Id перевод на турецкий
2,990 параллельный перевод
Recebido.
AnlaşıIdı.
Dicção, sim?
Diksiyon, anlaşıIdı mı?
De repente, Senti um raio a atravessar o meu corpo até aos pés.
Aniden, başımdan ayaklarıma, içimden geçen bir yıIdırım hissettim.
Ela só tropeçou.
Sadece ayağı takıIdı, o kadar.
Queres fazer magia com o meu instrumento?
Id'imdeki sihirbazı almak ister misin? ( The Wizard of Id )
"Trade ei id quod cupit".
"Trade ei id quod cupit."
Há 16 anos que a ponho no café.
16 yıIdır kahveme koyuyorum.
É suposto as pessoas... serem quem dizem ser, e não mentir, ou ocultar... as suas id entidades.
İnsanlar söyledikleri kişi olmalılar. Gerçekte kim oldukları hakkında ne yalan söylemeliler ne de gizlemeliler.
Alguém ouviu falar, porque a imprensa está interessada, o que significa que o Presidente da Câmara está interessado, o que significa que eu estou aqui, o que significa que vocês estão aqui.
Bu da belediye başkanı da ilgilenmesi demektir ki o yüzden ben buradayım. Bu sebeple siz ikiniz de buradasınız. Piknik nasıIdı?
Você esteve na casa dela, esteve à procura dela.
Onun evine gittiniz. Aranmasına katıIdınız.
Gosto dos seus quadros.
Tablolarınıza bayıIdım.
Ela foi excelente.
- Ee nasıIdı? - Harikaydı.
Eu era um criador de mapas, digamos assim, um cartógrafo, a tentar mapear a forma como funcionava realmente o mundo em contraposição com a forma como nos diziam que funcionava.
Ben bir haritacı gibiydim, etrafta dolanıp işlerin bize anlatıIdığı gibi değil gerçekten nasıI yürüdüğünü çizmeye çalışıyordum.
Tenho 30 anos de experiência como jornalista de investigação.
30 yıIdır araştırmacı gazetecilik yapıyorum
Todos os aspectos da existência humana estão sobre a mesa.
İnsanlık tüm yönleriyle masaya yatırıIdı.
Capitalismo, socialismo e comunismo são termos que precisam de ser imediatamente lançados para o lixo, porque todos foram criados no pressuposto de recursos infinitos.
Kapitalizm, sosyalizm, komunizm bunların hepsi artık derhal çöpe atılması gereken terimler. Çünkü bunların hepsi sonsuz kaynaklar varmış gibi yaratıIdı.
Para além dos gatos, o que achaste de mim?
Kedileri saymazsak, ben nasıIdım?
Querida, olha, antes que fiques furiosa...
ÇıIdırmadan önce sana bir şey...
Adoro a ideia.
Bu fikre bayıIdım.
Adoro! Também acho!
Buna bayıIdım.
Esteve na lista dos mais procurados pelo FBI durante 12 anos.
Evet, kanun kaçağıymış. 12 yıIdır FBI'ın en çok arananlar listesindeymiş.
Disse que conhece a TK há 12 anos? Sim, mais ou menos.
T.K.'i 12 yıIdır tanıdığını söylemiştin, değil mi?
Há 12 anos que você é uma fugitiva. - Cale-se
Martin Kettering'le beraber o gruptaydınız ve 12 yıIdır kaçak hayatı yaşıyordunuz.
- Sim. - Não, já foi cremado.
Yo, cenaze çoktan yakıIdı.
Ele não me escreveu nem telefonou durante 5 anos.
Beş yıIdır beni ne aradı ne de sordu.
- Obrigado. Estas mulheres vão enlouquecer-te.
Bu kadınlar senin çıIdırtacaklar.
ele não é infalível. Ele errou antes.
Daha önce yanıIdığı olmuştu.
- Esteve aqui o dia todo? Há 12 anos que estou aqui.
12 yıIdır buradayım.
Sei que nos viu a discutir, sei que ficou assustado e lamentamos imenso.
Hey, bizi kavga ederken gördüğünüzü biliyorum. Korkuya kapıIdınız ki bunun için çok üzgünüz. Ama bunları konuştuk.
Voltava para mais um abraço.
Sürekli geri dönüp bir kez daha sarıIdım.
- Eram. Mas depois que ela e o Jake acabaram, deixei de a ver por aqui.
Arkadaştılar, ama Jake ile ayrıIdıktan sonra Anne-Marie'yi buralarda hiç görmedim.
Diz-lhe que está enganada.
Ona yanıIdığını söyle.
E eu também estava.
Benim de yanıIdığımı.
Anda, a Lisa fica nas horas quando a deixo à espera. Vamos.
Kriss bekletildiği zaman çıIdırıyor!
- Quer dizer que estou fora? - Sim, tu já eras.
- Bu oyundan atıIdığım anlamına mı geliyor?
Foste lançada ao caldeirão, mas continuou a boiar.
Soğuk odaya atıIdın, ama aniden süzülmeye başladın.
Para longe foi o seu desejo concedido. Vae Victis. "
Vurduğun yıIdızlardan gelen dilekler çok uzakta kaldı, vae victis.
Para longe de você foi o seu desejo concedido. Vae Victis. "
Dilek yıIdızı çok ötelerde tütüyor, vae victis.
E isto é uma estrela à volta da qual nós rodamos.
Bu, yıIdız... Onun etrafında döner.
O meu pai foi um astro das pistas na faculdade... e eu sonhava com o dia em que eu realmente... iria correr mais rápido do que ele.
Babam üniversitede pistlerin yıIdızıymış. Bir gün gerçekten ondan daha hızlı koşacağımı hayal ederdim.
Tem algumas ID, aí?
Kimlik çıktı mı?
E escondam-se bem. Fui claro?
En önemlisi gizlenin anlaşıIdı mı?
O povo vietnamita partiu as correntes que carregou durante um século, para que o país se tornasse independente.
Vietnam halkı kendilerini yüz yıIdır saran zincirlerinden kurtuldu. Vietnam'ı bağımsız bir ülke haline getirecektirler.
Eu saí do exército.
Ordudan ayrıIdım.
Desmaiei...
BayıIdım.
Espalharam-se por aí.
Herkes bir yerlere dağıIdı.
Vim-me embora mais cedo.
Erken ayrıIdım.
Três anos.
- Üç yıIdır.
- Separámo-nos de vez.
Ah, bu sefer kesin olarak ayrıIdık.
Como é que se vive aqui?
Burada hayat nasıIdır?
Compreendeste?
AnlaşıIdı mı?