Translate.vc / португальский → турецкий / Frappuccino
Frappuccino перевод на турецкий
45 параллельный перевод
Cappuccino chocolatado.
Moka frappuccino grande.
Poderíamos por um APB no meu "Frappuccino"?
Boşver onu. Frappuccinoma arama emri çıkartalım mı?
Hanson, se eu voltar à central e te encontrar a beber um frappucino...
Hanson, eğer merkeze gelip seni frappuccino içerken görürsem...
Alguma vez beberam um Frappuccino?
Hic frappuccino denedin mi? Hayir mi?
Dois cappuccinos e um Hazelnut Frappuccino.
İki kapiçino ve bir fındıklı frappuccino.
- Frappuccino.
- Frapuçino.
- Frappuccino?
- Frapuçino? - Evet.
e tinham investidores à vossa volta como espuma num Frappuccino.
Frappuccino köpüğü kadar yatırım yapmak isteyeniniz vardı.
Ela é como um Frappuccino com ancas.
Kalçaları olan bir Frappuccino'ya benzemiyor mu?
Grande Mocha Brownie Frappuccino.
Çikolatalı Frappuccino.
Sanduíche de queijo e presunto e uma dessas bebidas Frappuccino.
Peynirli sandviç ve şu Frappuccino'lardan bir tane.
Frappuccino?
Frappuccino?
Que tal um belo frappuccino double-mint gelado?
Buz gibi soguk kremali kahveye ne dersin?
- Dois Slim Jims e um frappuccino.
İki Slim Jims ve frappuccino.
Não bebeu o frappuccino todo.
Frappuccino'nun hepsi değil tabi.
O Kyle derramou o "frappuccino" em cima de mim de propósito.
Kyle kasıtlı olarak Frappuccino'sunu üstüme döktü. Hayır.
Olá, queria o granizado de nozes caramelizadas com caramelo de soja...
Selam, şu tatlılı fındıklı karamelli soya frappuccino içeceğini deneyeceğim.
Queres que peça mais uma rodada de Frappuccinos?
Beni birkaç tane daha frappuccino içmem için kandırmaya mı çalışıyorsun?
Sim, talvez possamos ir beber um "frappuccino" ao Starbucks.
Ara sıra frappuccino içmeye Starbucks'a gidebiliriz.
Tente "Frappuccino."
"Frappuccino" yu dene.
- Frappuccino.
- Frappuccino.
Pai, há coisas piores no mundo do que Venti Frappuccinos. Fala inglês.
Baba dünyada vente frappuccino'dan daha kötü şeyler de vardır.
O cara com quem ela está tomando um grande Cappuccino nesse segundo e o mesmo... que nos contratou para segui-la.
Şu anda birlikte büyük ve yağsız Frappuccino içtiği adam, bizi onu izlemesi için tutan adamla aynı kişi.
Um bolo crocante, um frappuccino e um Burrito Supremo.
Kırıntı pastası, bir frappuccino ve bir Meksika dürümü.
Os vossos capuchinos estão prontos.
Uh, sizin frappuccino kahveniz burada, Bay Lundy.
Como não ter sinal de telefone telemóvel, não poder conseguir um mocachino sem gordura, sem creme, com leite tipo frapê em qualquer esquina.
Aynı cep telefonundan sinyal alamamaya yada... her köşe başından kremasız Frappuccino almaya alışmak gibi.
Tome um desses mocachino com leite frapê agora.
Ben şu Frappuccino dan alsam daha iyi olucak.
Tire aí um duplo "venti" com chocolate orgânico, frapuccino de caramelo, a escaldar e um farrapinho de leite magro.
20'lik fincanda, organik çikolatalı karamelli Frappuccino, çok sıcak ve 2cm köpüklü. ... yağsız.
- Mas sou uma ditadora benevolente, por isso, porque não discutimos isto enquanto bebemos um frappuccino - no café?
- özür dilerim - ama ben iyiliksever diktatörüm, neden yağsız ve şekersiz ahududulu kahvelerimizi içerken konuşmuyoruz
Espera. Antes de transformares a minha cara num Frappuccino, verifica o meu passaporte.
Yüzümü cappuccino'ya döndürmeden önce pasaportuma bak!
Aqui não servimos frappuccinos.
Biz Frappuccino yapmıyoruz.
O tipo à minha frente faltou ao transplante de rim à espera dum mocha frappuccino.
Önümdeki adam mocha frappucino beklerken böbrek naklini kaçırdı.
Traz um frappuccino ao miúdo. Depois, trata de mandar o sacaninha de volta ao trabalho.
Çocuğa bir frappuccino ver sonra pisliği tekrar işine gönder.
Frappuccino de café, ou canela tostada.
... çikolatalı soğuk kahve mi yoksa tarçınlı tart mı?
Parámos no Starbucks, eu bebi um Grande Mocha Frappuccino.
Starbucks'ta mola verdik. Büyük boy, moka frappuccino içtim.
♪ Tomaremos um frappuccinno no Starbucks
Canım, Starbucks'ta frappuccino paylaşacağız
O Frappuccino de soja que tomei.
İçtiğim soyalı Frappuccino'dur.
Desde quando é que as pessoas precisam de Frappuccinos para irem à igreja?
Ne zamandan beri insanlar kiliseye gitmek için Frappuccino istiyor?
Ia-te surpreender com o mocha frappuccino.
Elimde Mocha Frappuccino'yla gelip sana sürpriz yapacaktım.
Um "frappuccino" sabia bem se alguém for lá fora.
Dışarı çıkacak varsa bir frappucino iyi olur.
E mesmo sendo médico, ameaçou deserdar-te se saísses com um homem mais escuro do que um frappuccino. Está bem, já percebi.
Adam doktor olmasına rağmen eğer ten rengi Frappucino'dan daha koyu bir adamla beraber olmaya devam edersen seni evlatlıktan reddederim diye tehdit etmişti.
Sabes que podes pedir lá um frappuccino com sabor a Fruity Pebbles?
Orada meyveli gevrek tadında Frappuccino olduğunu biliyor muydun?
E um frappuccino?
Frappuccino'ya ne dersin?
Não, não vamos tomar um Orange Mocha Frappuccino. Não, Tony, é o Qasim.
- Tony, bu Qasim.