Translate.vc / португальский → турецкий / Jokey
Jokey перевод на турецкий
175 параллельный перевод
Descubra que cavalo o Burns monta, e aposte nele.
Jokey Burns'ün kime bindigini bul, oynayacagin at o.
Jóquei Burns, 152.
Jokey Burns, 1 52.
Aquele jóquei era a única testemunha.
O jokey bizim ilk tanığımızdı.
Quais são as novidades do jóquei?
Jokey olayı ne alemde?
O que levou o tiro?
Şu öldürülen jokey.
- O que me preocupa é o jóquei.
- Beni asıl düşündüren şu jokey.
Tenente, o jóquei não foi assassinado.
Teğmen, jokey öldürülmedi.
Se me quer culpar do assassínio do jóquei, não se canse.
Jokey cinayetini bana yüklemeye çalışıyorsan hiç uğraşma.
E eu não mato um jóquei há semanas, a sério.
Ben de haftalardır bir jokey öldürmedim, gerçekten.
Tenho um cavalo na corrida do Jockey club.
Jokey Kulübü bahislerinde bir atım var.
Suspendem a um jóquei famoso.
İyi biliniyor ki jokey askıya alındı.
Estou a treinar para jóquei.
Jokey olmayı öğreniyorum.
E então o jóquei perneta diz...
Tek bacaklı jokey böyle demişti...
O jóquei perneta?
Tek bacaklı bir jokey mi?
Jockey.
Jokey ha.
Jockey.
Jokey ya.
- Fala como se quisesse ser jóquei.
- Jokey olmak istermiş gibi konuşuyorsun.
Mudança de jóquei à última hora na quinta corrida, em Rockingham.
Rockingham'de bir son dakika jokey değişikliği var.
Vou chamar o gerente.
- Bir jokey değişikliği var... - Müdürü çağırayım.
Vieste cedo.
Merhaba, Jokey.
Sabes o que usava quando era um jokey, era esta bola.
Binicilik günlerimde bu topu kullanırdım.
Se aquele cavalo corre assim com um garoto... - O que fará com um jokey a sério, como o Bacarelo ou Cardoso.
Bu at bir çocukla bile böyle koşabiliyorsa gerçek bir biniciyle kimbilir neler yapar?
Conhece alguns jockey bons, jockeys famosos?
Ünlü ve çok iyi bir jokey tanıyor musunuz?
- Era um miúdo ou um joquei?
- O çocuk jokey miydi?
0lha só para o palhaço de calções!
Şu jokey pantolonlu palyaçoya bak!
Este sorriso é a minha cicatriz.
Şu ölü disk jokey Paul MacCane vardı ya?
O Clube Jockey francês contratou um detective, Aubergine, para investigar.
Fransız Jokey Kulübü araştırma için bir dedektif tuttu, Aubergine.
Não passa um dia que eu não leve pancada de um promotor ou de um DJ ou dum repórter aldrabão.
Hırsız bir girişimci veya korkak bir jokey tarafından... her gün dövülmediğimi mi düşünüyorsun, - ya da yalancı bir gazeteci tarafından?
- Gostava de ser jóquei.
Ben Jokey olmayı istiyorum.
Entreguei o cão a Sandy Bain, o jóquei do Príncipe.
Köpeği Sandy Bain'e verdim, Jokey.
Eu contei-te que uma vez... ele começou a gritar com um jóquei... e, depois, o jóquei saltou do cavalo e começou a correr atrás dele.
Sana bir keresinde yarışa gittiğini ve jokeye bağırdığını anlatmıştım. Ve jokey attan düşmüştü ve onu kovalamaya başlamıştı.
- Têm um jockey principiante.
- Rodeocuyu jokey yapmışlar.
Jeff, o escocês.
Jokey Jeff.
Agora vou como jokey.
Ben artık Jockey's giyiyorum.
Vou levá-la a comprar o fato de montar.
Jokey kıyafetinin provası için onu Miller'a götüreceğim. Söz verdim.
Assim tem mais espaço nas "boxers".
Jokey şortunda daha çok yer kalacak.
Fez de mim gato sapato.
O bana bir jokey gibi biniyordu.
Após a prima dela casar com aquele jóquei, só falava nisso.
İkinci kuzeni, şu jokey evlendiğinde, bu dilinden düşmedi.
E com aquele treinador e jóquei?
Ve eğitici jokey kombinasyonu.
O jóquei!
Jokey.
- Queres ser um disc jockey?
Disk jokey mi olmak istiyorsun?
Quero muito. Quero ser um disc jockey desde que tinha sete anos.
Hem de çok. 7 yaşımdan beri bir disk jokey olmak istiyorum.
Nunca vais ser um grande disc jockey.
Sen asla bir disk jokey olamazsın.
Como disc jockey és uma merda.
Bir disk jokey olarak tam bir pisliktin.
Quer se goste ou odeie, o disc jockey pouco ortodoxo Howard Stern subiu ao topo das audiências hoje, tornando-o número um na zona metropolitana de Washington.
Sevin ya da nefret edin ama sıra dışı disk jokey Howard Stern Washington'a bir numaraya doğru ilerliyor.
Parece que a competição tem um disc jockey que provocou um ligeiro desvio nos padrões de audição.
Görünüşe göre bir disk jokey bu rekabette dinleyicilerin dikkatini çekmeyi başardı.
Um disc jockey eliminou todos os nossos ouvintes?
Tüm dinleyici kitlemizi bir disk jokey mi aldı?
Está a falar dos infames "Homicídios do Jóquei Ciumento"?
Ünlü Kıskanç Jokey Cinayetleri mi?
Não queres ser jockey?
Bir jokey falan ol da faydalı bir şeyler yap.
Tenho andado a comparar a importância de ser atleta com o meu futuro e decidi... - Decidiste?
Geleceğimi göz önünde bulundurarak ben bir jokey olmayı düşünüyorum da.
Näo temos dinheiro para um jóquei.
Jokey tutamayiz.