Translate.vc / португальский → турецкий / Faisal
Faisal перевод на турецкий
82 параллельный перевод
Faisal.
Geç kaldın, Faisal.
Vasili
- Faisal. - Seni görmek bir zevk, Vasily.
Tu dizes-me o que quero saber e preciso que digas ao Faisal o que quero que ele pense.
Sadece bana ihtiyacım olanı söyle ve sonra da Faisal'a düşünmesini istediğim şeyi söylemelisin.
O Ibo diz que a Irena passa a maior parte do tempo no quarto do Faisal.
İbo, Irena'nın muhtemelen Faisal'ın odasında olacağını söyledi.
Eu, Dr. Faisal Rehman, faço um juramento que estou preparado.
Ben, Dr. Faisal Rehman, buna hazırım.
O Dr. Faisal Rehman é um mentiroso.
- Dr. Faisal Rehman yalancıdır.
O Dr. Faisal Rehman é um mentiroso. Pergunte-lhe quem era aquele estranho?
Dr. Faisal Rehman yalancıdır.
Ele queria denunciar alguns terroristas chefiados por um Dr. Faisal Rehman.
Dr. Faisal Rehman adında bir teröristi rapor etmek istiyormuş.
O nome dele é Dr. Faisal Rehman.
İsmi Dr. Faisal Rehman.
Faisal Rehman, ele trabalha no hospital St. Benedicts Hospital.
Faisal Rehman, Benedicts Hastahanesi'nde çalışıyor.
- Faisal, vai-te embora.
- Faisal, bas git.
O tio Faisal está preparado para ir para o Paquistão?
Faisal amcan Pakistan'a gitmeye hazır mı?
Como todo o respeito, Faisal, o teu pai come jornais.
Faisal sana saygım sonsuz ama baban gazete yiyen biri.
Eles são terroristas, Faisal.
Onlar terörist, Faisal.
Nós estamos muito além dos corvos, Faisal.
Şimdi kargaları bir kenara bırak, Faisal.
Por isso vamos buscar o material do Faisal, para um apartamento secreto.
Bu yüzden, alet edevatı almak için Faisal'ın gizli dairesine gideceğiz.
Nós vamos fazer isto, certo, para salvar o irmão Faisal.
Bunu Faisal kardeşi kurtarmak için yapacaksın, tamam mı?
Irmão Faisal, se o deixas cair, estamos fodidos desde aqui até ao Derby.
Faisal kardeş, bunu düşürürsen, parçalarımız Dery'e kadar dağılır.
Onde está o Faisal?
Faisal nerede?
Irmão Faisal!
Faisal kardeş!
Salta o muro, Faisal!
Çitten atla, Faisal!
- Foste tu que mataste o Faisal!
- Faisal'ı sen öldürdün!
Desde aí, tens mantido o pessoal todo paranóico, coitadinho do pobre Faisal, que em pânico conseguiu matar-se.
O günden sonra, herkesi paranoyak yaptın zavallı Faisal bu sebeple panikleyip kendini havaya uçurdu.
Vamos rebentar a internet para o irmão Faisal.
Faisal kardeş için interneti havaya uçuracağız.
O Faisal está morto.
Faisal öldü.
Eles acharam a cabeça do Faisal.
Faisal'ın kafasını bulmuşlar.
A minha cabeça estava uma desgraça por causa do Faisal.
Kafam Faisal yüzünden allak bullaktı.
O irmão Faisal, é um mártir e só arrebentou com uma ovelha.
Faisal kardeş, sadece bir koyun havaya uçurdu ve şehit oldu.
Tecnicamente, o Faisal é o meu noivo.
Teknik olarak, Faisal nişanlım oluyor.
Chamo-me Feza. Não sou Osama.
Benim adım Faisal, Üsame değil.
Faisal!
- Faisal!
Este é o Faisal, meu filho e herdeiro do trono.
Bu Faisal. Oğlum ve tahtımın varisi.
Este é o Faisal, o meu filho e o herdeiro do meu trono.
Bu Faisal. Oğlum ve tahtımın varisi.
O Dr. Faisal Abdullah.
Dr. Faisal Abdullah.
O Dr. Faisal Abdullah é tudo o que queremos que seja e um pouco mais.
Dr. Faisal Abdullah, olmasını istediğimiz her şey ve biraz daha fazlası.
A equipa de segurança deixou-a na avenida Faisal, G-8.
Sonra yanındaki güvenlik ekibi onu G-8'deki Faisal Caddesi'nde bıraktı.
Vira à esquerda na Faisal.
Faisal'dan sola dön.
Este é o Soldado Khalid Hassan Abu Faisal.
Bu Er Khalid Hassan Abu Faisal.
Soldado Khalid Hassan Abu Faisal Kandahar, Afeganistão É do Exército Nacional Afegão.
Er Khalid Hassan Abu Faisal Kandehar, Afganistan
O Soldado Faisal recebeu o mesmo treino que vocês, portanto, merece a vossa cooperação e respeito.
Er Faisal da sizinle aynı eğitimi aldı,... o yüzden işbirliği yapıp saygı göstermenizi hak ediyor.
- Soldado Faisal?
- Er Faisal?
Soldado Faisal, aonde pensa que vai?
Er Faisal, sen nereye gittiğini sanıyorsun?
O Merrimette, o Soto, o Kettner, a Allen, e o novo tipo, o Faisal.
Merrimette, Soto, Kettner, Allen ve yeni çocuk Faisal.
Gertrude, o Príncipe Faisal pediu um encontro consigo.
Gertrude. Prens Faysal seninle tanışma talebinde bulundu.
O Faisal é experiente, é astuto e implacável.
Faysal kurnaz, hinoğlu, acımasız biri.
O meu irmão Faisal e eu, lemos o seu memorando da guerra árabe.
Kardeşim Faysal ve ben Arap savaşı hakkındaki notlarınızı okuduk.
O Rei Faisal. Correcto.
- Kral Faysal.
- Com os cumprimentos do Sr. Faisal.
Bay Faisal'ın ikramı.
É como Faisal ou Atatürk. O povo adora-o.
Faysal veya Atatürk gibi.
Faisal.
Faisal.
16 Shahrah-e-Faisal.
Şey... 16 Shahrah-e-Faisal'da.