Translate.vc / португальский → турецкий / Hickey
Hickey перевод на турецкий
235 параллельный перевод
Então, eu disse, " "Chris, " "porque não retira a coluna do jornal?" "
Ben de dedim ki, "Dinle Chris William Hickey'in köşesini gazeteden çıkartmaya ne dersin?"
Bela trapaça.
Güzel taklit Hickey.
William Hickey disse que o senhor andava de rastos.
William Hickey, "çok çalışmaktan bitkin düştü" demiş Bakanım.
Vês um "do-hickey".
Orada bir zımbırtı var.
Eu acho que estas tréguas não vão durar muito, especialmente depois do regresso do Hickey.
Bana sorarsan bu fazla sürmeyecek. Özellikle Hickey döndükten sonra.
Quem é o Hickey?
Hickey kim?
O Hickey é o braço-direito do Doyle.
Hickey, Doyle'un sağ kolu.
Era o melhor homem do Doyle a seguir ao Hickey.
Doyle'un Hickey'den sonraki ikinci adamını.
O Doyle não fará nada com o Hickey fora da cidade.
Hickey burada yokken, Doyle hiç bir halt edemez.
É bom que tenhas razão, porque se o Doyle mandar o Hickey ter comigo, ele vai directo atrás de ti.
Umarım doğrudur. Yoksa Doyle, Hickey'yi peşime takacak olursa... senin peşinden gelmesini söylerim.
Pois, eu estou sempre a ouvir falar desse Hickey.
Sürekli Hickey'den söz ediliyor.
Onde está o Hickey?
Hickey nerede?
Ouviste falar do Hickey?
Hickey'yi duydun demek?
O Hickey pode ser muito cruel.
Gerçi Hickey çok acımasız olabilir.
Dê cumprimentos meus ao Hickey.
Hickey'ye benden selam söyle.
Até o Hickey aparecer, não tinha mais nada para eu fazer.
Hickey gelene kadar etrafta pek hareket yoktu.
Quero-ta a ti e ao Hickey aqui comigo.
Sen ve Hickey'nin benimle kalmanızı istiyorum.
Quando o Hickey voltar, vamos arrancar-tos um a um.
Hickey dönünce, onları teker teker keseceğiz
Foi o Hickey?
Hickey mi?
O Hickey e o Doyle estão no México
Hickey ve Doyle Meksika'dalar.
É um recado para o Hickey.
Hickey için bir mesaj.
O Joe e eu ficámos a pé a noite toda à espera do Hickey e do Doyle.
Joe'yla birlikte bütün gece Hickey ve Doyle'u bekledik.
Não precisamos das armas! Tu, eu e o Hickey.
Silaha gerek yok!
Nós ganhamos esta guerra. Somos sobreviventes.
Sen, ben ve Hickey, biz bu savaşı kazandık.
Tenho de ir ao rancho do Ed Hickey trocá-lo por outro.
Ed Hickey'ye gidip onu bir başkasıyla değiştirmeliyim.
Mr. Hickey pediu para não chegarmos atrasados à leitura do testamento.
Bay Hickey vasiyet için bizi vaktinde istiyor orada.
- Katie Hickey.
- Katie Hickey.
- Sim, Katie Hickey.
- Evet, Katie Hickey.
E aquele é o meu pai, Carl Hickey.
İşte benim babam, carl hickey.
Há anos que o filho de Carl Hickey é uma ameaça e agora ataca a polícia.
Yıllardır, carl hickey'nin oğlu şehir halkının iyi insanlarına baş belası oldu. ve şimdi de bir polis memuruna vahşice saldırıyor.
Como pode o Carl Hickey elevar o nosso padrão de vida se nem sabe educar o filho?
Peki, Carl Hickey, nasıl bizim hayat standartlarımızı yükseltecek, daha oğlunun standardını bile ayarlayamazken?
Nesta transmissão em directo, o titular do cargo, Marty Park, irá debater com o candidato Carl Hickey.
Bu canlı yayında... Şu anki başkan Marty Park ile onu zorlayacak olan Carl Hickey var.
Em substituição de Carl Hickey estará o seu filho, Earl Hickey. Não.
Carl Hickey'in yerine burada onun oğlu, earl hickey bizimle.
Sr. Hickey. As suas opiniões sobre a infra-estrutura de transportes.
Bay Hickey, sizin yolların altyapısı hakkında, görüşleriniz nelerdir?
Sou o Carl Hickey, e preciso do seu voto.
Ben Carl Hickey, ve oylarınızı bekliyorum.
Votem em Hickey.
- Günaydın. - Oylar Hickey'e!
Votem em Hickey.
Oylar Hickey'e!
"Segundo a sondagem, Carl Hickey desceu 2.000 votos entre os eleitores recenseados."
"Anketler" kayıtlı seçmenlerde "Carl Hickey'in 2000 oy... kaybettiğini gösteriyor."
E eu podia chegar-lhes.
ve ben Earl Hickey, onlara ulaşmalıydım.
Como pode Carl Hickey elevar o nosso padrão de vida se nem sabe educar o filho?
Peki, Carl Hickey, nasıl bizim hayat standartlarımızı yükseltecek daha oğlunun standardını bile ayarlayamazken?
Quem é a piada agora, Earl Hickey?
Evet! Evet! Kim faka bastı şimdi, ha Earl?
Diz : "Randy Hickey, e qualquer um, menos o Earl."
Sanmıyorum. Burada, "Earl hariç artı bir kişi getirebilirsin" diyor.
Amigos, quase todos me conhecem, mas eu sou o Earl Hickey, ex-marido da Joy.
Hey, millet. Bir çoğunuz beni bilirsiniz. Ama ben Earl.
Earl J. Hickey.
Earl J.Hickey.
O Earl Hickey vai-me levar a um bar gay?
Earl Hickey, beni eşcinsel barına mı götürecek?
Toda a vida tive medo de ser quem sou por causa do que as pessoas pudessem pensar.
Hayatım boyunca insanlar ne düşünür diye gerçek kimliğimi yaşamaktan korktum. Ama sonra Earl Hickey beni eşcinsel barına getirdi.
Mas depois o Earl Hickey trouxe-me a um bar gay. O Earl Hickey foi ao Express for Men e comprou-me uma camisa.
Earl Hickey, Express for Men'e gidip bana gömlek aldı.
O Earl Hickey, o homem de quem tive mais medo na minha vida inteira, aceitou-me como eu sou.
Earl Hickey. Hayatım boyunca en çok korktuğum adam beni olduğum gibi kabul etti.
O Hickey voltou.
Hickey dönmüş.
Este é o Hickey.
Bu Hickey.
O Hickey era desconfiado, o Doyle maluco e o McCool era nabo.
Hickey şüphelendi...