Translate.vc / португальский → турецкий / Dort
Dort перевод на турецкий
35,923 параллельный перевод
Como Mensageiro da Paz da ONU, viajei por todo o mundo durante os últimos dois anos, vi cidades como Pequim paralisadas por poluição industrial florestas boreais no Canadá que foram derrubadas e florestas tropicais na Indonésia que foram reduzidas a cinzas
BM barış elçisi olarak, geçtiğimiz iki yılda dünyanın dört bir yanına gittim. Endüstriyel kirlilik yüzünden boğulan Pekin gibi şehirlerde, Kanada'nın dümdüz edilmiş eski kutupaltı ormanlarında ve Endonezya'daki yakılmış yağmur ormanlarında bulundum.
Passei mais quatro anos com um homem chamado Sean, nos cantos escuros de uma igreja.
Kilisenin en ücra köşelerinde Sean adlı bir herifle dört yılımı geçirmek zorunda kaldım.
Isso é verdade mas essas 4 pessoas estarão sempre na lista.
Bu doğru ama bu dört kişi hep listede olacak.
Ok então pense nesses 4 e diga-me como se sente quando está com eles.
Tamam, bu dört kişiyi düşün ve söyle bana.
Como essas 4 pessoas fazem-na se sentir?
O dört kişi sana nasıl hissettiriyor?
Dois, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez, onze.
İki, üç, dört, beş, altı, yedi, sekiz, dokuz, on, on bir.
Consegui reduzir para quatro malas e um caixa para chapéus.
Dört bavula ve bir şapka kutusuna sığdırabildim.
Sem nós, continuarão a morrer por todo o continente.
Ve biz olmazsak kıtanın dört bir yanında ölüyorlar.
Sabemos que este gangue é constituído por três quenianos e três tanzanianos.
Bu çetede üç Kenyalı, dört Tanzanyalı olduğunu biliyoruz.
Tenho quatro toneladas.
Dört ton var.
- Quatro toneladas?
- Dört ton mu?
Tem quatro toneladas?
Dört ton mu var?
Quatro toneladas valem muito dinheiro.
Dört ton, çok büyük para.
São quatro AK-4 e duas caçadeiras.
Dört AK-4 piyade tüfeği ve iki av tüfeği.
Está espalhado por todo o país, e torna-se difícil.
Ülkenin dört bir yanına dağılmış durumda ve epey zor.
Aquela é a prateleira número quatro.
Şunun dört numaralı raf olduğunu görebilirsiniz.
Temos conhecimento de um caçador furtivo que está a caçar em Moçambique e por toda a Tanzânia.
Mozambik'te ve Tanzanya'nın dört bir yanında faaliyet gösteren bir kaçak avcımız var.
Chico, diga ao Mweko para enviar três ou quatro agentes como reforços. Eles têm mais armas.
Chico, Mweko'ya takviye ve koruma için üç dört memur almasını söyle.
Eu tenho uma família, sou pai de quatro raparigas.
Bir ailem var, dört kiz babasiyim.
QUATRO ANOS APÓS O HOMICÍDIO
CINAYETTEN DÖRT YIL SONRA SAVCILIGIN KAPANIS KONUSMASI
Quatro anos após o homicídio brutal da colega britânica Meredith Kercher, resume-se tudo a isto.
Ingiliz oda arkadasi Meredith Kercher'in canice katlinden dört yil sonra her sey bugün noktalanacak.
Jornalistas frenéticos de todo o mundo fazem a contagem decrescente até o destino de Amanda Knox ser revelado.
Dünyanin dört bir yanindan gelen muhabirler Amanda Knox'in kaderinin açiklanacagi ani bekliyor.
Passei quatro anos na prisão, seis meses na solitária.
Hapiste dört yil kaldim, alti ay hücrede kaldim.
Senhor, deve saber que continuamos a receber mensagens de apoio de vários líderes mundiais.
