Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Half

Half перевод на турецкий

201 параллельный перевод
Estaremos ocupados com Half-High.
Yarı-Yüksek çekişle meşgul olacağız.
Amanhã farão o primeiro transporte : da mina Half-High.
Sabah ilk çekiş yarı-Half-High madeni.
Diga-me, Ted, como soube o Cole... que os homens do Armin estavam ontem no caminho de Half-High?
Cole nasıl biliyordu... Armin'in adamları dün Half-High yolculuğu sırasında sizi durduracak mıydı?
Alguém explodiu a mina Half-High!
Biri patlattı Half-High madeni!
A mina Half-High explodiu!
Half-High madeni - Biri patlattı!
- Explodiram a mina Half-High!
Yarı Yüksek patladı!
A Half-High...
Yarısı mı? Mm.
Sr. Huggins, a perda da mina também pode acabar com o nosso negócio.
Half-High madeninizi kaybettiğinizde bizi de işinden alabilir.
Se tiver que alvejar em alguém... que seja o Pint ou o Walrus.
Eğer birini vurmak istiyorsan... neden, Half Pint veya Walrus olmasın.
Já disse ao Pint para cobrir a porta da frente assim que voltar.
Half Pint'e ön kapıyı tutmasını söyledim, çok geçmeden o geri döner.
O Pint está a cobrir a porta de frente.
- Half Pint ön kapıyı tutuyor.
Pint!
Hey, Half Pint!
- Que acha do Half Moon?
- Yarım Ay hakkında ne düşünüyorsun?
Tento evitar que engula o Half Moon, como engoliu todos os bocados de terra de pasto.
Bütün otlakları ele geçirdiği gibi... Yarım Ay'ı da ele geçirmesin diye uğraşıyorum.
O Half Moon precisa de um capataz que o Barb respeite.
Yarım Ay'a Barb'ın önemseyeceği bir kahya lazım.
- O Half Moon contratou o Lockhart.
- Yarım Ay, Lockhart'ı işe aldı.
Mantenham-se longe do Half Moon, os dois.
Yarım Ay'dan uzak durun, ikiniz de.
É gado do Half Moon.
Bunlar Yarım Ay'ın sığırları.
Estou a verificar o gado do Half Moon.
Yarım Ay sığırlarına bakıyorum.
Amanhã, nada restará do Half Moon senão cinzas.
Yarın sabaha Yarım Ay yanmış olur.
Não podes combinar acabar com o Half Moon e não com o Barb.
Yarım Ay'a saldırıp Barb'ı bırakacaklarını mı sanıyorsun?
Deve ter vindo do Half Moon e ficou à espera.
Yarım Ay'dan dönüp beklemiş olmalı.
mãe de Thorkel Braggart, que matou Gudmund, o Poderoso, que conhecia Howal, filho de Geernon, filho de Erik de Valdalesc, filho de Arval Gristlebeard, filho de Harken, que matou Bjortguaard em Sochnadale, na Noruega, por causa de Cudreed, filha de Thorkel Long, filho de Kettle-Trout, meio filho de Harviyoun Meio-troll, pai de Ingbare, o Bravo, que, com Isenbert de Gottenberg, filha de Hangbard, o Feroz...
Gudleif'in oğlu, Thorgier'in üvey kardeşi Ljosa Water rahibi, Thurunn'u eş alan Thorkel Braggart'ın annesi, Güçlü Gudmund'un katili Howal'ı tanıyan, Geernon oğlu, Valdalescli Erikoğlu Arval Gristlebeard oğlu, Harken oğlu Bjortguaard'ı Norveç Sochnadale'de Cudreed'de öldüren Thorkel Long kızı, Kettle-Trout oğlu Harviyoun Half-troll'un üvey oğlu, Cesur Ingbare'in babası Kızgın Hangbard'ın kızı Gottenbergli Isenbert ile...
You're not half as free to wander
* Biraz bile uzaklaşacak kadar özgür değilsen *
Quer dizer, tu consegues tirar-me de uma luta num bar, consegues tirar-me de uma das zonas de operação mais difíceis, rastejando com o Exército do Vietname do Norte, meio morto e ferido, mas isto é uma questão de família.
I mean, you can get me out of a fight in a bar. I mean, you can get me out of one of the hottest areas of operation... crawling with NVA. I'm half-dead and wounded.
"Dr. Hill Barton, 369 Half Moon St., Mayfair West".
Dr. Hill Barton, 369 Half Moon Sokağı, Mayfair Batı, Buda kim?
O Han encontrou um carro em Half Moon Marsh.
Half Moon Bataklığı'nda araba bulunmuş.
O corpa da mãe, Karen Bowman, foi descoberto pela polícia na mala do carro.
Annesi Karen Bowman'ın cesedi bu sabah, Half Noon Bataklığında arabasının bagajında bulundu.
Quando era um miúdo com cerca de 3 anos
# When I was kid'bout half past three #
Quando era um miúdo com cerca de 3 anos
# When I was a kid about half past three #
Pensas que a miúda do "2nd-Half Sport" topa uma por trás?
Sence "İkinci Yarı" programını sunan karı ikinci yarının anlamını biliyor mudur?
inferiores? Whole and a Half é óptimo.
Ucuz mu? "Whole and a Half" süper.
TenhoWhole and a Half na prateleira. Está pronta.
Elimde "Whole and a Half" çalınmaya hazır.
Estava a tocar órgão. E ele despedaçou o half-pipe!
Ben org çalıyordum, o gelip rampamı paraladı.
E a dar metade da colheita aos Dragos, de qualquer maneira.
And giving half the harvest to the Dragons, anyway.
Meu Deus! Viram aquilo? Quase fiz um half nelson.
Aman Tanrım, gördünüz mü?
Nós vamos até ao Meio Pico.
Half Peak'e kadar gideceğiz.
Este viaja, e estou a conduzi-lo para o Meio Pico.
Ama bu yapıyor ve ben ona Half Peak'e kadar yol gösteriyorum.
Lá está o Meio Pico.
Half Peak orada.
Ao fundo do Meio Pico, há uma emboscada à vossa espera.
Half Peak'in dibinde, sizi bekleyen bir tuzak var.
Se procura pela Meia Lua, está ali.
Half Moon'u arıyorsan, şu tarafta.
É o 32 nos Half-Mast Studios.
Sizinki Half-Mast Stüdyosunun 32. seti.
Continua... Não perca as cenas do próximo Two and a Half Men.
"Two and a Half Men" in gelecek bölümünden sahneler için bizden ayrılmayın.
Anteriormente em Two and a Half Men :
"Two and a Half Men" in önceki bölümünde...
A última vez que o viram trabalhava numa cafetaria... no deserto.
En son çalıştığı bir restoranda görülmüş, şu çöldeki, adı da "Half Way Lonery".
Estamos no Motel HalfWay, junto à 90. Socorro!
Otoyol'da Half Way motelindeyiz.
Estamos em... Estamos na Baía "Meia Lua".
Half Moon Koyu'ndayız.
- Há um papel recorrente perfeito para mim.
"Two and a Half Men" in tekrarı var. Onun için mükemmelim.
Two and a half men
Two and a half men Memelere Karşı İhmalkar Tavır.
- Sim, no Half Moon.
- Half Moon barında.
A seguir em Two and a Half Men :
"Two and a Half Men" in gelecek bölümünden sahneler

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]