Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Kir

Kir перевод на турецкий

400 параллельный перевод
Infelizmente, está mergulhada no lodo até ao pescoço e vai ter de superar isso
Maalesef Lizzy şu an kir içindesin ama bu kiri atmak için temizlenmen gerekiyor.
Que corrente de âncora é esta enferrujada e barulhenta?
Bu kir pas içindeki çapa zinciri kimin ola?
Nunca se esqueceu do passeio no feno.
O kir gezintisini hiç unutamadi.
Meu Deus, estou sujo, não estou?
Kir içindeyim, değil mi?
Tem terra na cara, mesmo...
Yüzünde kir var, tam şurada.
Roupas amarrotadas, gravata torta, coberto de poeira, até o rosto.
Kıyafeti buruşmuştu, kravatı bir yandaydı. Her yanı kir ve toz içindeydi, yüzü bile.
Estou aqui parada a falar para uns palermas, o Tio Pumblechook à espera e este rapaz completamente sujo desde a ponta dos cabelos até às unhas dos pés.
Burada durmuş iki aptalla tartışıyorum. Pumblechook Amca onu bekliyor ama bu çocuk... tepeden tırnağa kir pasak içinde.
Nem fui bater no ombro dum pobre qualquer para o fazer falar.
Zavallı, kir içindeki bir adamın omuzlarına vurup, onu konuşturmadım.
Primeiro, vou a um banho turco suar e ficar de molho, até tirar toda a lama e sujidade do corpo.
Önce iyice terlemek için bi saunaya gideceğim tâki tüm kir ve pislikten temizlenene dek kalacağım.
- Bomba de vapor cheia... de espuma e ferrugem.
Buhar pompası kir pas doldu. Sürekli tıkanıyor...
Saiu a sujidade toda, mas quase fiquei sem unha.
Kir çıktı, ama neredeyse tırnağım da çıkıyordu.
Os miúdos voltavam tão felizes!
Eve hep çok mutlu dönerlerdi. Üstleri başları kir içinde olurdu.
A sua cunhada disse que tinha a roupa suja de terra.
Baldızınız, giysilerinizde kir izleri olduğunu söylüyor.
Mas havia manchas de terra.
- Ama kir izleri vardı.
Dizem-me que ela os mantém quentes.
Dediklerine göre kir onları sıcak tutuyormuş.
O assassino da estrada secundária continua a monte
Kir yolu katili halen araniyor.
Vemo-la aquiservir um Kir a Hipolito, escritor frustrado.
Onu başarısız yazar Hipolito'ya şarap getirirken görebilirsiniz.
Um Kir, uma italiana e duas mentas com água.
- Bir Moresk. Şarap, bir Moresk ve iki naneli ilaç.
A tua mãe larga-te por aí, assim?
Annen seni böyle kir pas içinde nasıl sokağa salıyor?
Fefe, eu sabia que alho e pimentão te fazem mal.
Sarımsaklar ve biberler konusunda seninle hemfıkir değilim.
Partir pedra com um martelão dia e noite.
Gece gündüz elde balyoz, o lanet kayalari kir babam kir.
Nem crianças poloneses devem ser servidas com essa sujeira.
Polonyalı çocuklara bile böyle kir yedirilmemeli.
Como é que conseguiste sujar-te tanto, rapaz? .
Üstün başın kir içinde, şu hâline bak!
Assim ficamos com livros sujos.
Kir içinde. Böyle olursa kitaplar pislenir.
Devia ter levar um kilo de sujidade em cima.
Üzerinde en az bir kilo kir olmalı.
Sujidade!
Kir!
Não, não é isso.
Kir değil.
A porcaria é que lixa tudo.
Kir kötü birşey değildir. Kötü olan pisliktir!
Não fique impressionado com o pó e a ferrugem.
Kir ve pasın seni aldatmasına izin verme.
Os Pawnee roubaram-no quando acampámos em Old Woman Butte, há cinco neves. Nariz Ranhoso, ainda tens o cavalo que te dei?
Burundaki Kir, hediye ettiğim at hala duruyor mu?
E a Mulher do Alce Branco também, e o Nariz Ranhoso e o Lobo Alto.
Ve Beyaz Geyik Kadın, Burundaki Kir ve Yüksekteki Kurt da.
- Finalmente tomas juízo. Queres mais lama?
Biraz kir suyu ister misin?
Varro-o para debaixo da carpete.
Bunlar halının altında kir gizlemek. Hadi!
Não via tanta porcaria desde a inundação de Pecos.
Evsiz Flother Pecos beri bu kadar kir görmemiştim.
Porque é que esta lâmpada está limpa?
- Neden bu ampülde hiç kir ve toz yok?
Todos os carros se sujam.
Her arabada kir vardır.
Há sujidade para todos os carros.
Her arabada kir vardır.
A sujidade entranha-se na pele.
Kir derinin içine işlemiş.
- Parece bom.
- İyi fıkir.
É uma má ideia.
- Bu kötü bir fıkir.
Minha mamãe põe meus dentes toda manhã com um crocheter, e eu escolhi cabelo marrom'porque ele não mostra à sujeira.
Annem her sabah dişlerimi diş ipiyle temizliyor... kahverengi saçlarımı da ben seçtim. çünkü kir göstermiyor.
É só lama e charme.
Sadece çamur ve kir.
O meu prato tem terra.
Tabağımda kir var.
Desculpa lá, mas custa-me imaginar-te com um fato de competição, a queimar os pneus e a comer o pó da estrada.
Çok afedersin ama seni dar bir yarış kıyafeti içerisinde hayal etmek çok zor, bilirsin, lastik dumanı ve kir pas içinde.
A mim, parece-me mais que é pó e lama.
Daha çok toz ve kir desek.
Dentro dessas páginas está o desarmamento total e multilateral.
Bakın. KIR PİKNİĞİ TAMAMEN İNTERAKTİF RÜYA
Estou toda suada e preciso dum banho.
Saçlarım kir pas içinde, kendimi iğrenç hissediyorum. Bir duş alacağım.
Frio, tonturas por falta de oxigénio, quedas, pescoço partido.
Don, oksijensizlikten kafayï kïr, çarp, boynunu kïr.
- E as unhas dela estavam nojentas.
Tırnakları da kir içindeydi.
- Caramba, pai, puseste a pata...
- Baba, sen de feci pot kïr...
Mas, que diria o mundo se os cinco maiores detectives se encontrassem encurralados numa casa, isolados do mundo e descobrissem um cadáver no chäo apunhalado doze vezes por uma faca e nenhum de vós fosse capaz de resolver o crime?
Ama en büyük dedektifler bir hafta sonu bir kïr evinde kapana kïsïlmïs, dünyadan kopuk durumdayken sïrtïndan 12 kez bïçaklanmïs bir ceset bulsalar ve hiç biri suçu çözemese tüm dünya ne derdi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]