Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / португальский → турецкий / Kk

Kk перевод на турецкий

1,246 параллельный перевод
Nathan, porque estás tão chateado?
Neden bu kadar sıkkınsın, Nathan?
Pobre Mico, está muito chateado por não poder jogar.
Zavallı Mico'nun canı çok sıkkın çünkü bowling oynayamayacak.
Revoltado.
Bıkkın.
- Qual era a B outra vez?
- B şıkkı neydi?
Que raio de comida é esta?
Bu zıkkımın adı ne?
Um dia, estávamos as duas no Metro, e estávamos completamente fartas, as duas.
Birgün metrodaydık. İkimizde bıkkındık.
Ela fica bem.
- Sadece canı sıkkın.
- Seriamente. K K Psi até que mora.
KK Psi ölünceye kadar bebeğim.
Quando estou cansado, digo a mim mesmo :
Bıkkınlık geldiğinde, kendime şöyle derim :
Monotonia. Sempre existe monotonia.
Can sıkıntısı, sürekli bir bıkkınlık hali içindeydim.
T3. 1834 BC.
Ç3, 1834 KK.
T3... 1834 BC... 48 BF.
Ç3, 1834 KK, 48 KY.
Vejamos HBWC3, 1590 BC, 90 BF, 3930 S, 114 TC. 3 hambúrgueres com queijo.
Mesela PHBR 3, 1590 KK, 90 KY, 3930 S, 114 TK.
Valor energético : 530 calorias. 530 vezes 3 dá 1590 BC.
530 kalori var. 530 çarpı 3, 1590 KK alıyor.
Calorias ruins.
KK, kötü kalori.
Estou exausto e é por causa dessas pessoas.
- Yoruldum artık, bunlardan bıkkınlık geldi.
- Mas o que ele tem, é algo que muitas pessoas gostariam de ter.
- Ama ondaki çoğu insanın ömrünü yakalanmaya çalışmakla geçirdiği bir hastalıkk.
O Brian está muito deprimido.
Baksana, Brian çok sıkkın.
- Estou bem. Estou só um pouco deprimida.
Sadece canım sıkkın.
Infelizmente, estou a operar o dia todo.
Ne yazıkk ki bütün gül ameliyatta olacağım.
No Natal passado, fez a parte do Café Arábico no "Quebra-Nozes".
Geçen Noel Fındıkkıran'ın Arap Kahvesi'nde dans etmiş.
Levaram-nos à Capital para ver The Nutcracker
Bizi Fındıkkıran bale gösterisiniz izlemek için başkente götürüyorlardı ve gruptan uzaklaştım.
Então, o recital da prisão é daqui a uma semana.
Hadi ama beyler. Hapishane Fındıkkıran balesi bir hafta sonra yapılacak.
Já repararam como os miúdos estúpidos preenchem os círculos errado?
Aptal çocukların yanlış şıkkı nasıl işaretlediği hiç dikkatinizi çekti mi?
Levaste-me lá, vi aquelas coisas e não pensei.
Ama beni oraya sen götürdün, o zıkkımı gördüm, hiçbir şey düşünemedim.
Bem, na verdade...
Jack, canım çok sıkkın. Aman köpeğim!
Acho que é a D.
Ben D şıkkını seçiyorum.
D?
D şıkkı mı?
Ela não lhe pareceu, de alguma forma, preocupada ou abstraída?
Canı sıkkın ya da dalgın gözüküyor muydu?
Depois de estar de pé, durante seis horas... a ser abordada por todo o tipo de homens que fingem querer comprar um gel de banho para a namorada... quem não ficaria um bocadinho incomodada?
Eğer ayakta altı saat dikilirsen ve kız arkadaşına banyo jeli almak isteyen birisi gibi davranan her erkek sana asılırsa senin de canın biraz sıkkın olur.
Ela pareceu-lhe aborrecida ou deprimida acerca de alguma coisa?
Bir şeye üzülmüş ya da canı sıkkın gözüküyor muydu?
Não quero mais essa merda aqui!
Bu zıkkımı burada istemiyorum artık!
Não precisa dessa merda!
Bu zıkkıma ihtiyacın yok.
Opção A : Dás-me o anel.
A şıkkı, bana yüzüğü verirsin.
Opção B : Eu obrigo-te a dares-me o anel.
B şıkkı, onu senden zorla alırım.
- Devias ter escolhido a opção A.
- A şıkkını seçmeliydin.
- Opção A ou opção B.
- A şıkkı ya da B şıkkı.
- Qual é a opção A?
- A şıkkı nedir?
A opção A é :
A şıkkı :
- Qual é a opção B?
- B şıkkı nedir?
Escolho a opção C.
Ben C şıkkını alayım.
Travis, não há opção C.
Travis, C şıkkı yok.
Quer dizer, grandalhão, há sempre uma opção C.
Yani, daima bir C şıkkı bulunur.
Como eu disse, não há opção C.
Söylediğim gibi, C şıkkı yok.
- Deixa-me apresentar-te a opção C.
- İşte C şıkkı.
Esta é que é a opção B?
B şıkkı bu mu?
Não consigo, Mãe.
Yapamam. Canım çok sıkkın.
Porra, Slim, ele tem batatas fritas ( french fries ).
Bak şuna, Slim, onda kızarmış patates var. ( fransız kkızartması ).
Então, escolho a opção "A".
A şıkkı.
- Estou deprimida.
- Canım sıkkın.
Não me sentia bem.
Canım sıkkındı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]