Translate.vc / португальский → турецкий / Golf
Golf перевод на турецкий
3,974 параллельный перевод
Ele tinha 12 tacos no armário.
Dolabında 12 tane golf sopası vardı.
Levei com um taco de golfe na cabeça!
Kafama golf çubuğu gelmiş.
- Era um putter!
Golf sopası.
Desesperados, colámos os meus dedos aos da Vó, na esperança de que a memória muscular surgisse e desbloqueasse o que aquele taco de golfe levou.
Umutsuzca parmaklarımı Maw Maw'ın parmaklarına bantladık. Belki kas hafızası etkisini gösterip o golf çubuğunun aldıklarını geri getirir diye.
Quem é que quer ir jogar minigolfe?
Kim putt-putt golf oynamak ister?
O dia em que atirei com aquele maldito putter.
O lanet olası golf sopasını fırlattığım gün.
Pouco depois, um buraco a céu aberto, com lixo em decomposição, surgiu, de súbito, no 8.º buraco do campo de golfe de Franklin Park.
Hemen sonra Franklin Park Golf Alanı 8. delikte çürümüş atıkla dolu bir çukur peyda olmuş. Golf alanı bir çöp sahası üstüne yapılmış.
Ele vai ser expulso da Arroyo e da equipa de golfe!
Arroyo ve Golf klübünden Atılacak.
O meu médico está a jogar golfe nas Ilhas Caiman.
Kişisel doktorum, Cayman'da golf oynamakta.
Mesmo se significasse ir ao country club de Chatswin.
Bu Chatswin golf kulübüne gitmek anlamına gelse bile.
Os homens foram jogar golfe, e encontrei umas revistas antigas.
Erkekler golf oynamaya gitti. Ben de bir sürü eski magazin dergisi buldum.
Se calhar foi atingida por uma coisa contundente, - como estes tacos de golfe?
Keskin olmayan bir nesne ile vurmuş olabilirler bu golf sopaları gibi mi?
Procurem por tacos de golfe.
Hey, gözlerini bir dizi golf sopası için de dört aç.
Deve ser o jogo de golfe que o Walter viu.
Sanırım Walter'ın karavanda bulduğu golf çantası bu.
- A última vez que vimos isto foi junto ao corpo de uma miúda morta.
Ne? Bu golf çantası en son gördüğümüzde, öldürülen bir kızın cesedinin yanı başındaydı.
Isso podia ter sido feito com um taco de golfe?
Bu hasar bir golf sopasıyla verilmiş olabilir mi?
Com um taco chega-se a bater a 193 km / h.
Golf sopası ile birine saatte 193 km hızla vurabilirsin.
Verifiquei tudo o que o ladrão tinha, e naquela mala de golfe, mas na verdade nada o liga com a nossa vítima.
Hey, yağmacının çantasındaki her şeyi kontrol ettim, golf sopası dışında onu kurbana bağlayacak hiçbir şey çıkmadı.
Temos esta relva em todos os campo de golfe de Miami então deve ser da arma do crime.
Bilirsin, Miami'deki her golf sahasında bu çimden var, o yüzden bu muhtemelen cinayet silahından bulaştı.
Quem joga 36 buracos de golfe no 1º dia da lua-de-mel?
Kim balayının ilk gününde golf oynar ki?
- Tenho de admitir, é capaz de ser difícil, sem o espancar até à morte com o taco de golfe.
Dürüst olmam gerekirse onu golf sopamla dövmeden bunu yapmam biraz zor.
Não quero perder a minha mesa no country club. Se me der licença, Sr. Partridge.
Golf kulübündeki üyeliğimi kaybetmeyi hiç istemem.
Trish, não digo para o dia-a-dia, mas para o clube de campo?
Hey, Trish. * Günlük kıyafet değil, ama golf Kulübü'nde giyilir.
Mas quando está em casa, é o golfe ou o computador.
Ama evde olduğunda, golf ya da bilgisayarla ilgilenir.
Não tem medo de ficar sozinha em casa com o Golf?
Evde yalnız ikiniz kalırken korkmuyor musun?
Esta é a minha perna e o pé do Golf!
Hey, onlar benimle Golf'ün ayakları!
Golf, abre a porta.
Golf, aç şu kapıyı!
Que estás a fazer, Golf?
Ne yapıyorsun, Golf?
Que está a fazer, Golf?
Ne yapıyorsun, Golf?
Foi brincar com o Golf.
Golf'le oynamaya gitti.
O Golf disse-me para apanhar o gato dele.
Golf bana "Git kediyi yakala." dedi.
Foi o Golf.
Onları Golf çıkardı.
O Golf e a sua família não voltaram de Banguecoque. Voltaram.
Onlar Bangkok'a gittiler ve evde yoklar.
Golf...
Golf!
Golf.
Ben oynamıyorum. Golf!
Golf, não quero brincar.
Golf! Artık oynamıyorum.
Golf, aparece!
Golf, hemen çık dışarı.
Golf, onde estás escondido?
- Golf! Annem bana bağırıyor.
Golf, não quero brincar.
Golf, ben oynamıyorum.
Golf?
Golf!
Então diz-me, onde está o Golf?
"Golf burada." dedin.
Tempo de golf!
Golf havası işte.
Estavas com stress no campo de golfe esta manhã?
Bu sabah golf sahasındayken stresli miydin yani?
Jogamos golfe com um cliente, cerveja.
Müşteriyle golf oynarken, bira.
Se só pudesse salvar uma coisa de um fogo... Talvez os meus primeiros tacos de golfe.
Yangında neyi kaçırırsın derseniz yanıma alacağım şey ilk golf takımım olur.
Não pode levar o putter.
Hey, o golf sopasını alamazsın.
Golf...
Golf.
Coitado do Golf...
Zavallı Golf.
Golf...
- Lütfen çık!
Já não quero brincar.
Golf, lütfen çık artık!
Golf, não quero brincar.
Artık oynamıyorum! Çık dışarı, Golf! Golf!