Translate.vc / португальский → турецкий / Cries
Cries перевод на турецкий
111 параллельный перевод
- Não lhe cries esperanças.
- Çok fazla umutlandırma.
Não cries problemas.
Başını derde sokma.
Não cries padrões ridículos.
Aptalca standartlar belirleme.
Não cries laços de intimidade.
Onlara bulaşma.
Eu quero que cries uma linha... entre o teu cérebro... e o coração dele.
Ben de senin kendi beyninle... onun kalbi arasında bir bağlantı kurmanı istiyorum.
Não cries problemas, OK?
Sorun yaratma, tamam mı?
Tens de resistir a essa tentação, porque, um dia, talvez conheças alguém, talvez cases e cries uma família...
Buna direnmelisin. Birgün biriyle tanışıp, evleneceksin ve bir ailen olacak.
Não cries o pânico aqui.
Panik yaratma.
Mas não cries problemas com este sujeito, entendido?
Ama o adama zarar vermeyeceksin, anlaşıldı mı?
Pára, antes que cries o hábito.
Sen de alışmadan geri dön.
Mas não cries expectativas demasiado elevadas, Robert.
Umutlarını çok yüksek tutmaktan sakınmalısın, Robert.
Não cries esperanças, já sabes como é a mãe dele.
Çok umutlanma, annesini tanıyorsun.
Não cries expectativas.
Dereyi görmeden paçaları sıvama.
Não cries problemas, certo?
Hâlâ sorun mu yaratıyorsun?
E não cries problemas.
Ve olay çıkartma.
Só não quero que cries grandes expectativas.
Sadece çok fazla umutlanmanı istemiyorum.
As mulheres esperam que cries o ambiente.
Kadınlar hoş bir ortam bekler.
Bem, não cries muitas expectativas. Só te vais desiludir.
Çok umutlanma tatlım, hayal kırıklığına uğrarsın.
Preciso que cries um formato gráfico para as pessoas percebam o que vêem.
Bu yüzden senden herkesin takip edebileceği bir grafik... formatı hazırlamanı istiyorum.
Não cries mau ambiente.
Ortamı germe.
Eu só não quero que tu cries expectativas...
Fakat ben senin kendini üzmeni istemiyorum.
Espero que ela faça com que cries juízo.
Umarım seni dürüst bir adama çevirebilir.
Preciso que cries uma distracção.
Dikkati başka yöne çek.
Não cries grandes expectativas.
- Bilirsin, sadece fazla ümit bağlama.
# you can pull and pinch him till he cries and squeals # # you can twist his body till it faces backwards #
* Onu çekiştirip ağlayana ve bağırana kadar cimcikleyebilirsin * * Onu içi dışına çıkana kadar kıvırıp bükebilirsin *
- Não cries raízes.
- Beladan uzak dur.
- Para que cries um equipamento de sobrevivência.
- Hayatta kalma çantası hazırlaman için.
- Não cries tensão!
- Gerginlik yaratma.
Resumindo : não cries bigodes, bronzeia-te.
Yani demek istediğimiz bıyık bırakma, ama en azından solaryuma gir.
Preciso que cries uma firewall à volta da estação quatro.
İstasyon 4'e bir firewall kurmanı istiyorum.
Achas que deixarão que cries um potencial inimigo no seu seio?
İçlerinde potansiyel bir düşmanın büyümesine izin mi verecekler sanıyorsun?
Estaciona-o ali na esquina. Não cries mais problemas.
Başka sorun yaratma!
Só não quero que cries expectativas.
Ben sadece umutlarını arttırmak istemiyorum.
Fora de questão, não cries mais problemas.
Bu asla mümkün değil. - Daha fazla sorun yaratma!
Por que o cries?
Neden?
- Cries-te maravilhoso? - Ouve, basta!
- Torbacı mı oldun?
- Isso cries?
- Hey, hey! - Sert misin?
Não cries expectativas, J.B., as pessoas vão perceber.
Kendine fazla güvenme, J.B. Seni bir şey sanacaklar.
Mas não me cries problemas, estou 8 pontos abaixo nas sondagens.
Bana Roger Clinton ayakları çekme, dostum.
Peço-Te que cries uma geração que tem coração para ti, Senhor.
Sana inanan bir nesil yarat Tanrım.
- Mas nada, não cries desculpas.
- Ama sakın özür dileyip durma.
Não cries uma expectativa demasiado grande para a noite do casamento.
Bu arada gerdek gecesi için çıtayı çok da yükseltme. Bu da ne demek oluyor?
Mas não cries muitas esperanças.
Fakat fazla ümitlenme.
Não cries o hábito de dormir aqui.
Burada uyumayı alışkanlık haline getirmeyelim.
És um doador de esperma glorificado. Não cries laços emocionais.
Sen sadece sperm bağışında bulunan ünlü birisin, kendini fazla kaptırma.
A girl from Warin cries
Warin'li kız ağlıyor
SILENCIAR do CHORO
Fading of the Cries
Rebecca, quero que aceites isto e cries o tipo de vida que desejas para ti mesma.
Anne, sen bana karşılıksız hiçbirşey vermedin. Becca, bunu almanı ve kendine hayal ettiğin hayatı yaratmanı istiyorum.
Não quero que cries maus hábitos.
Kötü bir alışkanlık kazanmanı istemem.
- Teu cries
- Bakın
Preciso que vás a Minas del Frio e que cries um campo de treino.
Minas del Frío'ya gitmeli ve bir eğitim kampı oluşturmalısın.