Translate.vc / португальский → турецкий / Electronics
Electronics перевод на турецкий
62 параллельный перевод
Gestor de vendas da Kingby Electronics.
Kingby Elektronik Şirketi'nin batı satış müdürüyüm.
O General Bogan tem o Sr. Knapp, da Amalgamated Electronics, e o Congressista Raskob com ele.
General Bogan'ın yanında Amalgated Electronics'ten Bay Knapp... ve Kongre Üyesi Raskob var.
Trabalho na Connell Electronics.
- Connell Electronics'teyim.
Ainda não tenho todos os detalhes mas o presidente da Micro-Tech Electronics ligou-me esta manhã.
Henüz bütün detaylara sahip değilim, ama Micro-Tech Elektronik'in başkanı bu sabah beni aradı.
Corrige-me, mas quando ficaste com a CNX Electronics, despediste 6.000 operários.
Yanılıyorsam düzelt ama CNX Elektronik'i aldığında 6.000 kişiyi işten çıkardın.
A boa notícia, Gordon, é a Rorker Electronics.
İyi haber, Gordon, Rorker Elektronik.
LorCoTron Electronics.
LorCoTron Elektronik.
Está a trabalhar actualmente com um salário de 200000 dólares nas oficinas Hiroshi Electronics em Tóquio.
Şu anda 200,000 dolar maaşla Hiroshi Electronics şirketinin Tokyo'daki merkezinde çalışıyor.
Partilhamo-la com a Pace Electronics.
Orayı Pace Electronics'le ortak kullanıyoruz.
- Da Tyson Electronics?
- Tyson Electronics'ten Tyson mı?
Há mais quem queira ir para a cama com a Tyson Electronics.
Tyson Electronics'le yatağa girmek isteyen biri daha var.
Estava na Benson's Electronics.
Benson elektronik dükkanında oldu.
Tem o HBO, o Cinemax, e o Showtime, tudo graças a esta maravilha, concebida pela Frohike Electronics Corporation.
HBO var, Cinemax var, Showtime var bütün bu ikramın fiyatı mütevazı, Frohike Elektronik Şirketi tarafından tasarlandı ve üretildi.
Todos leram a "Popular Eletronics" de um ano atrás... Sobre o novo Altair 8800.
Popular Electronics'in bir yıl kadar önceki sayısını okuyun yeni Altair 8800 hakkındakini.
Em Omaha, temos o General Bogan, o Sr. Knapp, da Universal Electronics e o congressista Raskob, do Nebraska.
Omaha'da General Bogan'la birlikte... Universal Techtotics'ten Bay Knapp... ve Kongre üyesi Bay Raskob da var.
O ponto zero da fase comercial foi o Laboratório de Pesquisas Electrónicas na Universidade de Stanford.
Çalışma aşamasının başlangıcı için kocaman bir sıfır sözkonusuydu üniversitede Electronics Research Labaratuarında.
Obrigado pela sua boa protecção do Shashi's Electronics Emporium.
Shashi Elektronik Mağazası'nın nazik müşterisi olduğunuz için teşekkür ederim.
Ela também disse, que este Vendice utiliza a sua firma, Ulcom Electronics, para vender drogas?
Yani Ulcom Elektronik'in başkanı Bay Vendice ofisinde uyuşturucu mu satıyor diyorsun?
A investigação pele assassinato de Vendice ontem à noite está concentrada numa mulher inglesa Philippa Paccard que estava a ser interrogada pelo atentado à Ulcom Electronics.
Bayan Paccard'ın eski kocası, Bay Vendice'in arkadaşıydı. Polis, bu bağlantıyı cinayet sebebi olarak araştırıyor.
Ligou para Moon Dog Electronics.
Burası Moondog Elektronik.
- Sparks Electronics.
Tatlı küçük bir elektrik patlaması.
Desperdicei a minha juventude na "Ilshin Electronics".
Ilshin Electronics'e gençliğimi verdim.
Sr. Browning, trabalha para a Electrónica de Springbook em Palo Alto?
Mr. Browning, Palo Alto'da ki Springbook Electronics için mi çalışıyorsunuz?
Trabalhava ao fundo da rua, na Electronics Emporium.
