Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Cca

Cca перевод на турецкий

42 параллельный перевод
Na época em que a CCA tomou posse, a UBS TV foi fundada com menos de 7 % das receitas nacionais da rede, com a maioria dos programas a serem vendidos, por um preço abaixo do normal.
Ve CCA, UBS televizyonunun kontrolünü eline aldığında, kanalımız toplam televizyon gelirlerinin yüzde 7'sinden daha az bir gelir elde ediyordu.
Mas desde que a CCA assumiu o comando da UBS há 10 meses, o Hackett tem tomado conta de tudo.
Fakat CCA 10 ay önce UBS'nin konrolünü ele geçirince Hackett bir anda her şeye hükmeder oldu.
Você ou algum grupo chamado CCA?
Sen mi yoksa CCA denen şirket mi?
Você é o presidente do Grupo de Sistemas. O Hackett não é não é mais do que um pau mandado da CCA.
Sen Sistem Grubu'nun başkanısın ve Hackett CCA'nın maşasından başka bir şey değil.
Acho que a CCA vai ficar preocupada... com a prepotência do Hackett.
CCA'nın Hackett'in küstahlığına pabuç bırakacağını sanmıyorum.
Suponho que o Hackett não daria estes passos... sem algum apoio interno na CCA.
Hackett'in CCA'dan destek almadan bu tarz kararlar vereceğini zannetmiyorum.
Não tem amores, casos, ou qualquer tipo de super-protegida. E não tem nenhuma ligação directa em eu me ter tornado membro da CCA.
CCA'da yönetici olmasına yardım etmeyecek hiçbir şeye bir tutku ya da bağlılık sergilemez.
Se ele me quiser levar perante a direcção da CCA, deixe-o.
Beni CCA kurulunun önüne çıkartmak istiyorsa çıkartsın.
Acha que o Ruddy é estúpido para ir à direcção da CCA dizer, "Vou deixar de emitir o nosso programa de maior sucesso."
Sence Ruddy CCA'nın karşısına çıkıp da, "Bir numaralı şovumuzu... yayından kaldırıyorum" diyecek kadar aptal mı?
A 14 de novembro, estarei na Assembleia Geral da CCA anunciando que esta emissora deu lucros pela primeira vez em cinco anos!
14 Kasım geldiğinde, CCA'nın yıllık yönetim toplantısında ayağa kalkıp şöyle diyeceğim : Beş yıldan beri ilk defa kanalımız kâra geçmiş pozisyondadır.
Porque esta emissora está agora nas mãos da CCA, a Corporação de Comunicações da América.
Çünkü bu kanal, Amerikan İletişim Kurulu'nun yani CCA'nın himayesi altındadır.
Além disso, esta emissora talvez seja o centro de lucro mais significativo, do complexo de comunicações e baseado na taxa projectada de retorno do capital investido e se a fusão for feita o complexo de comunicações talvez se torne o mais importante e mais lucrativo centro,
Hatta bunu da aşabilir. Kanalımız, bu şirketin bünyesinde bulunan tüm kuruluşlar arasında en fazla kâr eden yer haline gelecektir. Yatırılan sermayenin öngörülen getirisine bağlı olarak bir ittifak olsa da olmasa da kanal kompleksimiz tüm CCA imparatorluğunda aşırı kârlı ve büyük bir merkez haline gelecektir.
Foi assim que a CCA tomou o controlo da companhia que é dona desta emissora.
İşte bu kanalın sahibi olan CCA, diğer şirketleri de böyle satın alıyor.
Mas agora, alguém está a comprar a CCA.
Ama şimdi, başka bir şirket CCA'yı satın alıyor.
É um consórcio de bancos e companhias de seguros que não estão a comprar a CCA em nome próprio, mas como agentes para outra pessoa.
CCA'yı kendileri için değil, başkaları adına satın alan banka ve sigorta şirketlerinden oluşan bir holding.
Vou dizer-vos para quem é que eles estão a comprar a CCA.
Size CCA'yı kimin adına satın aldıklarını söyleyeyim.
Por exemplo, o que não sabemos é deste negócio da CCA e de todos os outros negócios da CCA.
Mesela bu, CCA anlaşması ve diğer CCA anlaşmaları hakkında bilmediğimiz bir şey.
Quero que o negócio da CCA, pare imediatamente!
CCA anlaşmasının hemen durdurulmasını istiyorum.
Quero que o negócio da CCA pare imediatamente!
CCA anlaşmasının hemen durdurulmasını istiyorum.
