Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Elin

Elin перевод на турецкий

1,808 параллельный перевод
Lana, a tua mão.
Lana elin.
Esta mão não é tua, pois não?
Bu senin elin değil, değil mi Edward?
Esta mão direita tem uma cicatriz.
Bu sağ elin üstünde yara var.
E a tua mão, Ted?
Hey Ted elin nasıl?
Como está a tua mão?
Elin ne durumda?
Por que você simplesmente não destruiu todo o lugar?
Neden elin değmişken tüm dükkanı yerle bir etmedin ki? !
Teste de Rodizonato de Sódio na mão direita.
Sağ elin sodyum rhodizonat testi...
O motorista segura no volante, na abertura do airbag, é causada fractura de impacto na falange proximal de ambas as mãos.
Sürücü direksiyonu sımsıkı kavrıyor, hava yastığı açılıyor ve çarpma anında iki elin proksimal falanksı kırılıyor.
Tens a mão a sangrar.
Elin kanıyor.
- Tu tens... um toque muito suave.
- Elin çok hafifmiş.
Vocês poderiam contar-nos pelos dedos de uma mão e trazem um prisioneiro?
Sayınız bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar ; ve siz tutmuş, bir de rehine getiriyorsunuz...
Esta fractura no metacarpo direito, nos últimos dois dedos.
Sağ elin son iki parmak kemiğindeki çatlağın, bir takma adı var.
continuarias a ter as tuas mãos, mas também terias mãos de robô.
Hem kendi elin olacak, hem de robottan bir elin olacak.
E quando chegarmos ao nível 63, passar para uma escada auxiliar subir mais 4 níveis para aceder à sala do portal Vê se consegues redireccionar energia para os transportes.
Sonra 63. kata varacağız, yan merdivene geçeceğiz, dört kat daha çıkacağız ve bu sadece geçit odasına ulaşmak için Baksana, elin değmişken taşıyıcılara da biraz güç aktarmaya çalışsana.
Há algo naquela mão na nossa garganta, quando somos derrotados, sabendo que o adversário tem a nossa vida nas mãos...
Yenildiğinde boğazında olan elin bir önemi vardır. Rakibinin hayatının elinde olduğunu bilirsin.
Tens mesmo de estar apresentável.
Elin yüzün düzgün olmalı.
Assim tão bom?
Elin iyi, ha?
A tua mão.
Elin.
Não me importo com a tua mão.
Hallet şunu! Elin umrumda değil!
As tuas mãos estavam atadas.
Elin kolun bağlıydı.
Parece-me a mim que tens um bom corpo.
Bana elin ayağın tutuyor gibi geldi.
A mão na piça, qual é a treta?
Elin neden sürekli aletinde?
Onde diabos está a tua mão?
Elin hangi cehennemde?
Tu estás a sangrar!
Elin kanıyor.
Parece que não é assim tão mau quando a bola está do outro lado.
Elin kolun bağlı olduğunda olduğunda sanırım pek de sert görünmüyorsun.
Como está a mão?
Elin nasıl?
Ou tens medo de aleijar as mãos? Vá bate-me!
Elin mi kirlenir, vur haydi.
- Amigão, como vai a tua mão? - Vai bem obrigado.
- Birader elin nasıl?
A força da união faz toda a diferença Arif.
İki elin sesi olur, tek elin sesi olmaz.
Estiveste fora durante imenso tempo e voltas de mãos vazias!
Kaç saattir dışardasın ve elin bomboş geri geldin.
Não tens a chave na mão e estás carregada com montes de malas.
Anahtarlarını çıkarmaya çalışıyorsun. Elin çanta dolu.
- Desculpa aquilo da mão.
- Elin için üzgünüm.
Uma vez mais, lamento pela tua mão.
Elin için, tekrar özür dilerim.
Como está a tua mão?
Elin nasıl?
Como vai a mão?
Elin.
A sua mão.
Elin.
Não há muitos Ryders em Paddington.
Paddington'daki Ryder'lar bir elin parmakları kadar.
- O quê? Sempre que tens uma mão má, mordes o lábio inferior.
Ne zaman elin kötü olsa, alt dudağını ısırıyorsun.
Tens alguma coisa?
Elin iyi mi?
Não fiques de braços cruzados dessa maneira, miúdo.
Elin kolun bağlı oturma, evlât.
Não fiques de braços cruzados.
Elin kolun bağlı oturma.
Então, talvez, você terá que voltar de mãos vazias!
Belki de elin buradan boş dönersin!
Não me chateies, pá!
İki dakika elin ayağın dursun!
Agore que baixou as rainhas, começou a ser interessante.
Kızları yan yana koymuşsun işte, elin iyiymiş.
A tua mão está nas minhas calças.
Elin pantolonumun içinde.
Estás a sangrar.
Elin kanıyor...
Sério. É algo que fica em torno do copo para que não queime a mão.
Kahve fincanın etrafını saran birşey, böylece elin yanmıyor.
As minhas posso contá-las com os dedos duma mão.
Benimkiler bir elin parmaklarını geçmez.
A tua mão?
Yoksa elin mi?
Sua mão.
Elin.
Você estava um bocado fora porque tinha a mão ferida.
Elin yaralandığı için sen bu olaya dahil olamadın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]