Translate.vc / португальский → турецкий / Damon
Damon перевод на турецкий
3,065 параллельный перевод
O Damon fica aqui.
Damon hiçbir yere gitmiyor.
Não vais voltar a ver a tua miúda, Damon.
Kız arkadaşını bir daha göremeyeceksin Damon.
O Damon planeou a minha morte ainda antes de eu nascer.
Damon ölümümü ben daha doğmadan önce planlamış.
O Damon omitiu a melhor parte da história da Augustine.
Damon Augustine hikâyesinde en iyi kısmı atladı.
Não foi suficiente para o Damon matar os médicos que o torturaram.
Ona işkence eden doktorları öldürmek Damon için yeterli değilmiş.
Não quero dar ao Damon essa satisfação, por isso, mata-me.
Çünkü Damon'a bu hazzı tattırmak istemiyorum.
- Ele tentou matar o Damon.
Damon'u öldürmeye çalıştı.
Mesmo que te perdoasse, Damon, isso faria de ti alguém menos horrível?
Seni affetsem bile Damon, bu seni daha az rezil biri yapar mı? Lanet olsun!
O meu pai usou a sua pesquisa para salvar vidas, Damon.
Babam araştırmalarını insanları kurtarmak için kullandı Damon.
Porque te amo, Damon, porque te escolhi e defendo a minha escolha.
Seni seviyorum da ondan Damon. Çünkü seni seçtim ve seçimimin arkasında duruyorum.
Damon, eu também fiz coisas horríveis.
Damon, ben de epey korkunç şeyler yaptım.
Sim, senhor.
- Damon Miller.
Damon Miller. Muito prazer em conhecê-lo.
- Sizinle tanışmak çok güzel.
- O Matt Damon está na casa dele?
- Matt Damon'ın evinde mi?
Adoro o Matt Damon.
Matt Damon'a bayılırım.
O Damon foi expulso mas somos cinco contra três.
Damon atıldı ama iki oyuncu avantajımız var.
O Matt Damon?
Matt Damon mı?
Mas você está a escrever o seu filme para o Matt Damon sobre ser professor e escreveu sobre o seu filho e isso resultou.
Ama şu anda öğretmenlerle ilgili bir Matt Damon filmi yazıyorsun ve oğlunla ilgili yazdığın film de tuttu.
Penso que isso lhe dará mais tempo para trabalhar no filme do Matt Damon.
Matt Damon filmi çalışmana vakit kazanırdın hem.
Olhe, não há filme do Matt Damon.
Matt Damon filmi falan yok.
Mal posso esperar para ver o filme do Matt Damon.
Matt Damon filminizi izlemek için sabırsızlanıyorum.
Sabes que mais? Isso é uma óptima ideia para o Matt Damon.
Bak ne diyeceğim, Matt Damon için biçilmiş kaftan.
Eu sou Damon.
- Ben Damon.
Dr. Wallace Damon.
Dr. Wallace Damon.
É um advogado sem pistas no faroeste, Damon.
Vahşi Batı'da olanlara dair hiçbir şey bilmiyorsun, Damon.
Damon.
Damon!
Quando o Damon toma uma decisão, está tomada. Pois.
Eğer Damon kafasına bir şey koyarsa o iş olmuş bitmiştir.
Que confusão. Damon?
Ne karmaşa ama.
Larga a almofada, Damon.
Yastığı indir Damon.
Olha quanto controlo ela ainda tem sobre ti, Damon.
Bak hâlâ üzerinde ne kadar çok etkisi var.
O Damon informou-me que a vida da Katerina Petrova está por um fio.
Damon, Katerina Petrova'nın trajik bir gelişme yaşadığını belirtti.
O Damon continua a afastar-te porque se odeia a si mesmo.
Damon kendinden nefret ettiği için seni uzaklaştırıp duruyor.
O Damon já se divertiu com esta.
Damon bu konuda dalga geçti zaten.
Eu estava numa situação complicada, Damon.
Karanlık bir konumdaydım Damon.
Pensavas mesmo que deixava o Damon a liderar e que nunca regressaria?
Cidden işlerin başında Damon'u bırakıp kontrole gelmeyeceğimi mi düşündün?
Damon, não me abandones!
Damon, beni burada bırakma!
Portanto vou ficar aqui, presa a uma cama de quarto de hotel, enquanto o Damon Salvatore me deixa mensagens de voz?
Yani Damon Salvatore bana sesli mesaj bırakırken ben bir otel odasında yatağa bağlı mı kalacağım?
Sabes como o Damon tentou ser nobre e acabou com a Elena?
Hani Damon asil davranıp Elena'dan ayrılmaya çalışıyordu ya, hatırlıyor musun?
Ouve, adorava ajudar se achasse que ele era bom para ela, mas não acho.
Bak, Damon'un Elena'ya gerçekten iyi geldiğini düşünsem seve seve yardım ederim. Ama düşünmüyorum.
A Elena e o Damon ou o Damon e a Elena, ou... sei que há uma alcunha algures por aí.
Elena ve Damon ya da Damon ve Elena. Ya da oralarda bir yerde bir takma isim olacaktı.
Ouve, acho mesmo que a Elena fica bem com o Damon.
Bak, gerçekten de Elena'nın Damon için iyi olduğunu düşünüyorum.
Ela fá-lo feliz e todos sabemos que quando o Damon está feliz...
Onu mutlu ediyor ve hepimiz biliyoruz ki Damon mutlu olduğunda...
Já não chega o Damon estar a tentar reconquistar-me.
Damon'un beni geri kazanmaya çalışması yeterince kötü değil zaten.
Talvez vá. Para convencer toda a gente que a Elena está viva e de saúde, e casualmente pergunto-lhe onde é que o Damon me enterrou.
Belki de gidip herkesi Elena'nın hayatta ve iyi olduğuna inandırmalı ve laf arasında Damon'un beni nereye gömdüğünü sormalıyım.
Que, na verdade, o Damon Salvatore de que me recordo está vivo e recomenda-se.
Belki de benim hatırladığım Damon Salvatore hayattadır, ve aynen duruyordur.
Por aí, a pensar, a assimilar, a tentar descobrir como lidar com a situação do Damon.
Etrafta dolanıyordum. Düşünüyordum, olanları sindiriyor tüm bu Damon meselesini ne yapacağımı çözmeye çalışıyordum.
- Não, Damon.
Hayır Damon.
O Damon acabou com a Elena.
- Damon, Elena'dan ayrılmış.
- Damon.
- Damon.
Damon, o que importa?
Damon, kimin umurunda ya?
Olá, Damon.
Merhaba Damon.