Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Harrington

Harrington перевод на турецкий

316 параллельный перевод
- Sim, apenas uma. Há dois anos, na sua coluna, em 17 de Outubro... você começou a escrever a análise de um livro... mas no fundo da coluna, você mudou para o caso do crime Harrington.
İki yıl önce, Ekim 17'deki köşe yazınıza bir kitap eleştirisi kaleme alarak başlamıştınız....... ancak köşe yazınızın sonunda, Harrington cinayetinden söz etmeye başladınız.
Você disse que Harrington foi limpo com chumbo de caça grossa...
Harrington'ın, saçma dolu bir av tüfeğiyle vurularak öldürüldüğünü yazmıştınız.
- Sim. Mas na verdade ele foi morto com um bastão.
Ama aslında, Harrington bir demir parçasıyla öldürülmüştü.
Cook, Grittendon, Harrington,
Cook... Crittendon... Harrington...
E não houve luz mais brilhante que a de Eve Harrington,
Ve gözleri Eve Harrington'dan daha fazla kamaştıran bir ışık olmadı.
Produtor da peça que deu à Eve Harrington o Prémio Sarah Siddons,
Eve Harrington'a Sarah Siddons Ödülü'nü kazandıran oyunun yapımcısı.
Sras. E Srs., pelo seu contributo valioso para o teatro, o Prémio Sarah Siddons...
Bayanlar baylar, tiyatroda üstün başarı ödülü.. Sarah Siddons Ödülü'nün sahibi Bayan Eve Harrington.
Eve Harrington.
Eve Harrington.
Margo, esta é a Eve Harrington.
Margo, bu Eve Harrington.
- Olá, Menina Harrington.
- Merhaba Bayan Harrington.
Harrington.
Harrington.
Esta é Eve Harrington.
Bu Eve Harrington.
- Eve Harrington.
- Eve Harrington.
A Eve nunca, por palavras, olhar, pensamento ou sugestão me indicou outra coisa senão adoração por ti e felicidade pela nossa relação.
Eve Harrington ne bir bakışla, ne bir düşünceyle, ne de bir sözle sana olan.. .. hayranlığının ve aşkımızdan duyduğu mutluluk dışında hiçbir imada bulunmadı.
- Menina Casswell, Menina Harrington.
- Bayan Caswell, Bayan Harrington.
Dá emprego à Eve Harrington no teu escritório.
Eve Harrington'a ofisinde bir iş ayarla.
Refiro-me à sua nova substituta que não está grávida, Menina Eve Harrington.
Yeni ve hamile olmayan yedeğinden söz ediyorum. Bayan Eve Harrington.
Eve Harrington está entre elas.
Eve Harrington onların arasında olacak.
Posso falar com a Menina Eve Harrington?
Lütfen Bayan Eve Harrington'u telefona çağırabilir misiniz?
"E o meu chapéu que, todas estas temporadas, esteve enterrado até às orelhas, é erguido à Menina Harrington."
" Ve bu kadar sezondur kulaklarıma kadar sıkı sıkı.. .. kafama geçirdiğim şapkamı, Bayan Harrington için çıkarıyorum.
"Eve Harrington expressou a sua opinião e o jornal foi fiel à suas palavras."
" Bayan Harrington'un söyleyecek çok şeyi vardı, ve bu köşeden onun..
"... da compreensível relutância das nossas estrelas de teatro em encorajar, digamos, jovens actrizes... "
" Sahnelerin gedikli kraliçelerinin anlaşılabilir gönülsüzlüğüne karşı.. .. Bayan Harrington'un desteklenmeyen fırsat mücadelesi..
Passa todos os futuros pedidos da Menina Eve Harrington para mim.
Bayan Eve Harrington'un müstakbel isteklerini de bana havale et.
Soube que a tua substituta, uma Menina Harrington, despediu-se.
Yedeğin, Bayan Harrington, istifasını vermiş.
Sou vizinha da Eve Harrington.
Eve Harrington'ın karşısında kalıyorum.
- A Menina Harrington pediu para ligar?
- Aramanızı Bayan Harrington mı söyledi?
Para começar, não se chama Eve Harrington.
İlk olarak, adın Eve Harrington değil.
- Parabéns, Menina Harrington.
- Tebrikler Bayan Harrington.
- Menina Harrington.
- Bayan Harrington.
Conhece o Clube Eve Harrington que há nos liceus femininos?
Çoğu kız lisesinde bulunan Eve Harrington Kulübü'nü biliyor musunuz?
A Menina Harrington descansa, Sr. DeWitt.
Bayan Harrington dinleniyor Bay DeWitt.
Parece que a Menina Harrington deixou o prémio no táxi.
Bayan Harrington ödülünü takside unutmuş.
- A Menina Harrington diz-lhe como é.
- O zaman Bayan Harrington'a sor.
A Menina Harrington sabe tudo sobre esse assunto.
Bayan Harrington nasıl alınacağı hakkında herşeyi biliyor.
Um motorista, Menina Harrington.
Sadece bir taksi şöförü Bayan Harrington.
Claro, Menina Harrington.
Elbette Bayan Harrington.
- Harrington?
- Harrington mı?
Lembram-se do motorista dos Harrington?
Harrington malikanesindeki şoförü hatırlar mısın?
O caso Harrington.
Harrington olayı.
Foi sobre o Harrington que eu vim falar consigo.
Seninle Harrington hakkında konuşmağa gelmiştim.
Gostaria de saber como é que descobriu o Harrington.
Harrington'a nasıl ulaştığını dinlemek istiyorum.
Você ainda não me disse como chegou ao Harrington.
Hala Harrington'u nasıl yakaladığını anlatmadın.
Descobri que um homem chamado Harrington, no dia em que o West foi assassinado, havia vendido 132.000 dessas ações em particular.
Gördüm ki, Harrington adında biri West'in öldürüldüğü gün o o hisselerden 132.000 tanesini satmıştı.
Num sótão, na garagem, da casa de campo do Harrington, A polícia descobriu três pneus perfeitos e um quarto, com uma grande bolha rija.
Harrington'un kır evinin garajında tavan arasında polis üç kusursuz teker buldu, dördüncüsünde geniş, sert bir kabartı vardı.
As pontas de fios combinam com um dos fatos do Harrington.
İplik uçları Harrington'un takımlarının biriyle uyuştu.
Por isto tudo, o Harrington, naturalmente, acabou por confessar.
Böylece Harrington, kuşkusuz, hemen itiraf etti.
O Harrington não matou o West.
West'i Harrington öldürmedi.
Harrington estava inocente.
Harrington masumdu.
Alice, West, Harrington e eu.
Alice, West, Harrington, ve ben.
Por quê, então, ela a deu ao Harrington.
Demek, bu durumda tabancayı Harrington'a o verdi.
Há quatro anos, na Suíça, o Harrington apaixonou-se pela Alice West, e ela por ele.
Dört yıl önce İsviçre'de, Harrington Alice West'e aşık oldu. Alice de ona.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]