Translate.vc / португальский → турецкий / Detras
Detras перевод на турецкий
2,957 параллельный перевод
Vais ter mesmo de arranjar maneira de pôr isto para detrás das costas, Runkle.
Bunu arkanda bırakacak bir yol bulman gerek, Runkle.
- A Liv não está por detrás disso.
Bunun arkasındaki kişi Liv değil.
Como um sujeito, o tal Smiley, aparece... Por detrás de todas as pessoas que estão na Internet?
Çünkü bir kşi, yani Smiley aynı anda tüm internet ağında, nsanların arkasında nasıl belirebilir?
Esconde-se por detrás de máscaras.
Maskelerin ardında saklanır.
Na parte detrás da nossa antiga fazenda.
Eski çiftliğimizin oradaki bir arazi.
O Johnse ensacou-o, quando ele apareceu por detrás de nós. Nunca o vi.
Johnse arkamızdan gelirken avlamış.
Se um deles está por detrás disto, que hipóteses achas que o Whitsett tem de sobreviver?
Birileri bu iş peşindeyse, Whitsett'in kurtulma şansının ne olduğunu sanıyorsun?
É esse o grande erro por detrás do nosso sistema.
Sistemimizdeki koca yanlış bu.
Estão todos a ver por detrás das cortinas, hoje.
Bugün herkes perdelerinin arkasından izliyor herhalde.
A parte detrás da minha cabeça bateu com força.
Kafamın arkasını fena çarpmıştım.
Ele estava certo de que o Crawford estava por detrás de toda a coisa.
Crawford'un tüm olayın arkasında olduğundan oldukça emindi.
Ponham as mãos por detrás da cabeça!
Ellerinizi başınızın üstüne koyun.
Interrogá-lo, e descobrir o que puder sobre quem está por detrás disto.
Sorgulayacağım bu işin arkasında kim varsa onu öğrenmeye çalışacağım.
Quem está por detrás disto é uma ameaça a todos nós.
Bu şeyin arkasında her kim varsa, hepimiz için bir tehdit oluşturuyor.
- Está bem. e aparecerei por detrás deles. - Está bem?
- Tamam.
Pela minha experiência, por detrás de cada criminoso, por detrás de cada delinquente insolente, há uma cara bonita.
Tecrübeme göre her yumruğun, her suçun ardında güzel bir yüz olur
Eu vejo os números, mas quero conhecer a pessoa por detrás deles.
sayıları görüyorum ama sayıların ötesinde kim var bilmek isterim
Golpeou-o por detrás, depois atirou pelas costas.
Arkasından vurdun sonra sırtından ateş ettin.
Aposto até que podemos fazer uma competição de tractores bem por detrás da roda gigante, logo a seguir à coisa redonda.
Bahse varım arkada traktör çekme yarışı bile yapabiliriz. Dönme dolabın arkasında, şeyin yanında... Şu dönen şeylerin.
Estás a sugerir que um observador está por detrás disto?
Bunların arkasında bir Gözcü olduğunu mu söylüyorsun?
Tás a ver os "troncos" que estão na parte detrás da casa do Arlo?
Arlo'nun evinin arkasına yığdığımız odunlar var ya?
Toda a história por detrás da "Chick-fil-A"... Bem, se me permite, é fenomenal.
Tüm Chick-fil-A hikâyesi sadece izin verirseniz, efendim, o tam fotoğraflık.
Ainda acha que o Ayim pode estar por detrás disto?
Hala Ayim'in bu işin arkasında olduğunu düşünüyor musun?
Estás a ser tramada. E penso que a Regina está por detrás disto.
Tüm bu kanıtlar bana sadece bir şeyi kesin olarak gösteriyor o da birinin sana iftira attığı ve bunların arkasında Regina var sanırım.
Vou atacar por detrás.
Ben arkadan geleceğim.
Depois daquela lavagem cerebral, tenho a sensação que algo estranho está a acontecer por detrás das câmaras.
Beynim kendine geldiğinden beri bu kayıtlarda tam göremediğimiz bir şeyler olduğundan şüpheleniyorum.
A não ser, claro, que haja outra mulher por detrás disso.
