Translate.vc / португальский → турецкий / Croissant
Croissant перевод на турецкий
141 параллельный перевод
- Fernandez queria com croissant.
- Fernandez dürüm istedi.
- E um com croissant.
- Biri de dürüm.
- Qual deles é de croissant?
- Hangisi dürüm?
Queres que comam souflé a cada refeição e croissant?
Her yemekte sufle yemelerini mi istiyorsunuz? Ve de kruvasan?
O croissant é à conta do meu amigo.
Krosan, oradaki arkadaşımın.
Croissant.
Kruvasan.
Um croissant com chocolate, adoçante e um café.
Ben çikolatalı ayçöreği istiyorum, Şekerli kahve ve sütlü kahve.
- com um café e um croissant.
Yanında kahve ve çörek.
- Um croissant!
Çörek.
- Pedi... sumo, croissant...
- Ben greyfurt, krovasan...
- Croissant?
- Croissant?
Vais ver... vamos ter manteiga nas coxas, mel e geleia na barriga, e migalhas de croissant nos pêlos do rabo.
Göreceksin, kalçalarımıza tereyağı, göbeğimize reçel, kırıntılar bir tarafımıza yapışacak...
Gostas de manteiga no croissant, querida?
Kruvasanına tereyağı ister misin hayatım?
Um Lapsang Souchong e um croissant, por favor?
Çin çayı ve ay çöreği alabilirmiyim?
- Gostou do seu croissant?
- Kruvasanınızı beğendiniz mi?
Beije-me, querida, e revelarei meu croissant.
Öp beni aşkım, ben de ayçöreğimi açığa çıkarayım.
Quer um croissant?
Kruasan?
Olha para ti, a comer um "croissant".
Şuna bak, kruasan yiyor.
Eu não sei dizer "croissant". Oh, meu Deus!
Ben de "croissant" ( ay çöreği ) diyemem.
Diz ao Mel para me fazer um croissant aquecido, com queijo.
Mo'ya söyle de bana krem peynirli bir çörek kızartsın.
Come já a merda do croissant e cala essa boca.
Yemeğini ye ve çeneni kapat.
- Bem, era o meu croissant amanteigado.
- Benim tereyağlı çöreğimdi.
- Quero um croissant.
- Ben bir kruvasan istiyorum.
- Não aqui. Croissant é pão.
- Kruvasan bir tür ekmektir.
- Croissant é folhado.
- Kruvasan çörektir. - Hayır.
Sim, mas se tivéssemos ido à padaria poderíamos ter croissants | e pãezinhos de canela.
Evet, fakat fırından cinnamon ve croissant ekmekleri alabilirdik.
Um croissant?
Ay çöreği?
Mas primeiro, mordo um Croissant. Onde é que está a ajuda?
Fakat öncelikle canım Fransız hamurişi istiyor, nerede bu hizmetçi?
Onde está o meu croissant?
Sandviçim nerede?
- Onde está o meu croissant misto? !
- Jambonlu peynirli sandviçim nerede?
Queria um "espresso" com... com um pastel, ou um croissant.
Ben bir espresso istiyorum ve de ufak bir pasta, veya ay çöreği.
Pensas que isso veio de um croissant?
Sen bu ayçöreğinden mi olmuş?
A tua atenciosa namorada trouxe-te um croissant de peru e queijo.
Düşünceli kız arkadaşın sana hindi ve peynirli çörek aldı.
Sabe que o croissant foi inventado na Roménia?
"Croissant" ın ilk Romanya'da yapıldığını biliyor muydun?
Ninguém quer saber onde os croissants foram inventados.
"Croissant" ın ilk nerede yapıldığı kimin umurunda?
Pões-te a comer croissants?
Croissant mı yiyeceksin?
Há um croissant na tua cabeça?
O başındaki çörek mi?
Quando levanto a mão olham para ela como se fosse o raio de um croissant. Depois, pimba!
Elimi kaldırıyorum, Sanki ay çöreği görmüş gibi bakıyorlar.Sonra ;
- Um croissant fofinho.
- Küçük yağlı ayçöreği.
"Pela manhã, ela ia sempre buscar um croissant à padaria paquistanesa na porta ao lado."
- Sabahları hep yandaki Pakistanlı marketten bişeye benzemeyen küçük kruasanlardan alırdı.
- Foi buscar "croissants".
Croissant almaya gitti..
Vou ir buscar um croissant.
Ben bir ayçöreği alacağım.
Desculpa lá, tentar queimar algumas calorias antes de comer um Croissant.
Sandviçimi yemeden önce biraz kalori yakmak istediğim için kusura bakma.
Queres um croissant?
- Çörek ister misin?
Haverá um croissant que eu vou levar.
Seni kruvasan yapıp, alıp gideceğim.
Pagarás por isto, meu pequeno croissant de chocolate!
Bunun hesabını vereceksin, benim çikolatalı payım!
Aquele é o Croissant...
Bunlar...
Soufflé, Escargot... e Mousse de Chocolate.
Çroissant, Souffle, Escargot ve Çhocolate Mousse.
Sr. Croissant, não tenho nada a lhe dizer.
Kahretsin!
O meu croissant?
Çöreğim nerede?
Um croissant?
Çörek?