Translate.vc / португальский → турецкий / Gágá
Gágá перевод на турецкий
391 параллельный перевод
O meu pai é um velho gágá.
Babam deli ihtiyarın tekidir.
Já viram um bico assim?
Hiç böyle bir gaga gördünüz mü?
Quando estão frente a frente, não se podem beijar. É que, quando um tucano vira a cabeça, o outro não a pode virar.
Gaga gagaya geldiklerinde yanak yanağa gelemezler.
É gaga.
Kekeliyor.
Ficando gagá com a idade... pede às pulgas, que convençam o guarda a deixá-lo entrar.
.. ve yaşlanıp çocuklaşınca, kapıcıyı ikna etmesi için.. .. o pireye bile rüşvet verir..
É uma velha gagá! - Ouçam-no só!
- Yaşlı bir ördek gibi davranma.
Será que estou velho? Gagá? Perdi o juízo?
Yaşlı olabilirim, belki de aklımı kaybettim.
E tu, Gaga?
Seninki nasıI, Gaga?
- Obrigado, Gaga.
- Teşekkürler, Gaga.
Não entendo uma coisa, Por que Ihe chamas Gaga?
Anlayamadığım bir şey var, ona neden Gaga diyorsun?
Por que Ihe chamo Gaga?
Ona neden mi Gaga diyorum?
Bom, Joey e eu... Sally Gaga.
Ben ve Joey Sally Gaga.
- Gaga.
- Gaga.
Gaga, fechas a porta?
Gaga, kapıyı kapar mısın?
- Tens que conhecer Sally Gaga.
- Arkadaşımla tanışmalısın, Sally Gaga.
Chamamos-Ihe Gaga porque cada vez que olhas... está a fazer algo estúpido.
Gaga. Ona Gaga diyoruz çünkü ne zaman baksan aptalca bir şey yapıyordur.
Devemos esperar que Gaga regresse.
Dua edelim de, Gaga geri gelsin.
Olá, Gaga.
Hey, Gaga.
- São dois, Gaga.
- İki olsun, Gaga.
Rapo-lhe o pêlo, colo-lhe algumas penas, e agrafo-lhe um bico à sua escolha.
Kürkünü çıkarır, kanat takarım. Bir de beğendiğin bir gaga zımbalarım.
O lábio superior está dividido. É um lábio leporino... mas o paladar é normal.
Dişi yok ama bu gaga benzeri diş etleriyle çok iyi ısırabilir.
Devias agradecer-me por eu te ajudar, velho gagá!
Geldim, ver bana. Sana yardımım karşılığında böyle mi teşekkür ediyorsun, yaşlı keçi?
Escuta, gagá, porque mandaste prender um homem bom?
Bana bak moruk herif, ne diye o iyi adamı hapse atıyorsun?
Nem te quero ouvir, gagá fedorento!
Seni dinlemek istemiyorum, bunak fosil!
Deve ter-se esquecido, no fim já estava muito gaga.
Unutmuş olmalı.
Com a lupa, conseguirá ver a projeção na ponta do bico da ave, com a qual ele parte a casca do ovo.
Büyüteçle bakarsanız kuşun yumurtaları kırdığı gaga ucunu görebilirsiniz.
Se eu contar à tua mãe, ela vai achar que fiquei gagá.
Annene de söyleyemem, çünkü o zaman tırlattığımı sanacak.
O que queres que diga? velho gagá...
Ne demek istiyorsun, moruk!
O velho está gagá!
Moruk en sonunda uçurmuş!
Não se esqueçam que quando o tio Henry estava a ficar gagá, fui eu que fingi ser a mãe dele. Merecemos esse dinheiro tanto quanto vocês.
Hey,
Com os meus olhos, aqueles olhos que ele poderia arrancar com o bico, busquei um abrigo.
Birazdan o kıvrık gaga tarafından oyulacak olan gözlerimle saklanacak bir yer aradım.
BICOS E GARRAS
"Gaga ve ayaklar."
Seja como for, pode incluir uns bicos e umas garras?
Biraz gaga ve pençe de koyabilir misiniz?
Agente de liberdade condicional do tipo "se houver um balde de bicos, no casamento, começarás a matar"?
Yani düğünde bir kova gaga görsen öfkeden çıldırıp şartlı tahliye memuru gibi asıp kesmeye mi başlarsın?
Não!
Gaga kanseri olmak istemiyorum.
Não sejas gagá.
- Ahmak seni!
A cara sempre dei Mas também já sei Nada mais eu vou receber
Yaptığım herşeye rağmen aldığım tek ödül kırık bir gaga.
Contra os teus 2 pés e meio de goo-goos, ga-gas e giggles.
yetmiş santimetre boyunda gugu, gaga ve gülücüklerle dolu sana karşı.
O bico de banana está com medo.
Bak, muz gaga korkuyor.
Sr. Bico de Banana, felpudo. E neste momento corremos todos um grande perigo.
Sen Bay muz gaga demelisin, şu anda hepimiz büyük bir tehlike içindeyiz.
Vem cá!
Gel buraya, gaga kafa.
Está completamente gagá.
Tam bir bunaktır.
Velha e gagá.
İhtiyar ve bunak.
Olha, rapaz... se o teu pai ficar gagá, usa esse teu "bilho"... para me chamar, e eu venho a correr.
Bak çocuk eğer baban kafayı sıyırırsa sadece zihnimi oku ben bir koşu gelirim.
- Seu porco nojento! - Totalmente gagá.
- Seni Allahın belası!
O truque da gaga é excelente.
Bu kekeleme g-g-gülünç.
- Ferdy!
- Bir gaga ver!
Ele gosta de jovens... mas de uma juventude de corpo e espírito. Isso você tem mais do que uma garota de 20 anos que logo ficará gagá.
Gençlerden hoşlanır, tamam ama yirmisindeki yaşlı bir beyindense zihni genç bir orta yaşlıyı yeğleyecektir.
Não tendo mãos, mas apenas um bico e um pé na melhor das hipóteses, parece ruim o suficientemente, mas estas fragatas sobre Galápagos têm um problema adicional.
Elleri olmadıklarından, sadece bir gaga ve bir ayak yetersiz görünebilir ama Galapagos'taki bu fırkateyn kuşlarının başka bir problemi daha vardır.
Suas insígnias são o bico vermelho e a cabeça escudo, e as manchas brancas nos dois lados da cauda.
Bröveleri kırmızı gaga ve başlık ve kuyruğun her iki yanındaki beyaz bölgelerdir.
Alguns de vocês conhecem-me como "Mikey Gaga".
Kiminiz beni Mikey Gaga olarak tanır.