Translate.vc / португальский → турецкий / Kronos
Kronos перевод на турецкий
132 параллельный перевод
Mas o "K" é de Kronos... Capitão Kronos, ex-guarda lmperial.
Ama "K" Kronos anlamına geliyor Yüzbaşı Kronos İmparator Muhafızları'nın sonuncusu.
O nome dele é Kronos.
Adı Kronos.
Eu sei que não te conseguem por de joelhos fácilmente.
Bağırsakların olduğunu biliyorum Kronos.
Eles gozaram comigo e riram de mim!
Benimle alay ettiler, Kronos. Bana güldüler.
Kronos!
Kronos!
Kronos, temos que o fazer.
Kronos, bu yapılmalı.
Ou de um Kronos.
Ya da Kronos'a.
Captain Kronos, minha senhora.
Yüzbaşı Kronos, leydim.
Vê. Não pode me matar.
Bana zarar veremezsin, Kronos.
Esta é Kronos Um.
Burası Kronos Bir.
Kronos Um, aqui é a Enterprise.
- Emredersiniz. Kronos Bir. Burası Atılgan.
Não podemos permitir que sejam prisioneiros em Kronos.
Kronos'ta esir düşmelerine izin veremeyiz. Ne öneriyorsun, yüzbaşı?
Ele e o Dr. McCoy entraram na Kronos Um de livre vontade.
Dr. McCoy'la birlikte kendi istekleriyle Kronos'a adım attıklarını hatırlatırım.
A Enterprise atacou a Kronos Um sem ter sido provocada.
Atılgan, kışkırtılmadığı halde Kronos Bir'e ateş açtı.
Ainda nega que a Enterprise atacou a Kronos Um?
Atılgan'ın Kronos Bir'e ateş ettiğini inkâr mı ediyorsunuz? - Şey-- - Sayın Yargıç, lütfen!
- Pela Kronos Um?
- Kronos Bir mi?
Ursva. Seis semanas fora de Kronos.
Altı haftadır Kronos'tan yoldayık.
a evacuação de Kronos foi calculada no período de 50 anos terráqueos.
Kronos'un tamamen boşaltılması Dünya zaman ölçüsüyle 50 yıllık bir süreyi kapsayacaktır.
Hermes, Afrodite, Gaea, Selene, Ares, Zeus e Cronus.
Hermes, Afrodit, Gaia, Selena, Areus, Zeus ve Kronos.
Ares em Marte, Zeus em Júpiter e Cronus em Saturno.
Ares oldu Mars, Zeus oldu Jüpiter, Kronos oldu Satürn.
- Está em Kronos.
- Kronos'tasın.
- Kronos?
- Kronos mu?
- Se ele tivesse matado o Toral estaríamos a caminho de Kronos.
Toral'ın hayatını bağışlamamış olsa Kronos'a doğru yola çıkmıştık bile.
Se levar a Espada para Kronos e decidir tomar o poder, muitos o seguirão.
Eğer kılıçla Kronos'a döner ve gücü almaya yeltenirse peşinden gidecekler çok olur.
Quando vi pela primeira vez as Grandes Cúpulas de Kronos, senti que tinha chegado a casa.
Kronos'un büyük Kubbelerini ilk gördüğümde eve dönmüş gibi hissetmiştim.
A aumentar o nível de radiação deverá destruí-lo.
Artık takip etmiyorlar. Dümen, rotayı Kronos'a çevir.
- Operações correntes em Kronos.
- Kronos'da süregelen operasyonlar.
Não trocaria a Sirella por todos os targs em Kronos e durante o nosso casamento, já ganhei a minha quota de batalhas, mas no fim, eu sei, ela vai ganhar a guerra.
Sirella'yı Kronos'taki targ'ların tamamına değişmem ve evliliğimiz boyunca ben de yeterince muharebe kazandım ama sonuç olarak biliyorum ki savaşı o kazanacak.
Se tomar a liderança, os guerreiros daqui até Kronos jurar-lhe-ão fidelidade e, com tal apoio, o Alto Conselho não terá escolha senão aceitá-lo como Chanceler.
Eğer liderliği ele geçirirsen, buradan Kronos'a tüm savaşçılar sana bağlılık yemini ederler ve böylesi bir destekle Yüksek Meclis'in seni Şansölye olarak kabul etmekten başka şansı kalmaz.
O Chanceler Gowron vem de Kronos para o iniciar na Ordem de Kahless.
Şansölye Gowron Kronos'tan buraya kadar sadece onu Kahless Yoldaşlığı'na almak için geliyor.
Às mãos de Cronus.
Kronos'un elinden.
O Cronus assassinou o meu pai, esmagando o simbiote dele de maneira a misturar o sangue do simbiote com o do meu pai.
Düzen Efendisi Kronos babamı öldürdü,... ortak yaşamının kanının. babamınkiyle karışmasını sağlayarak.
Felizmente, o Soval e eu mantivemo-nos em contacto com Kronos, desde que o incidente ocorreu.
Neyseki Soval ve ben kaza olduğundan beri Kronos ile temas halindeyiz.
- Kronos?
Kronos?
- É o mundo dos Klingons.
Kronos Klingonların anavatanıdır.
Se não os tivéssemos convencido a deixar-nos levar o cadáver para Kronos, a Terra enfrentaria provavelmente uma esquadrilha de aves de rapina antes do fim da semana.
Eğer Onları Klaang'ın cesedini Kronos'a bizim götürmemiz konusundaikna etmemiş olsaydık ( Klaang = Yaralı Klingonlu ) Dünya hafta sonuna kadar Klingon Warbirdlerinden oluşan bir filo ile karşı karşıya kalacaktı. ( WarBird = Klingon destroyeri )
Desde que precisamos dos mapas estelares deles para ir a Kronos.
Kronos'a varmak için onların harita sistemlerine ihtiyacımız olduğundan beri.
O Cadete Mayweather diz-me que chegaremos a Kronos em 80 horas.
Teğmen Mayweather yaklaşık 80 saat sonra Kronos'avaracağımızı söyledi.
Mande o Mayweather traçar uma rota para Kronos.
Mayweather'a Kronos'a bir rota cizmesini söyle.
Felizmente, o Soval e eu mantivemo-nos em contacto com Kronos, desde que o incidente ocorreu. - Kronos?
Neyseki Soval ve ben kaza olduğundan beri Kronos ile temas halindeyiz.
- É o mundo dos Klingons.
Kronos? Kronos Klingonların anavatanıdır.
Há menos de um mês, o Capitão Archer esteve na Câmara do Conselho Supremo, em Kronos.
Bir aydan daha az bir zaman öncesinde, Kaptan Archer Kronos'da Yüksek Konsey Odasındaydı.
Carregue nuns botões e estará numa colina com vista para Kronos.
Birkaç tuşa basın ve Kronos'un dağlarının eteklerinde duruyorsunuz.
Ontem, nós mudamos o curso em direção a um planeta muito parecido com Kronos.
Dün, Qo'noS gibi çok güzel bir gezegene doğru rota değiştirdik.
Cronus veio na sua grande nave.
Kronos geldi büyük gemisiyle.
Kronos.
Kronos.
Capitão Kronos.
Yüzbaşı Kronos.
- Kronos!
Kronos! Ne var?
Leme, marque um curso para Kronos, Warp máxima.
Sadece iki aylık uzay görevi olan bir bir asteğmen için çok cesur bir ifade.
Leme, marque curso para Kronos.
O nerede?
A mensagem da Sarin não pode chegar a Kronos.
Sarin'in mesajı Kronos'a ulaşmamalı.