Mas sobre esse negócio da CCA com os sauditas, você sabe muito mais sobre isso do que eu, Frank.
Suudilerle yapılan CCA anlaşması hakkında benden daha çok şey biliyor olmalısın Frank.
A CCA tem 2 mil milhões emprestados pelos sauditas. e financiam todos os compromissos que temos.
CCA Suudilerden 2 milyar dolar para aldı ve sahip olduğumuz her şey üzerinde hakları var.
Há quatro horas, eu era o Deus Sol para a CCA.
Dört saat önce CCA'nın güneş tanrısıydım.
A invasão da CCA pelos árabes, foi evitada.
Araplar CCA'yı almaktan vazgeçti.
É um Pilgrim 7000, propriedade da CCA... a empresa de construção encarregada da parede exterior.
Surların dışında inşaatlar yürüten... CCA Şirketi'nin malı olan bir Kutsal Yolcu-7000.
Ouve, daqui a um ano, o Huey Strath será diretor executivo da CCA, da porra da Best Western ou de outra empresa qualquer.
Bak, bundan bir yıl sonra Huey Strath CCA'nın ya da Best Western'in ya da başka bir şirketin genel müdürü olacak.
O CCA.
- CSO.
A CCA foi a primeira empresa prisional privada nos EUA.
CCA, ABD'deki ilk özel hapishane şirketiydi.
E vemos isso através do papel da CCA no ALEC com vista à aprovação de várias leis.
Bunun yollarından biri de ALEC içindeki CCA'in bir dizi yasa tasarısı sunmasıydı.
Através do ALEC, a CCA tornou-se líder das prisões privadas.
ALEC vasıtasıyla CCA özel hapishanelerde lider konuma geldi.
LUCRO DE 1,7 MIL MILHÕES DE DÓLARES... que enriquece com o castigo.
CCA 1,7 MİLYAR DOLAR KAR Ceza sistemi üzerinden yaratılan zenginlik.
Somos a CCA.
Biz CCA'iz.
Portanto, através do ALEC, a CCA moldou a política criminal por todo o país, incluindo a privatização das prisões e o rápido aumento da criminalização.
Böylece ALEC vasıtasıyla CCA ülke çapında suç politikasının biçimlenmesinde rol oynadı. Hapishaneler özelleştirilmekle kalmadı, suçlulaştırma da hızla arttı.
A CCA beneficiou directamente com o seu investimento no ALEC.
CCA, Amerikan Yasama Değişim Konseyi'ne yaptığı yatırımdan doğrudan faydalandı, doğrudan kâr sağladı.
A CCA estava na equipa do ALEC que influenciou essa lei para dar à Polícia o direito de parar todos os que parecessem imigrantes.
CCA, polise yasa dışı görünen herkesi durdurma hakkı veren bir kanunu ileri süren ALEC çalışma grubundaydı.
Esta lei encheu os centros de detenção de imigrantes e beneficiou directamente a CCA, membro do ALEC.
Bu kanun, göçmen tutukevlerini doldurdu ve ALEC üyesi CCA'in işine yaradı.
A CCA podia lucrar imenso com a SB 1070, pois esta pretendia a detenção de muitas mais pessoas no Arizona acusadas de imigração ilegal.
CCA, SB 1070'ten büyük maddi fayda sağlayabilecekti, zira 1070, Arizona'da federal göçmenlik suçlarından çok daha fazla kişiyi hapsetmek üzere tasarlanmıştı.
No Arizona, a Corrections Corporation of America, ou CCA, detém os contractos federais para albergar os imigrantes ilegais.
Arizona'da Amerika Cezaevleri Şirketi CCA tutuklanan göçmeleri barındırmak için federal bir sözleşme yapmış durumda.
No final de 2010, a CCA saiu do ALEC logo após surgir uma história na NPR que acusava o ALEC de influenciar a SB 1070.
2010'da, ALEC'i SB 1070'i öne sürmekle suçlayan ulusal radyo haberinden sonra CCA, ALEC'ten ayrıldı.
O ALEC já não se centra na CCA e nos interesses desta.
ALEC artık CCA ve CCA'in çıkarlarıyla ilgilenmiyor.
A CCA já não pertence ao ALEC e este não tem interesse financeiro em fazer avançar políticas que aumentem os lucros da CCA.
CCA artık ALEC'le masaya oturmuyor, dolayısıyla ALEC'in CCA'in karını artıracak politikalar ileri sürme konusunda maddi bir çıkarı yok.
- Na reunião dos CCA?
- Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]