Translate.vc / португальский → турецкий / Gaius
Gaius перевод на турецкий
1,054 параллельный перевод
Estou quente, Gaius.
Yanıyorum, Gaius.
Gaius.
Gaius.
Gaius!
Gaius!
Gaius, quem é esta mulher?
Gaius, bu kadın kim?
Vá lá, Gaius.
Yapma, Gaius.
Gaius, eu não posso morrer.
Gaius, ben ölemem.
Sabes do que gosto em ti, Gaius?
Hangi huyunu seviyorum, biliyor musun Gaius?
Nós tínhamos algo, Gaius.
Aramızda bir şey vardı, Gaius.
Claro, Gaius.
Elbette, Gaius.
Não que... o mundo se esteja a desmoronar e tudo em que consegues pensar é em Gaius Baltar.
Yer yerinden oynuyordu da senin tek düşündüğün... -... Gaius Baltar filan değildi.
Tu não estás do lado deles, Gaius.
Sen onların tarafında değilsin, Gaius.
Helen Gaius Mohiam dos Bene Gesserit...
Bene Gesserit'ten Helen Gaius Mohiam...
Gaius Plinyus Secundus ou Plínio o ancião é chefe da Marinha romana.
Gaius Plinius Secundus, ya da ağabey Pliny Roma Donanması'nın komutanı.
Mas é o seu sobrinho Gaius que, um dia, proverá pistas vitais para se entender todo o evento.
Ama bir gün, olayın tümünü anlamamızı sağlayacak yaşamsal ipuçlarını verecek olan kişi, yeğeni Gaius'tur. Nereye gidiyorsun?
- Bom! - Gaius, você quer vir?
Gaius, gelmek ister misin?
O que aconteceu é tão bizarro que... embora o sobrinho Plínius, Gaius, tivesse descrito fielmente mais tarde, ninguém acreditou.
Dağda olanlar o kadar acayipti ki Pliny'nin yeğeni Gaius'un daha sonra altını çizeceği üzere hiç kimse ona inanmamıştı.
- Salve-se, Gaius! Corra! - Não vou deixar você, Mãe!
Seni bırakmayacağım anne.
Deus tem um desígnio para ti, Gaius.
Tanrı'nın senin için bir planı var Gaius.
Gaius?
Gaius?
Queres ter filhos, Gaius?
Çocukları istiyor musun Gaius?
Quero ter um filho teu, Gaius.
Çocuğumuz olmasını istiyorum Gaius.
Deus vela por ti, Gaius.
Tanrı seni kolluyor Gaius.
Não existem grandes homens ou mulheres invisiveis omnipotentes nos céus interessados no destino de Gaius Baltar.
Bu mesele için gökyüzünde Gaius Baltar şansı için kişisel ilgi alanları olan görülmeyen büyük bir erkek ya da kadın yok.
- A decisão não é dela, Gaius.
- Bu onun seçimi değil Gaius.
Desta vez não resulta, Gaius, ele já te topou.
Bu sefer işe yaramıyor, Gaius. Yalan söylediğini anlıyor.
Este é um momento interessante na vida de Gaius Baltar.
Gaius Baltar'ın hayatından ilginç bir an.
Sou apenas fruto da tua imaginação, Gaius.
Ben sadece senin kafandayım, Gaius.
Não me irrites, Gaius.
Beni sinirlendirme, Gaius.
O que te leva à blasfémia, Gaius?
Kutsal şeyleri sövmeye seni iten nedir, Gaius?
Acabou-se o Gaius simpático!
Artık "Bay Kibar Gaius" yok.
Não pode ser tão mau, Gaius.
O kadar da kötü sayılmaz, değil mi, Gaius?
Numa coisa tens razão, Gaius.
Bir şey hakkında haklısın, Gaius.
Gaius Baltar, detecção de Cylons, em que posso ajudar?
Dr. Gaius Baltar, Cylon Tespit Bölümü sizi nereye bağlayabilirim?
Sou o Dr. Gaius...
- Ben, Dr. Gaius...
Quantos dias faltam para os Cylon voltarem, Gaius?
Cylonlar kaç gün sonra geldi, Gaius?
- O amor não é sexo, Gaius.
- Aşkın seksle alakası yoktur, Gaius.
Estamos aqui com o Dr. Gaius Baltar, representante de Caprica.
Caprica temsilcisi Dr. Gaius Baltar ile beraberiz.
Sentes falta da ribalta, não sentes, Gaius? - Sinto.
- İlgi odağı olmayı özledin, değil mi Gaius?
Tauron : Gaius Baltar.
Tauron, Gaius Baltar.
Neste momento, Jim, o vencedor é uma incógnita, mas eu aposto no Gaius...
Şu anda, Jim, kimin kazanacağı daha kesinleşmedi ama ben paramı Gaius'a yatırıyorum.
Cidadãos, eis o vosso novo vice-presidente : o Dr. Gaius Baltar!
Vatandaşlarım karşınızda yeni başkan yardımcınız, Dr. Gaius Baltar.
Claro que não, Gaius, mas alguém teve de o fazer.
Elbette olmadın, Gaius. Ama birinin devreye girmesi gerekiyordu.
Talvez tenhas de rastejar, Gaius.
Gaius, yalvarman gerekebilir.
Deixa-te de rodeios, Gaius.
Tamam, tamam. Sadede gel, Gaius.
Sê um homem, Gaius.
Erkek gibi davran, Gaius.
Estou orgulhosa de ti, Gaius.
Seninle gurur duyuyorum, Gaius.
Vai correr tudo bem, Gaius.
Her şey düzelecek, Gaius.
Gaius, irritas-te demasiado com estas coisas.
Gaius, kendini bu tip şeylerle gereksiz yere yıpratıyorsun.
Por uma vez, Gaius, podes parar de manipular o mundo e deixar o destino seguir o seu rumo.
Bir kere de, dünyayı manipüle etmeyi bırakıp her şeyi kaderin akışına bırakabilirsin, Gaius.
Tem cuidado, Gaius, pisas em terreno perigoso.
Dikkatli ol, Gaius, tehlikeli sularda yüzüyorsun.
Não é o Gaius Baltar?
Hey, sen Gaius Baltar değil misin?