Translate.vc / португальский → турецкий / Donde
Donde перевод на турецкий
1,315 параллельный перевод
O quê? Ouve, donde és, sempai?
Sen nerelisin?
Donde vens tu?
Sen nereden geldin?
Donde é não sei, mas conseguiu o lugar com falinhas mansas.
Nereden geldiğini bilmiyorum, ama ağzı iyi laf yapıyordu.
Donde vens?
Nerelisin?
- Donde vens?
- Nerelisin?
Mas eu sei exactamente donde esse teu cu branco vem.
Ama ben senin o beyaz kıçının nereden geldiğini çok iyi biliyorum.
"Donde diabos é que ele apareceu?"
"Nereden geldi bu?"
Donde são vocês?
Nerelisin?
Donde és?
Nerelisiniz?
- Donde veio toda esta gente?
- Bu insanlar nereden geldi?
Donde é que saiu o raio da centopeia?
Kırkayak yanmaya başlıyabilir! Usta, Kırkayağı etkisiz hale getirmek için birşeyler düşünelim.
O sítio donde viste o espectáculo aéreo, é muito longe daqui?
Sizin hava şovunu izlediğiniz şu nokta ne kadar uzakta?
Donde teria vindo?
Nereden geliyor.
Donde és?
Nerelisin?
Donde são vocês?
Sizler nerelisiniz?
O Tex é que não me lembro donde era.
Ve Tex... Tex'in nereli olduğunu hatırlayamıyorum.
Donde é que o conhece?
Onu nereden tanıyorsun?
- Essa merda não é minha, não sei donde veio.
O benim değil! - Benim malım değil.
Donde é?
Nerelisin?
Faz ideia donde vem esta camisa?
Bu nereden biliyor musun?
Donde é o seu sotaque?
Aksanınız bir tuhaf.
Do sul, mas donde?
Güneyin neresindensiniz?
Se aqueles bandidos não eram índios de donde vêm os tambores?
O adamlar kızılderili değilse davulları çalan kimdi?
- Dizes-nos donde veio?
- Nereden geldiğini söyler misin?
"Donde esta el zapateria?"
¿ Donde esta el zapateria? Ne anlama geliyor?
A ldade das Trevas é donde eu tirei a família León.
Karanlık Çağlar, benim Leon ailesini içinden çıkardığım şeydi.
Desde a manhã que ando à volta em circulos. Á procura todo o dia. Donde é que veio?
Bugünden beri buralarda tur atıyorum sürekli.
Donde vens não há mulheres?
Geldiğin yerde kadınlar yok mu?
Donde vieram?
Nereden geldiniz?
- Donde veio?
- Nereden geldi acaba?
Donde será que conheço este cheiro, meu?
Bu kokuyu nereden tanıyordum?
Donde vem?
Nereden geliyor?
És donde? - Ele não sabe de onde é.
Sen nerelisin?
És donde?
Sen nerelisin?
"Donde é que tiraste este dinheiro?" Ele não lhe diz, claro.
Ama çocuk parayı nereden bulduğunu söylememiş.
Donde é que é, sem indiscrição?
Nerelisiniz? Sizi rahatsız etmiyorsa?
Vindo donde, não sei.
O adam karşıma çıktı.
Donde veio isto?
Bu ağrıda nerden çıktı?
Há uma agulha enorme, sabe lá Deus donde veio, enfiada na minha perna, infectando-me sabe lá Deus com o quê.
Nereden çıktığı belli olmayan lanet bir koca iğneden bacağıma kim bilir hangi lanet olası şey enjekte oldu.
Donde é a sua família?
Ailen nereli?
Donde é você?
Sen nerelisin?
Donde é que tu és?
Nerelisin?
É um quadro do sítio de donde vieste.
Bu senin eskiden yaşadığın yerin resmi.
Donde vieste também estava assim tanto frio?
Sara, senin geldiğin yerde hiç soğuk olur muydu?
Donde é que ele veio?
Nereden geldi o?
Usamo-la no sítio donde venho.
Benim geldiğim yerde kullanırız.
Donde é que veio?
Bunlar nereden geldi?
O que eu comia, o que eu bebia, os filmes que via... donde eu era, que tabaco fumava.
Yediğimi, içtiğimi, izlediğim filmleri nereli olduğumu, eskiden içtiğim sigara markasını...
- "Onde fica a sapataria."
¿ Donde esta...
- Donde diabos isto apareceu?
Bu nereden çıktı?
E tu és donde? - Francês?
Sen nerelisin?