Translate.vc / португальский → турецкий / Jules
Jules перевод на турецкий
2,306 параллельный перевод
Apanhaste-o, Jules.
- İşte bu!
Vamos embora, Sam!
- Yetiş, Jules!
Sam e Jules mano-a-mano no exercício de tiro à noite. O dobro ou nada?
Sam ve Jules, bu geceki silah eğitimini başa baş götürdü.
Pontaria da Jules : 100 %.
İsabet oranı 100 %.
Jules, vamos embora.
Jules, yürü hadi!
- É uma tradição da equipa, Jules.
- Bu takım ruhudur, Jules.
Chefe, a Jules está com o porteiro da noite na entrada principal, para te levar até ao telhado, e repara nisto.
İstersen yanlarına git. Onlar sana yardımcı olacak.
Estou quase a sentar-me com a Sr. ª.
Jules! Bayan Hayward ile görüşme yapacağım.
Jules?
Jules!
Porque é que a Jules Callaghan interferiu depois de dizeres : "Deixa comigo"?
Jules Callaghan neden, "Ben bakarım" demene rağmen oraya müdahale etti?
O Sam e a Jules, são a equipa Bravo, sigam para oeste.
Sam ve Jules, Bravo Timi olarak batıya yönelin!
Jules, o que disseste?
Jules, ne söyledin?
Jules e Sam, Ed e Wordy, tu e...
Jules ve Sam, Ed ve Wordy, sen ve...
Jules, vem ter comigo.
Jules, sen de benim yanıma gel.
- Jules, presta atenção.
Jules, dinle burayı!
Jules, esse é o caso Daulton Chambers.
Jules, bu Daulton Chambers davası.
Jules conseguiste o histórico?
Jules kimliklerini verdi mi? Evet.
Jules, o que vês?
Jules, ne görüyorsun?
Sam, Jules...
Sam, Jules!
Jules, arma!
Jules, silah!
Jules.
Jules.
Jesus, Jules!
Tanrım, Jules!
- Olá, Jules.
- Merhaba Jules.
Eu era residente, e a Jules teve uma emergência.
Ben doktordum. ... ve Jules'un acil durumu vardı.
Então Nic, sei que és médica. E tu, Jules?
Nic, demek bir doktorsun, bunu biliyorum peki sen neyle uğraşıyorsun Jules?
Mas ele não é só um cliente, Jules.
Evet. Ama o normal bir müşteri değil Jules.
Jules...
Jules.
Olá, Jules.
Merhaba, Jules.
Queres saber, Jules?
Biliyor musun Jules?
Não Jules, para que tu te sentisses melhor sobre ti.
Hayır, Jules. Belki sen kendini daha iyi hissedersin.
Não quero saber o que dizes, Jules.
Jules, ne söylediğin umurumda değil.
- Kim, Jules.
- Kim, Jules.
Jules, Kim.
Jules, Kim.
Jules, nós conseguimos!
Jules, yaptık!
Jules Mansat e Charles Le Brun.
... de Mansard ve Charles Le Brun.
"Jules et Jim."
"Jules et Jim."
Jules, tiveste o Travis aos 20.
Jules, Travis'i 20'lerinde doğurdun.
A Jules está contente com a visita do pai porque entende o valor da família.
Gördün mü? Jules babası geldiği için çok mutlu çünkü ailenin ne kadar değerli olduğunu biliyor.
Jules, está sempre a tocar-lhe.
Adamın peşini bırakmıyor.
Jules, espera.
Jules. Jules. Bekle.
Foi bom ver-te, Jules.
Seni görmek güzeldi, Jules.
Jules, vais ser a minha bola de stress humana.
Bir fikrim var. Jules, sen benim stres topum olacaksın.
Está bem, Jules.
Tamam, Jules.
O tempo da Jules :
- Asıl sen uçlan!
1 minuto e 17 segundos.
Jules 1 : 17.
Obrigado, Wordy.
Şef, Jules binanın bekçisi ile ana kapıda bekliyor.
Jules?
Doğru söylüyor. Sam'e ihtiyacım olabilir.
Jules, percebeste?
Jules, duydun mu?
Sim, entendido Jules.
Evet, anladım, Jules.
- Olá, Jules.
- Ben Jules.
A Jules?
Jules nerede kaldı?