Efendim, dünyanın dört bir yanından destek mesajları gelmeye devam ediyor.
E ganhei quatro vezes a linha de 40 jardas em corrida.
Dört defa 40 metre koşu yaptım.
Quatro.
Dört tane.
QUATRO DIAS PARA O JOGO
MAÇA DÖRT GÜN KALA
Quero quatro defesas!
Dört savunmacı gönderin!
Quatro defesas!
Dört savunmacı!
Porra, é a quarta jogada?
Dört ve bir mi oldu?
É a quarta para marcação?
Dört ve birde miyiz?
Quatro remates, uma perda de bola e um touchdown.
Dört degaj, bir top kaybı ve bir sayı aldırlar.
Há uns anos, tivemos um jogo disputado e caímos quatro posições na classificação nacional.
Birkaç sene önce sayı farkını açamadığımız için ulusal puan tablosunda dört sıra düştük.
QUATRO DIAS PARA O HOMECOMING "DIA DOS NERDS"
MEZUNLAR TOPLANTISINA DÖRT GÜN KALA "İNEKLER GÜNÜ"
O DJ tem três faltas a Estudos Universitários e quatro a Matemática, o que o vai tornar inelegível se reprovar a ambas.
DJ'in, Üniversite Çalışmaları dersinde üç, Matematik'te dört devamsızlığı var ikisinden de kalırsa lisans alamayacak.
Ainda nem vamos a meio do semestre e ele já tem quatro faltas.
Henüz yarıyıl bile olmadı, şimdiden dört devamsızlığı var.
Quatro, três, dois...
Dört, üç, iki...
Cinco, quatro, três, dois, um... Vai!
Beş, dört, üç, iki, bir...
Quatro, vamos lá!
Dört, haydi!
Segunda jogada para marcação, recua e faz o lançamento para o centro, mas é intercetado pela ICC.
İkinci hak ve dört metreden başlanıyor geri çekildi ve pası ortaya gönderiyor sayı bölgesinde pas ICC'ye geçiyor.
- Sobreviveste às 4 balas.
Dört mermiye rağmen hayattasın, ha?
No seu posto como agente dos Narcóticos sob disfarce, envolveu-se num tiroteio com 4 indivíduos de um bando criminoso suspeito, correcto?
Gizli görevdeki bir narkotik polisi sıfatıyla şüpheli suç çetesinin dört üyesiyle silahlı çatışmaya girdiniz, doğru mu?
- Sim, verifiquei, quatro vezes.
- Evet, baktım, tam dört kez.
Ele saiu do café com uma sanduíche, quase foi atingido por um tipo a correr.
Elinde sandviçi ile sokağa çıktığı anda, sokakta dört nala yardıran genci görür.
Nicholas Biddle, 2º Regimento da Infantaria de Negros, deseja saber o paradeiro da mulher e dos seus quatro filhos.
2. Alaydan Nicholas Biddle, Renki Birlik, eşinin ve dört çocuğunun... nerede olduğunu öğrenmek istiyor.
A morte do Lincoln fazia parte de uma conspiração muito maior para matar quatro homens poderosos do Governo de uma só vez :
Lincoln'ün ölümü dört güçlü... devlet adamını aynı anda öldürüldüğü... çok büyük bir komplonun parçası sadece :
Tracei o rumo desta noite há quatro anos e não submeterei o meu destino à sua aprovação nem...
Bu geceyi dört yıl önceden planladım ve... benim kaderimi onaylamaya kalkışma, ya da...
É melhor 4.
Dört dakika olsun.
Deviam ser apenas 4 lá dentro.
Bekleyin. Sadece dört kişi olmalıydı.
Nunca dissemos que eram quatro.
Dört kişi olduklarını hiç söylemedik.
Falei com alguns colegas do MIT e disseram que podem construir um em quatro meses.
Peki, MIT'den bazı iş arkadaşlarıma bahsettim ve dört ayda işi tamamlayabileceklerini düşünüyorlar.