Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Cvs

Cvs перевод на турецкий

37 параллельный перевод
Não temos de nos preocupar depois dos resultados do CVS... que marquei para quinta com o Dr. Fitzer.
Dr. Fitzer'la, perşembe günkü randevumuzda "Kalp Damar Sistemi" sonucunu aldıktan sonra, bunun için endişelenmemize artık gerek yok.
Ainda bem que quis fazer um teste CVS.
CVS testi yaptırmaya karar vermenize sevindim.
E eu a passear no CVS como se nada se passasse.
Ben ise hiçbir şey olmamış gibi CVS'te dolaşıyorum. ( CVS : Tıbbi malzeme mağazası )
- Senhor... - Ah, VVS, CVS, qual é?
VVS, CVS, haydi ama.
Comprei no CVS por 20 euros.
CVS'ten 1,20'ye aldım.
Duane Reade, CVS, sabes...
Duane Reade ya da CVS eczanelerine girebilirim belki.
Preciso dum teste CVS.
Bir CVS tahlili lazım.
Mandei uns CVs, fui a umas reuniões que o meu pai arranjou, e então, o desastre aconteceu, tive de voltar a morar com os meus pais. Ao princípio era difícil sair do meu quarto, e antes que percebesse, oito meses se tinham passado.
Bazı yerlere özgeçmişimi gönderdim babamın ayarladığı bazı iş görüşmelerine gittim ve o felaket yaşandığında ailemin yanına geri taşınmak zorunda kaldım başlarda zor oldu odamdan ayrılmak bile koymuştu ama göz açıp kapayıncaya kadar sekiz ay geçti gitti bile.
Saíram os resultados e o bebé está perfeito.
CVS sonuçlarım çıkmış. Bebeğimin hiçbir sorunu yok.
Outro pagamento no CVS por gatorade, pílulas e preservativos.
CVS'den de enerji içeceği, baş ağrısı ilacı ve prezervatif alınmış.
O Finn Haugan do CVS... irá analisar se foi o mesmo...
Vahşi Yaşam Kurumu'ndan Finn Haugan, bunu yapanın bulunan ayıyla olup olmadığını inceliyor.
E se falharmos, podemos parar na CVS e comprar uma escova de dentes jeitosa.
Başarısız olursak elektronik mağazasında durur sana güzel bir diş fırçası alırız.
CVS!
CVS!
Comprámos este anel no CVS a caminho de casa, ontem.
Bu oyuncak yüzüğü dün eve giderken CVS'den aldık.
Espero que o teu chefe da SS não se importe que saias. Tens sempre a última palavra.
Umarım CVS'teki patronun izin almana bir şey demiyordur.
- E eu preciso de ir à farmácia.
- Benim de CVS'e gitmem lazım.
Enviei CVs.
CV'mi dağıttım.
Na CVS da Avenida Northwest 23.
- Northwest 23. Cadde'deki CVS'teydim.
E sim, eles tiveram que abrir a caixa de vidro na CVS ( drogaria ) para me darem isso.
Evet, bunu verebilmek için cam dolabı açmak zorunda kaldılar.
Tu também disseste isso sobre o corredor de infecções fúngicas da farmácia CVS, mas lá estavas tu no último Sábado, a fingir que compravas um xarope da tosse infantil.
Online eczanedeki, vajinal mantar enfeksiyon ilacı için de öyle demiştin. Ama geçen cumartesi çocuklar için olan öksürük şurubunu alır gibi yapıyordun.
Há seis meses trabalhei numa farmácia em Pittsburgh.
6 ay önce Pittsburgh'da CVS'de çalışıyordum.
Especialmente se estiver num sítio que não gosto, como a CVS.
Özellikle sevmediğim bir yerdeysem, CVS'te mesela. CVS'ten nefret ediyorum.
Devia ser o slogan deles. CVS...
CVS'in sloganı bu olmalı.
"CVS, por vezes tem de cá vir."
"CVS, bazen gelmeniz gerekir."
Há dias, na CBS, um tipo disse-me : "Sorri mais, linda." E eu respondi : "Vai-te foder!"
Geçen gün CVS'teki adam "Biraz daha gülümse güzelim." dedi.
Os multibancos aqui só dão 200 dólares mas há um na 14th, perto da CVS, que dá 350 dólares.
Olmaz. Bu civardaki ATM'ler en fazla 200 dolar veriyor, ama 14. caddedeki eczanenin orada 350 çekebilirsin.
De um pré-pago que comprei.
CVS'ten aldığım bir hazır karttan arıyorum.
PSDN quer dizer Promoção de Stock do Dia dos Namorados.
CVS'den ucuz Sevgililer kazancı.
Não da CVS, nem da Walgreens. ( farmácias )
Bim'den ya da Şok'tan değil.
Mas eu posso fazer uma CVS, e se estiver lá, nós vamos ver e depois nós vamos...
En azından CVS yapabilirim.
Deve haver um CVS ou Rite Aid a vender gelados na vizinhança porque você é um bom amigo.
Yakınlarda bir yerlerde dondurma satıyorlardır. Çünkü iyi bir arkadaşsınız.
Tenho de falar consigo acerca do Sargento Mclllhenny.
Sizinle Çvş. McIlhenny hakkında konuşmalıyım.
Obrigada.
Çvş. Gabriel?
Pode ficar, ou o Sargento Gabriel acompanha-a até à esquadra.
- Giriyorum ben bu eve. İster burada kalırsın, istersen Çvş.
Sargento Gabriel, se puder levar as caixas aos gabinetes deles.
Ve Çvş. Gabriel, evrak kutularını Savcılığa götürüver.
O pessoal dele já está a fazer os CVs.
Çalışanları çoktan özgeçmişlerini hazırlamaya başlamış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]