Caddenin aşağısındaki elektronik mağazasında çalışıyormuş.
"Internship at Lasgrove Electronics Corporation."
Lasgrove Elektronik'te stajyer
Você usou-o para comprar esse amplificador nas suas costas na Conran Electronics.
Conran Electronics'ten bu hoparlörü satın almak için kullandın.
O'Brien Electronics é a minha maior conta.
O'Brien Elektronik benim en büyük müşterim.
Winthrow é presidente da Standard Electronics.
Winthrow, Standard Elektronik'in Genel Müdürü.
Homens como o ex-ministro da Defesa, Ellery Shipley. Homens como o director da Standard Electronics, Jasper Winthrow.
Eski Savunma Bakanı Ellery Shipley ve Standard Elektronik Genel Müdürü Jasper Winthrow gibi.
O pai da Tiffany é o presidente da Uber Electronics.
Tiff'in babası Über Elektronik'in Genel Müdürü.
O que é que eu tenho a haver com a Uber Electronics?
Ben Über Elektronik'le ilgili ne bilebilirim?
- Sunshine Electronics.
- Sunshine Elektronik. - Bu iki ayrı haber mi?
O Parofsky era engenheiro-chefe na Micro-Circadian Electronics.
Parofsky Micro-Circadian Elektronik'te baş mühendismiş.
... na Out of Town News e comprei um exemplar da Popular Electronics com um Kit MITS Altair na capa.
Kampüs gazetecisine gidip kapağında MlTS Altair makinesi olan Popular Electronics dergisini aldı.
A Daisy disse que o noivo saiu de repente do trabalho e ele trabalha na Duncroft Electronics. - Onde fica isso?
Daisy nişanlısının birden işten çıktığını söylemişti Duncroft Elektronik'te çalışıyormuş.
Anteriormente empregada da Trecdel Electronics.
Öncesinde Trecdel Elektronik'te çalışmış.
Sem o meu cinto, só me resta uma zarabatana. Três dardos e uma invenção não-oficial da "Wayne Electronics."
Kemerim olmadığına göre, üflemeli bir silaha üç küçük oka ve Wayne Elektronik'in gayri resmi bir icadına kaldım.
- Os que você comprou na Bleecker Street Electronics, bem na esquina do seu apartamento.
Evinin hemen yanındaki Bleecker Street Electronics'ten aldığın telefonlarla. - Zekice bir şey yaptın.
Converteram a loja do Charlie Niles num negócio de telemóveis. Electrónica Papa.
Charlie Niles'ın bakkalını cep telefonu satış mağazasına çevirmişler, Papa Electronics.
Vão assaltar um armazém que está arrendado à Palace Electronics.
Palace Elektronik adına kiralanmış bir depoya gidecekler.
Take dois. Plimpton deixou a Frota de Sentinelas em 2008 para trabalhar na United Equinox Electronics.
Plimpton 2008'de Donanma Gözcü Birliği'nden ayrılıp Ekinoks Elektronik'de işe girdi.
United Equinox Electronics.
Birleşmiş Ekinoks Elektronik.
E descobri recentemente um parcela bilionária e indiscutível com a Nolcorp Software and Electronics...
Yakın zamanda keşfettim ki Grayson Global'ın Nolcorp Yazılım ve Elektronik'te multi milyar dolarlık hissesi var.
- Hansin Electronics.
- Hansin Elektronik.
Hansin Electronics.
- Hansin Elektronik.
Ele trabalhou na Hansin Electronics.
Hansin Elektronik'te çalıştı.
É Claude Sherman, contabilista da United Equinox Eletronics.
Adı, Claude Sherman, United Equinox Electronics'in muhasebecisi.
Ele era gerente da Wailana Electronics Supply Company.
Wailana'daki elektronik eşya firmasında müdürmüş.
Parece que tem uma boa relação com os tipos da Kazoku Electronics.
Kazoku Electronics'teki elemanlarla iyi bir ilişkin var gibi görünüyor.
Hirohiko Taketa, diretor de vendas internacionais, Kazoku Electronics.
"Hirohiko Taketa, Kazoku Electronics, Uluslararası Satış Müdürü"
Um depósito da United Equinox Electronics.
- Depo, Birleşik Ekinoks Elektronik'e ait.