Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Enron

Enron перевод на турецкий

332 параллельный перевод
Enviem esses cabões da Enron para a prisão até ao fim da vida.
O sorumsuz piç kuruları ömür boyu hapiste yatmalı!
Eu não conheço melhor exemplo de um governo tipo "CashCarry" que o da administração Bush e a... Enron.
Bush'un Enron'daki yöneticiliği ve hükümetin bu davadaki tutumundan daha iyi bir örnek olamaz diye düşünüyorum
Não temos ligações como as que havia na Enron.
Enron tarzı bağlantılarımız yok.
Adiante, eu quero uma gasosa com duas colheres de chá de açúcar, um salpico de sumo de lima Rosa, metade do gelo granizado, metade inteiro e um guarda-chuva.
Zavallı biri falan değil, tatlım. 56 yaşındaki kısa boylu Enron. Gel buraya.
Madre Tereza Osama Bin Laden o Coelho da Páscoa Enron.
Azize Teresa, Osama Bin Laden, Easter Bunny, Enron.
Quanto às notícias financeiras... uma retoma na bolsa de valores pode incentivar o investimento... mas vêm aí mais processos criminais para os administradores da Enron?
İş Dünyası Haberlerine bakıyoruz- - Borsa'da bir toparlanma yatırımcının güvenini arttırabilir, ama Enron sorumlularının işlerinde... daha fazla cezalar olur mu?
Onde estava ele durante o caso Enron?
Bu adam Enron skandalında neredeydi?
- Não sei exactamente o que fizeram, mas estou inclinado a culpar a Enron.
- Ne yaptıklarından emin değilim ama içimden Enron'u suçlamak geliyor.
O Enron?
Enron Gezisi'ni demek istiyorsun.
Os sonhos despedaçados do Enron
Kırık Düşlerin Enron Gezisi.
O principal financiador da campanha de Bush, Kenneth Lay, e a simpática empresa Enron.
Bush'un seçim kampanyasına en çok bağış yapan Kenneth Lay ve Enron'un iyi yöneticilerine.
A porra da Enron ou da WorldCom estão a contratar?
Lanet olası Enron ya da Worldcom kimseyi işe alıyor mu?
Pessoas como Cynthia Cooper da WorldCom... Coleen Rowley do FBI... e Sherron Watkins da Enronc
Worldcom'dan Cythia Cooper, FBI'dan Coleen Rowley ve Enron'dan Sherron Watkins gibi insanları.
- Podia ter sido um novo Enron. - Isso é interessante.
- Enron kadar büyük bir skandal olabilirdi.
Escândalo tipo Enron.
Enron skandalı gibi.
O Newport Group é a Enron de Orange County.
Newport Grubu, Orange County'nin Enron'u.
Alguém consegue dizer Enron?
Biri Enron mu dedi?
A Enron demorou 16 anos a aumentar os seus activos de 10 mil milhões de dólares a 65 mil milhões, e demorou 24 dias a falir.
Aktiflerini 10 milyar dolardan 65 milyar dolara çıkarmak Enron`un 16 yılını almıştı. 24 gün içerisinde iflas ettiler.
Se pudermos falar de algum erro fatal na Enron, dir-se-ia que foi o orgulho. mas também houve arrogância, intolerância, ganância.
Enron ` un ölümcül bir kusuru varsa o da kendini beğenmişlik, kibir, hoşgörüsüzlük ve açgözlülüktü.
Na verdade, A Enron era uma casa de palha.
Gerçekte Enron, iskambil kağıtlarından yapılma bir evdi.
Creio que a história da Enron é fascinante, porque as pessoas vêem-na como uma história acerca de números... que se trata de uma quantidade de transacções complicadas.
Enron ` un öyküsünün ilginç tarafı, insanların bunu rakamlara ve karmaşık piyasa işlemlerine ilişkin olarak algılaması.
Sargento, pode dizer-nos se isto tem que ver... com a falência da Enron?
Efendim ; bunun Enron ` un iflası ile bir ilgisi olduğuna dair bir belirti var mı?
Sabemos que era um funcionário da Enron, mas relativamente a outras questões... ou à razão para o suicídio, nada sabemos.
Kendisinin bir Enron çalışanı, biliyoruz ama neden intihar ettiğine dair bir delil bulamadık.
O senhor mencionou, "Ex-Presidente da Enron" na sua declaração que ele era o seu melhor amigo.
İlk ifadenizde onun en yakın arkadaşınız olduğundan söz etmiştiniz.
E algumas delas foram sobre a Enron?
Enron ile bir ilgisi var mıydı?
Eu não fiz nada incorrecto... que não fosse no interesse, todo o tempo que trabalhei na Enron foi no interesse dos accionistas da empresa.
Enron ` da çalıştığım süre boyunca hissedarların çıkarlarına aykırı hiçbir şey yapmadım.
Afinal, quem foi o verdadeiro responsável pela queda da Enron?
Sonuçta Enron ` un çöküşünün sorumlusu kimdi?
A Enron era a sétima maior empresa do país, avaliada em quase 70 mil milhões de dólares.
Enron ülkenin piyasa değeri en büyük yedinci şirketiydi ve değeri neredeyse 70 milyar dolardı.
Na Enron parece-me que... o capitão deu a si mesmo e aos seus amigos uns bónus, e depressa ele e os de cima desceram ao bote salva-vidas, voltaram a subi-lo e gritaram, "A propósito, vai tudo ficar bem".
