Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Dojô

Dojô перевод на турецкий

252 параллельный перевод
- Dojo, uma iguaria.
Çok lezzetlidir.
- O medo näo existe neste dojo.
- Korku yoktur bu doİo'da.
A dor näo existe neste dojo.
Acı yoktur bu doİo'da.
A derrota näo existe neste dojo.
Yenilgi yoktur bu doİo'da.
O medo näo existe neste dojo.
Korku yoktur bu doİo'da.
Isto é um karate dojo, näo se lança um desafio sem resposta, velho.
Burası karate doİo'su... meydan okuyup gidemezsin.
O seu dojo tem muita vantagem.
Çok avantajınız var.
O Sensei Miyagi está no dojo.
Miyagi Usta doİo'da çalışıyor.
Bem-vindo ao dojo da família Miyagi.
Miyagi ailesinin doİo'suna hoşgeldin.
Aquele é o dojo do Sato.
Tabii. Burası Sato'nun doİo'su.
O medo não existe neste dojo.
Burada korkuya yer yok!
A dor não existe neste dojo.
Burada acıya yer yok!
A derrota não existe neste dojo.
Burada yenilgiye yer yok!
Teria muita vantagem, é o seu dojo.
Bütün avantaj sizde, burası sizin dojo'nuz.
- Toma as chaves do dojo.
- Salonun anahtarları.
No dia em que saíres do avião, és o maior proprietário de dojos do vale.
Uçaktan indiğin an buradaki en büyük dojo yöneticisi olacaksın.
Lembra-se de dizer que, se eu viesse para cá... e vencesse esse LaRusso no Torneio de All Valley, me daria uma participação de 25 por cento dos seus dojos?
Hatırlarsanız telefonda bana, buraya gelip... Bizim Vadi Turnuvası'nda LaRusso'yu yenersem... yeni dojo'larınızın yüzde 25'ni vereceğinizi söylemiştiniz.
O John Kreese do dojo cobra Kai era o nosso melhor aluno.
Kobra Kai dojo'sundan John Kreese okulumuzun bir numaralı öğrencisiydi.
Vou reabrir o dojo cobra Kai.
Kobra Kai okulunu tekrar açıyorum.
"Au" não é um grito aceitável neste dojo.
"Ah" diye bağırmak bu dojo'da kabul edilemez Bay LaRusso.
Vou abrir dojos cobra Kai em todo o vale.
Bu vadinin her tarafına Kobra Kai dojo'ları açacağım.
Juntos, vamos abrir uma cadeia de dojos cobra Kai, onde os jovens poderão aprender alguns dos valores que eu aprendi :
Onunla birlikte bir Kobra Kai dojo zinciri kurmak üzereyiz. Genç insanlar buralara gelip benim öğrendiğim değerleri öğrenecekler.
E nesta esquina, alguém que dispensa apresentações, o campeão em título do dojo Miyagi,
Bu köşede de hepinizin çok iyi bildiği... Miyagi dojo'sundan geçen yılın şampiyon...
Campea do Dojo de Koga.
Koga Dojo'nun şampiyonu.
Também descobrimos... Que há um outro guerreiro, chamado Ryu. Estudou com Masters no mesmo Dojo.
Ken'le birlikte eğitilen Ryu isminde bir adamın duyumunu aldık, ve şu anda araştırtırıyoruz.
Usei banalmente o que aprendi no dojo de Kenpo...
Ama Kenpo eğitimim sırasında öğrendiklerim yanında bu sinek osuruğu sayılır.
Quanto tempo passou desde que o Sr. Saito entrou naquele dojo?
Bay Saito o dojo'ya gireli ne kadar oluyor?
A tua esgrima só serve para um dojo!
Senin kılıç ustalığın anca bir okulda söker!
Dei ouvidos ao meu katra e agora domino o dojo.
Böylece katramı dinledim, ve şimdi... sınıfa hükmediyorum.
- Passaste pelo dojo?
- Sınıfa uğradın mı?
Deverás ficar aqui, para proteger a aldeia e guardar o dojo.
Burada kalıp köyü ve dojoyu korumalısın.
Protegerei a aldeia e guardarei o dojo.
Köyü ve dojoyu koruyacağım.
Este é o dojo de Takagure?
Burası Takagure dojosu mu?
Sim, é o dojo de Takagure.
Evet, burası Takagure dojosu.
Por favor, diga-me porque veio ao meu dojo.
Lütfen dojoma geliş nedeninizi söyleyin.
Sou Haru do dojo Takagure.
Ben Takagure dojosundan Haru.
Hoje estaria na segurança do nosso dojo, onde lhe levaria sabonete e doces óleos perfumados, que a Alison poderia esfregar pelo corpo todo.
Bugün dojomuzun güvenliğinde güneşlenirdin. Sana sabun ve hoş kokulu yağlar getirirdim. Onları vücuduna sürebilirdin.
Eu sou o Haru do dojo Takagure, e se dão valor à vida, vão...
Ben Takagure dojosundan Haru. Hayatınıza değer veriyorsanız...
Mr. Dojo.
Bay Yükselen Dojo!
- É o meu dojo.
- Burası yatak odam.
Ando a pensar gastar mais horas no ginásio.
Dojo'ya daha fazla zaman ayırırım.
Está uma pessoa estranha a rondar o dojo.
Dışarıda dojoya bakan tuhaf bir adamlar var.
Este é o nosso dojo.
Burası bizim çalışma dojomuz. Pekala
Comandante Kondo, Tenente Comandante Hijikata, o velho lnoue e eu mesmo somos do mesmo dojo.
Komutan Kondo, teğmen. Komutan Hijikata, yaşlı lnoue... Ve kendim aynı dojodanız.
Quem é que eles viram a treinar no dojo nesse momento?
O anda Dojonun önünde çalışan kimleri görmüşler?
Estou a dirigir um dojo de porreirice.
Kayıtsızlığın okulunu kuruyorum.
A luta no dojo, nem sei quantas vezes Keanu e eu a ensaiamos.
- Tamam. Dojo dövüşü için, ne kadar çaIıştığımızı anIatamam size.
A LUTA NO DOJO
DeğiI mi? Dojo Dövüşü
Faltam oito dias para o dojo.
Dojoya sekiz gün kaIdı.
O dojo, na verdade, foi construído bem antes da filmagem.
Dojo çekimden çok önce inşa ediImişti.
PRIMEIRO DIA NO DOJO Bom dia. - Aí está ele.
Dojo'nun İIk Günü

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]