Translate.vc / португальский → турецкий / Choo
Choo перевод на турецкий
148 параллельный перевод
Comboio choo-choo!
Buharlı tren!
Graças ao seu concerto para piano'Choo Choo Mama'.
Herhâlde "Choo Choo Mama" adlı piyano konçertosunu biliyorsunuzdur.
Mr Choo-Choo.
Bay Çu-Çu.
Foi a direito ao Mr Choo-Choo.
Bay Çu-Çu'ya rastladım.
Ah-choo! Porque não está ali ninguém.
Çünkü orada kimse yok.
Ah-choo! Santinho.
Çok yaşayın.
Traz os meus chinelos Jimmy Choo
Bana Jimmy Choo terliklerimi getir
Você comprou um choo-choo?
Tiren mi aldın?
Ele joga às can'tas todas as noites no Café Choo-Choo.
Choo-Choo Cafe'de akşamları kağıt oynar.
Perdão, Roy, isso é o catatónico choo choo.
# Pardon, Roy bu katatonik tren mi?
Coo-coo-ca-choo, Sra. Robinson.
Bu Texas'taki ölümler kadar kaçınılmaz.
Não penses que vou dizer "choo-choo" para abrires a boca
Bana ağzını açtırmak için "çuf çuf tren geliyor" dedirtmeye çalışıyorsan... -... beş kardeşi yersin ha.
- Choo-Choo.
- Choo-Choo.
Choo-Choo Twain!
Choo-Choo Twain!
Como é que o choo-choo se está a comportar?
Choo-choo nasıl davranıyor?
Acho que tem a ver com "choo-choo".
Sanırım anlamı : "choo-Choo".
Sem um homem à vista, decidi salvar os tornozelos de uma vida monótona, comprando demasiados pares de sapatos Jimmy Choo.
Bir erkeğim olmayınca ayak bileklerimi birkaç çift Jimmy Chew alarak sıkılmaktan kurtarmaya karar verdim.
Alguém aqui adora sapatos "Jimmy Choo"?
"Jimmy Choo ayakkabıları" sözüne bayılan var mı?
A dor era o combustível que alimentava o "choo-choo" da minha arte.
Sanatımın lokomotifine güç veren yakıt acıydı.
- Eu sou o Choo Choo Charlie e tenho um comboio branco pronto a sair da estação.
Çünkü ben koko Charlie'yim. Ve bir ex treni istasyondan ayrılıyor...
O último a fazer uma linha de cocaína antes do choo choo tem os maiores tomates.
Çuf çuf gelirken kokaini en son çekenin aleti en büyüktür.
Se era aqui onde devia encontrar o meu protegido, podias ter-me dito para não usar os meus Jimmy Choos.
Ben şarj bulmak için gerekiyordu bu nerede ise, benim Jimmy Choo giymek bana söylediler olabilir.
Já tenho as maçanetas lum-lum e choo-choo aos pares.
Lum Lum ve Çu Çu'ya çift vardiya yaptırıyorum.
Preciso, preciso, ahh... ahh, choo!
- Bir saniye. Burnum.
- 150 pares, é? - Pai, são "Jimmy Choo".
- Yalnızca 150 çift mi alabileceksin?
- Mas não "Jimmy Choo". - Isso é ridículo.
- Ama Jimmy Choos olmaz.
Ou dois.
# Pardon, evlat # # Oradaki Chattanooga choo-choo mu? #
Porque está a falar em bebés?
Başka kime choo-choo vereceksin?
Não seria bonito? Manny, Podes ajudar-nos?
Çok hoş olmaz mıydı? # Pardon, evlat Oradaki Chattanooga choo-choo mu? #
Começaram a cantar o "Chattanooga Choo Choo", adoro essa canção.
"Chattanooga Choo Choo". demeye başladılar bile.
Eu gosto de uma boa canção com ritmo choo-choo.
İyi bir choo-choo şarkısı severim.
Meu sapatinho de marca!
Jimmy Choo'larım!
Bom, têm de ser Jimmy Choo, não é? Para dar certo.
İşe yaraması için bir çift, Jimmy Choo marka ayakkabı gerekli, öyle değil mi?
Uma promessa como os sapatos Jimmy Choo?
Jimmy Choo marka ayakkabılı, düğün sözün gibi mi?
Hipoteticamente... Imagina que uma amiga mora contigo e está a vasculhar o teu armário... à procura do seu par de sapatos favoritos, mas só encontra este sinistro saco de papel aos pedaços, que disseste que era um puzzle,
odanda bir kız arkadaşın kalıyormuş... ve senin eşya dolabına çok sevdiği Jimmy Choo'su için giyecek birşeyler bulmak amacıyla bakmış... ama bulduğu şey... senin yapboz olduğunu söylediğin, kağıtlarla dolu bir çantamıymış?
Cá vai o "xuxu".
İşte choo-choo geliyor.
- Jimmy Choo's. - Hum.
Jimmy Choo'dan.
Reconhece, vendeste a tua alma no dia em que calçaste o primeiro par de Jimmy Choo's.
Kabul et, ilk Jimmy Choo ayakkabılarını ayağına geçirdiğin gün ruhunu sattın.
Choo-Choo, o que tens para o Rolo?
Choo Choo, Rolo için ne getirdin?
És um inútil, Choo-Choo.
Sen işe yaramazsın, Choo Choo.
Choo-Choo.
Choo Choo.
Temos algum veneno?
Zehirli bir şeyimiz var mı? Choo Choo'yu zehirleyemeyiz.
Chama-se Choo-Choo.
Onun adı Choo Choo.
Vamos, vem Choo-Choo.
Hadi gel takip et beni Choo Choo.
Agradeço-te isso. Na verdade, preciso de desabafar com alguém.
Coo-coo-ca-choo, bayan Robinson.
Ah-choo-o-o-o!
Winnie, çok şiddetli bir şekilde hapşırmıştı
A minha mãe costuma fazê-lo.
# Pardon, evlat Oradaki Chattanooga choo-choo mu?
Estou muito contente por te conhecer, Fran.
# Pardon, evlat # # Oradaki Chattanooga choo-choo mu? #
- Posso conduzi-los aos seus aposentos?
# Pardon, evlat # # Oradaki... Chattanooga choo-choo mu?
Não podemos envenenar o Choo-Choo.
Onu bir şekilde öldürmeliyiz
Inspira depressa, Choo-Choo.
Puff, puff, pass, Choo Choo.