Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Hamburger

Hamburger перевод на турецкий

1,567 параллельный перевод
Quero um hamburguer.
Hamburger istiyorum.
E pelo hamburger também.
Ve de burger için.
E um hambúrguer para o jovem cavalheiro.
Ve, uh, genç centilmene de bir hamburger.
O que queres?
Tamam, hamburger falan yani. Ne istiyorsunuz?
O quê? Um Happy Meal com queijo?
Peynirli Hamburger demek?
Dois Happy Meals e dois pacotes de Snickers.
- Tamam, 2 peynirli Hamburger, 2 gofret. İyi be!
Um Happy Meal com queijo, que raio!
Peynirli Hamburger istiyor hanımefendi, vay anasını be!
Sabes uma coisa? Vou buscar um hambúrguer ou coisa assim...
Ben gidip hamburger falan alacağım.
Parece um invólucro de hamburguer verdadeiro.
Gerçek bir hamburger paket sargısına benziyor.
Vou para algum lugar onde os doentes morram - e não vão se sentar no jardim com um cheese burger depois de tomar um tiro.
Ben hastaların öldüğü ve kafalarına kurşun yedikten sonra bahçede oturup hamburger yemedikleri bir yer bulmaya gidiyorum.
Jo Edna, deixa o Earl tratar dos cachorros quentes e dos hambúrgueres.
Jo Edna, bırak da Earl sosis ve hamburger yesin.
Faz-nos uns hambúrgueres com cebola frita!
Hamburger falan yapsana.
Então, se uma criança de 6 anos vestida com a sua melhor roupa de domingo, surgir e tentar dar-lhes uma dentada no suculento pescoço deles, está a dizer-me que eles não vão hesitar?
Yani, cicili bicili giyinmiş 6 yaşında bir kız çocuğu hamburger yemeye gider gibi onların üzerilerine gittiğinde tereddüt etmeyecekler, öyle mi?
... um hamburger vegetariano e um chá fraco.
Seninkini poşette bıraktım.
Hambúrgueres e batatas fritas, só isso.
Hamburger ve patates, hepsi bu.
- Nada, quer ir comer um hambúrguer.
- Hiç. Hamburger yemek istiyor.
- Vai ser uma festa do bairro.
- Kendinizi hoş tuttuğunuz sürece hamburger ve bira olacak. - Bu bir site partisi olacak!
Encontrámos vários Gooeybunz meio comidos, no carro.
Arabada Gooeybunz'dan alnıp yarısı yenmiş bir kaç hamburger bulduk.
Já lá vai o tempo em que os miúdos ganhavam dinheiro a fazer hambúrgueres.
Ne yapmışsa sadece hamburger parası kazanmak için yapmıştır, di mi?
Vais fritar hambúrgueres, quando isto acabar.
Olay sonuca başlayınca hamburger satmaya başlarsın.
O jantar a noite passada foi um hambúrguer e uma gasosa pequena.
Dün akşamki yemeğinde hamburger ve kola varmış.
Ah, nós saímos para comer sanduíches, E os meninos sabiam que você não estaria em casa... Até... a hora de dormir.
Oh, hamburger yemeğe gitmiştik, ve çocuklar senin eve dönemeyeceğini biliyorlardı, um, yatma vakitlerinden önce, ve bizde gelip yeni başkan yardımcısını bir ziyaret edelim dedik.
Hambúrguer Hamlet, certo?
Hamburger Hamlet doğru mu?
- Posso fazer hambúrgueres.
- Hamburger yapabilirim.
Bebi gasosa, comi hambúrgueres, usei jóias, dancei.
- Meşrubat içtim, hamburger yedim. Mücevher taktım. Dans ettim.
O McDonald's faz um hambúrguer melhor que o da tua mãe apenas porque eles o fazem mais?
McDonald's çok fazla hamburger yaptığı için mi annenden daha güzel hamburger yapıyor?
Dois hambúrgueres e batatas fritas a sair!
İki hamburger ve cips hemen geliyor.
Penso que precisamos de um hambúrguer.
Bence bir hamburger yemeliyiz.
Vamos fazer assim... vocês compram uns hambúrgueres e ficamos quites.
Bakın şöyle yapalım siz bir iki hamburger alın, ödeşmiş olalım.
Voltaram para mais?
Bir duble hamburger daha mı almaya geldiniz?
Os melhores hambúrgueres e cachorros-quente que alguma vez provaram quando eu chegar o fogo a esta beleza.
Bu bebeği yaktığımda hayatında tadacağın en iyi hamburger ve sosisliyi yiyeceksin, ha?
Mais um daqueles "hambúrgueres", estás a ver? Esmagado até morrer? !
Hamburger olmuşlardan, ölümüne çiğnenmiş olanlardan.
Então, quando saiu para comprar uns hambúrgueres e milk-shakes... O que está a fazer? Não saia daí.
Bize hamburger ve içecek almak için çıktığında beni bağladı.
Devíamos comer hambúrgueres e dois batidos de baunilha e batatas fritas.
Hamburger, iki milkshake ve patates kızartması alalım derim.
Angela, hambúrguer, cachorro?
Angela! Hamburger?
Servem hambúrgueres.
Kare hamburger yapıyorlar.
Ficaria grato em pagar na quinta por um hambúrguer hoje.
Siz deftere yazıverin bir hamburger, ben salı günü öderim.
Hambúrguer!
Hamburger!
Hambúrguer e batatas fritas.
Hamburger ve patates.
Manteiga de alho também é boa para dourar o pão de hambúrguer.
Hamburger ekmekleri sarımsaklı tereyağıyla da bayağı lezzetli oluyor.
- Hamburgueres?
- Hamburger? - Hayır.
Bebés e hambúrgueres. É um acordo de pacote.
Bebek ve peynirli hamburger.
Não posso casar duas pessoas do mesmo sexo como não... posso pôr um hambúrguer num pack de cachorros-quentes.
Tıpkı bir sosisli ekmeğine hamburger eti koyamayacağım gibi.
Neil Hamburger, toda a gente, Neil Hamburger.
Neil Hamburger'i izlediniz bayanlar baylar.
Eu quero comprar um hambúrguer.
Ben bir hamburger almak istiyorum.
- Comprar.
- Hamburger.
Hambúrguer.
Hamburger.
Eu não disse "damburguer". Disse, "Eu quero comprar um damburguer."
"Kamburger" demedim. "Ben bir hamburger almak istiyorum." dedim.
Um Mac com queijo?
Peynirli Hamburger'e ne dersin?
São muitos hambúrgueres.
Ortalık hamburger dolu.
- Galinha, cachorro ou hambúrguer?
Tavuk, hotdog, hamburger.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]