Tabii başka bir kadın yoksa hayatında.
Somos só ovos frágeis escondidos detrás de papel de bolhas e desafio?
Hepimiz ambalajların ve koruma kaplarının arkasına saklanmış kırılgan birer yumurta değil miyiz?
Vamos tentar por detrás.
Hadi işi bitirelim.
Estava com medo que o Porchetto Pai descobrisse que ele estava por detrás.
Baba Porchetto'nun arkasından dönenleri öğrenmesinden korkuyordu.
Ele, se calhar, agarrou-a por detrás com força para esmagar o osso hióide.
Katil, muhtemelen arkadan tutup, kızın dil kemiğini kıracak kadar sert sıkmış.
Não, é só esta dor de cabeça que vai desde aqui até à parte detrás do meu pescoço.
Başım çok ağrıyor. Boynumun arkasına kadar.
Ia colocar-te na parte detrás do barco, mas agora vou pôr-te à frente.
Seni arkaya koyacaktım ama şimdi öne alıyorum.
Ele está a apunhalar-me por detrás enquanto falamos.
Konuştuğumuz esnada beni sırtımdan bıçaklıyor.
Suponho que há alguma coisa por detrás.
Sanırım hikayenin gerisi de var.
Pelo ângulo e posição da incisão, o assassino era destro e estava posicionado por detrás do falecido quando a laceração foi feita.
Kesiğin açısı ve pozisyonuna göre katil sağ elini kullanıyormuş ve kesik yapıldığında kurbanın arkasında pozisyon almış.
Mas, como a tua equipa correctamente supôs, ele também foi estrangulado por detrás, pouco antes de ser atingido.
Ama takımının da olay yerinde tahmin ettiği gibi vurulmadan önce arkasındaki biri tarafından boğazı sıkılmış.
"'Vai e olha por detrás das cordilheiras...
Git sınırların ötesine bak.
Não sei porque te escondes por detrás dessa arrogância superficial, mas és uma grande amiga da Hanna.
Bu yüzeysel kaltak imajının altına neden saklandığını bilmiyorum, ama Hanna için gerçek bir dostsun.
Os guardiões estão a reunir-se, e o Percy está por detrás disso.
Gardiyanlar, toplanıyorlar ve arkasında da Percy var.
Existe sempre um grupo por detrás do grupo.
Gizli grupların arkasında her zaman başka bir grup vardır.
Como disseste, há sempre um grupo por detrás do grupo.
Ayrıca senin de dediğin gibi, her grubun arkasında başka bir grup vardır.
Eu trato os sintomas da doença após acontecer, nunca a causa por detrás.
Semptomlar görülmeye başladıktan sonra hastalıkları tedavi ettim ; ama altında yatan nedenlere uzanamadım.
A Nina tem de estar por detrás do desaparecimento da Olivia.
Olivia'nın kaybolmasının ardında Nina olmalı.
Antes de me colocarem o saco na cabeça... vi-a sair da sombra por detrás deles.
Kafama bir poşet geçirmeden önce arkalarında karanlıktan çıkışını gördüm.
Por detrás desta porta, está uma Hillary Stone que de nada desconfia.
Bu kapının ardında masum Hillary Stone duruyor.
Não ignoro que no decurso deste relato me fui cobrindo de aviltantes atributos, mas por detrás das repetidas provas da minha loucura, guardava ainda uma réstia de consciência.
Bu hikayenin seyrinin, özelliklerimi açıklamadığı ya da saklamadığının farkındayım. Ama bütün bu delice şeylerin ötesinde, hala biraz bilincim vardı.
Tem sete tipos de Hong Kong por detrás dele.
Arkasında 7 tane Hong Kong'lu Kodaman var.
O carro da frente e Os três detrás... são todos polícias.
Şu öndeki araç ve arkasındaki 3 araçtakilerin hepsi Aynasız.
Não seria o primeiro a reencontrar a fé por detrás destas paredes.
Bu duvarlar ardında dini inançlarını tekrar keşfeden ilk mahkum sen değilsin.
Aqui no quarto detrás, Ken!
Evet yatak odasına geri dön Ken.