Enron ` da ise bana öyle geliyor ki kaptan kendine ve yakın çevresine ikramiye verip, kendisini ve üst düzey kişileri filikaya bindirip ; kalanlara "Her şey düzelecek." demiş.
"Presidente de Enron" Ken Lay disse não ter feito nada de mal.
Ken Lay ` de yanlış bir şey yapmadığını söyledi.
A Enron tinha sido o maior contribuinte da primeira campanha presidencial de George W. Bush.
Enron, George W. Bush ` un ilk başkanlık seçimleri kampanyasındaki en büyük kurumsal katılımcıydı.
A Enron efectuou muitas contribuições a muita gente em Washington, D.C.
Enron, Washington ` daki pek çok kişiye katkıda bulundu.
De acordo com artigos publicados, o seu marido ganhou... cerca de 300 milhões de dólares de remunerações e acções... da Enron nos últimos quatro anos.
Yayınlanan raporlara göre, geçtiğimiz dört yılda kocanız, Enron ` dan hizmetleri için hisse senedi olarak 300 milyon dolarlık tazminat almış.
Estas são as provas trituradas que encontrámos na Enron.
Bunlar, Enron ` dan elde ettiğimiz lime lime olmuş deliller.
"Falência da Enron" O senhor Fastow só recebeu "Representante, Ohio" 30 milhões em acções da Enron, mas ganhou outros 30 milhões com os seus negócios laterais.
Bay Fastow ` un Enron ` da sadece 30 milyon dolarlık hissesi vardı ama yan anlaşmalardan 30 milyon daha aldı.
Creio que houve um "Enron Desmascarada!" sentimento imediato de raiva em relação a Lay ( ex-Presidente ), Skilling ( ex-CEO ) e Fastow ( ex-Director Financeiro ) quando as pessoas se aperceberam... de como eles tinham lucrado... e de como era tão artificial
Ne kadar kar ettikleri ve şirketin görünümünün ne kadar yapay olduğu anlaşıldığında Lay,
Foi a Enron o produto de alguns homens maus, ou a sombra escura do sonho americano?
Enron bir kaç kötü adamın eseri mi ; yoksa Amerikan rüyasının karanlık tarafı mıydı?
"Co-Autor, Os Rapazes Mais Espertos da Sala" Lay provém de raízes muito humildes.
Lay oldukça mütevaı bir kökenden gelerek Enron hikayesine dahil olmuştu.
O meu pai foi um sacerdote baptista, "Ex-Presidente da Enron" e foi ordenado sacerdote baptista... "Declarou-se inocente de 11 crimes" quando eu tinha uns três anos.
Babam Baptist bir Protestan rahibiydi ve bu işine ben çok küçükken, muhtemelen iki veya üç yaşımdayken atanmıştı.
O poder mágico da desregulação impulsionou Ken Lay a fundar a Enron em 1985.
Deregülasyonun sihirli gücü, Ken Lay ` i 1985 yılında Enron ` u kurmaya itti.
Quando Rich Kinder, um dos executivos da Enron, saiu da empresa, Lay organizou uma despedida através de vídeo.
Enron yöneticilerinden Rich Kinder şirketten ayrılırken Lay ona görüntülü bir hoşça kal mesajı hazırladı.
Rich, pediram-me... que te diga algo na tua despedida da Enron, e seria isto :
Rich, Enron ` dan ayrılışın dolayısıyla bir çift laf etmem istendi. Sana "Teksas ` tan ayrılma!" diyeceğim.
No início, George Bush pai ajudou a assegurar milhões em subsídios governamentais para a Enron Internacional, e ajudou a promover Lay a um posto não oficial de Embaixador das Desregulações.
Başından beri Baba George Bush devletin Enron Internatonal ` a milyarlarca dolar yardımda bulunmasını sağlamıştı ve Lay ` i deregülasyonun büyükelçisi ilan etmişti.
A Enron é uma empresa que faz negócios em todo o mundo com total integridade.
Enron herkese karşı dürüst olan bi şirkettir.
Nós queremos que as pessoas depois de concluírem um negócio com a Enron sintam que foram tratadas com a maior integridade e verdade possível.
İnsanların Enron ile girdikleri ilişkide kendilerine olabilecek en dürüst şekilde davranıldığını hissetmelerini istiyoruz.
Foi o Escândalo da Enron Oil, também conhecido como o Escândalo Vahalla.
Valhalla Skandalı olarak da bilinen Enron ` un petrol skandalı.
Enquanto esteve na Arthur Andersen, esteve envolvido na investigação
Arthur Anderson ` da çalışırken, Enron Oil adındaki bir şirketteki araştırmaya dahil oldunuz mu?
Em 1987, dois corretores de petróleo fizeram apostas pela Enron... sobre se os preços subiriam ou baixariam.
1987 yılında Enron ` un en iyi iki alım satım işlemcisi, petrol fiyatlarının yükselişi ve düşüşü konusunda Enron üstünden spekülasyona girişmişlerdi.
"Acusados na trituração da Enron" A notícia de documentos triturados na Enron levantou mais perguntas.
Enron ` un belgeleri ortadan kaldırması daha fazla soru doğurdu.
Lay pensou que a Enron poderia tirar proveito da decisão do governo de deixar que os preços flutuassem de acordo com o mercado.
Enron ` un yararlanabileceğini düşünmüştü.
"Senador" de uma empresa chamada Enron Oil?
Evet.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]