não ficará?
Lord Baal çok memnun olacak, değil mi?
Estou, e claro, é minha responsabilidade ver você ser torturado para falar até que Ba'al chegue para testemunhar sua execução.
- Bende. Ve öyle ki, sorumluluğum sizden bilgi almak için size işkence etmek, ta ki Baal sizin idamınızı görmek için buraya gelene kadar.
Estamos a começar pelo território de Ba'al, já que ele é a maior ameaça no momento.
Baal'ın bölgesiyle başlıyoruz, kendisi şu andaki en acil tehdit olduğundan dolayı.
Ba'al abandonou esse planeta há 6 meses quando as minas de naquadah secaram.
Baal altı ay önce gezegendeki naqahdah madenleri tükendiği için o gezegeni boşaltmıştı.
Entao, trabalhas para o Ba'al?
Yani Baal için çalışıyorsun, değil mi?
Para que o entregues ao Ba'al?
Baal'a teslim edebilmek için mi?
Mas só porque ela quer manter o depósito de naquadria para o Ba'al.
Sadece naquadria tabakalarını Baal için korumak adına.
Pelos vistos, recebeu uma mensagem do Ba'al.
Görünüşe göre Baal'dan bir ileti gelmiş.
Nao vai fazer grande diferença. Dizer-lhes da mensagem do Ba'al nao vai mudar nada.
Onlara Baal'ın iletisinden bahsetmek hiç birşeyi değiştirmeyecektir.
E, se assim for, o Ba'al será o menor dos vossos problemas.
Eğer durum böyle olursa, Baal sorunlarımızın en küçüğü olacaktır.
Já te ocorreu que servir o Ba'al pode nao ser o meu único interesse?
Baal'a hizmet etmenin burada olmam için tek neden olmayabileceğini hiç düşündün mü?
Continua a ver-me apenas como uma serva do Ba'al.
Benim hala Baal'ın hizmetkarı olmaktan başka birşey olmadığımı düşünüyorsun.
- O Ba'al.
O... - Baal.
- O Ba'al.
- Baal.
O Ba'al chegou lá antes de vocês e conseguiu programar os soldados para o servirem.
Baal oraya önce vardı ve askerleri ona hizmet edecek şekilde programladı.
Com esses orac sob o seu comando, o Ba'al ficou com o equilíbrio do poder em seu favor.
Emrindeki oraklarla birlikte, Baal güç dengelerini kendi lehine bozdu.
Se isso acontecer, o Ba'al ficará, de facto, imparável.
Eğer bu olursa, Baal'ı kimse durduramaz.
Com o uso desta arma, o Ba'al pode ser impedido de conquistar a galáxia.
Bu silahın aracılığıyla, Baal'ın galaksiyi fethetmesi engellenebilir.
Se o Ba'al nos derrotar, quanto tempo acha que ele leva a virar-se contra vocês?
Eğer Baal, bizi yenerse dikkatinin size dönmesinin ne kadar uzun süreceğini sanıyorsunuz?
O Ba'al nao e da mesma opiniao.
Baal başka türlü düşünüyor.
O Ba'al está prestes a expor o bluff.
- Baal blöfü görmek üzere.
Agradecemos por nos terem dado esta informaçao, mas nao altera o facto de que nao nos podemos envolver em nenhuma disputa interna Goa'uid e se o Ba'al tentar atacar algum planeta protegido, ele sofrerá as consequências.
Bu bilgiyi takdir ediyoruz. Fakat gerçeği değiştirmez, biz Goa'uld'ların iç kavgalarına karışmayız. Baal korunan gezegenlere saldırmaya çalışırsa sonuçlarına da katlanır.
Temos de parar o Ba'al antes que chegue a esse ponto.
O duruma gelmeden önce, Baal'ı durdurmalıyız.
Refere-se ao Ba'al.
Baal'ı kastettiniz herhalde.
Mas pergunto-me o que o Ba'al acharia se recebesse a informaçao de que a arma estava temporariamente fora de uso.
Fakat Baal'ın ne düşüneceğini merak ediyorum, eğer istihbaratı silahın geçici olarak kullanım dışı olduğu yönünde olursa.
O Ba'al nunca acreditaria. Ele sabe como estao desesperados.
O sizin ne kadar umutsuz olduğunuzu biliyor.
- Em troca, queremos o território do Ba'al.
Yapacak mıyız? Karşılığında Baal'ın bölgesini istiyoruz.
Tudo o que o Ba'al possui.
Baal'ın elindeki herşey.
Se vamos ser nós a destruir o Ba'al por vocês, - porque quereríamos menos do que isso?
Sizin için Baal'ı yokedeceksek niçin daha azına razı olalım?
Parecia que iam tentar atrair o Ba'al para aqui, independentemente do que dissessemos.
Bizim neler söylediğimize bakmadan Baal'ı buraya çekeceklermiş gibi görünüyorlardı.
Caso contrário, fazem o Ba'al vir cá.
Eğer şüphelenmezlerse, Baal'ı kandırıp buraya çekerler.