Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Hallet

Hallet перевод на турецкий

2,058 параллельный перевод
Impressão digital.
Parmak izini hallet.
Brick, os motores são contigo
Brick, sen motorları hallet.
Não ficava cá em baixo, enquanto eles estavam lá em cima, a fazer as coisas.
Sen yukarıya çık, ben aşağıda kalayım yoktu. Sen işini hallet ben de filmimi çekeyim.
Por isso faz com que ele apareça!
Aksini söylese de, Chuck partiye yetişemezse Ellie mahvolur. - Hallet bunu.
Fá-lo discretamente, Samuel.
Sessizce hallet, Samuel.
Vai-te a eles, tigre.
Git hallet aslanım.
- Fá-lo com discrição, Samuel.
Sessizce hallet Sam.
Vai fazer o que tens de fazer.
Git işini hallet.
Não estou a falar da Framboise!
Yeter ama! Göt! Framboise değil, Archer'ı hallet!
Tens de fazer algo em relação a ela.
Hallet şunu.
Mantém-te calada e nunca te poderão associar a isto.
Sessizce hallet, ucu sana asla değmeyecek.
Resolve isto.
Hallet bunu.
"Da boca das crianças..."
Ağzından hallet şu yavruyu.
Faça as contas.
Sen matematiği hallet.
Harmon, cuida da porta. Maravilha!
Harmon, kapıyı hallet.
Bem, faz isso até sexta.
Cuma paydosundan önce işini hallet!
Certo, é com você, Sanchez.
Tamam, Sanchez bunu sen hallet.
Conserta isso, por favor.
Hallet şu durumu, lütfen.
Trata disso.
- Hallet öyleyse.
Fá-lo.
Hallet şunu!
Por isso, preciso que lides com a tua reunião.
Kendi toplantını hallet.
Concerta as coisas!
Benim için hallet!
Não, faça você mesmo!
Hayır, kendin hallet.
Faça isso agora, por favor.
Hallet şunu, lütfen.
Tudo bem, mas sejam rápidas.
Peki, ama çabuk hallet..
Mas se me ajudares, eu farei o possível por te ajudar.
Bak ne diyeceğim sen benim işimi hallet ben de seninkini halletmek için elimden geleni yapayım.
- Sim. Trata disso.
Hallet şu işi.
Vão terminar o trabalho.
Git işi hallet.
Vai apanhá-los, irmão.
Hallet şunların işini kardeşim.
Querias tratar do assunto?
Bu işi halletmeyi sen istedin? Hallet o zaman
Garcia, força.
Hallet Garcia.
Aguente-se. Vamos encontrar quem fez isto.
Sen orayı hallet, biz de bunu yapanı bulalım.
Vai onde para onde quiseres e faz isso, certo?
İstediğin yere git, ama bunu da hallet, tamam mı?
Trabalhar.
Hallet şu işi.
- Ouve a senhora. Trata tu disso, está bem? - E isto?
Sen bayanı dinle ve kendi başına hallet, tamam mı?
- Resolva logo isso.
- Hallet şunu.
Fá-lo.
Hallet. Yap.
Eu trato do guarda e tu o cofre.
Ben korumayı alacağım, sen de kasayı hallet.
Mac, trata do painel.
Mac, paneli hallet.
Ele ficará bem. Agora, trata disso.
Şimdi bu işi hallet.
Vá para o portal!
Kapıyı hallet.
Vou deixá-lo voltar a seu importante trabalho.
Tabii, gideyim de sen şu önemli işlerini hallet.
Vai apanhar esse tipo.
Hallet şu herifi!
Sem emprego, porque não falas com o teu irmão, e dá-me conselhos de como viver a minha vida?
Bir işin bile yok çünkü kardeşinle konuşmak istemiyorsun buna rağmen gelip hayatımla ilgili bana tavsiye mi veriyorsun? Benimkine karışmadan önce kendi sorunlarını hallet.
- Fá-lo.
- Hallet!
- Posso ajudar-te?
- Sen hallet. - Nasıl yardımcı olabilirim?
- Arranja uma maneira.
- Hallet.
- Arranja pra mim, ok?
Benim işi hallet, tamam mı?
Talvez devesses olhar primeiro pelo que se passa na tua casa.
- Önce kendi işlerini hallet sen.
Trata dela.
- Kızı hallet.
São eles.
Hemen hallet ama.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]