Translate.vc / португальский → турецкий / Lass
Lass перевод на турецкий
72 параллельный перевод
A correr muito depressa. É a Lady Bountiful...!
Dış kulvardaki Bargain Lass çok hızlı ve çok çetin koşuyor.
- Suponho que a ideia também foi tua Lass?
- Sanırım senin de fikrindi genç bayan?
Revenger's Lass.
Revenger'ın Sevgilisi.
O Senhor tem de entrar dentro do túnel.
Efendinin mutlaka tünele girmesi lassım.
LASS! Vamos voltar isto!
Las, lafını geri al!
O meu nome é George Lass.
Adım George Lass.
Lass, mas pode-me chamar George.
Lass, ama bana George diyebilirsiniz.
Os médicos foram maravilhosos.
YAS TUTMA ve İYİLEŞME Bir Anne Unutmaz Yazar : Joy LASS Doktorlar çok iyiydi.
Eu sou George Lass.
Adım George Lass.
Reggie Lass.
Reggie Lass.
Sinto muito, Lass.
Özür dilerim, Lass.
Ou pode ser uma LASS.
Belki de SKKL'dir.
Certifiquem-se de dar uma olhada, ao nosso panfleto na revista Sassy Lass, os nossos preços imbatíveis, da linha de produtos familiares Dr. Cole.
Hırçın Kız dergimizin ilanına bakmayı unutmayın. Doktor Cole'un aile ürünlerindeki şok edici fiyatları yazıyor.
Quando a Miriam Lass morreu, tive de voltar a este escritório para arrumar as minhas coisas.
Miriam Lass öldüğünde bu ofise gelip toparlanmam gerektiğini düşündüm.
Não matou a Miriam Lass, foi o Estripador de Chesapeake.
Miriam Lass'i sen öldürmedin. Chesapeake Matadoru öldürdü.
A Miriam Lass está morta!
Miriam Lass öldü!
Lass, Miriam, Regina.
Miriam Lass, Virginia.
- Primeiros 5, senhor. - Tem de parar de me corrigir se quer dar-se bem comigo, Lass.
Söylediklerimi düzeltmeyi kesmezsen külahları değişiriz, Lass.
Tem a certeza de que era a Miriam Lass?
- Miriam Lass olduğuna emin misin? Konuşan Miriam'dı.
O Estripador de Chesapeake gravou a Miriam Lass há dois anos, enquanto a matava.
Chesapeake Matadoru, iki yıl önce Miriam'ı öldürdüğü sırada onun sesini kaydetti.
Está a dizer-me que matou a Miriam Lass?
Miriam Lass'i öldürdüğünü söylüyorsun.
A Miriam Lass era loira? - Descarreguei as impressões dela da base de dados da ViCAP, Jack. - Era.
- Miriam Lass sarışın mıydı?
Jack. A Miriam Lass sabe onde mora?
Jack, Miriam Lass nerede yaşadığını biliyor muydu?
Quem quer que tenha feito aquela chamada acha que era próximo da Miriam Lass e que se sente responsável pela morte dela.
Bu aramayı yapan kişi, Miriam Lass ile yakın olduğunu ve ölümünden sorumlu hissettiğini düşünüyor.
Está a sentir-se frustrada, Lass?
Hüsrana mı uğradın, Lass?
O meu nome é Mariam Lass.
Adım Miriam Lass.
Uma estagiária do FBI chamada Miriam Lass estava a investigar dados medico privados de todas as vitimas conhecidas quando desapareceu.
Miriam Lass adındaki bir FBI stajyeri kaybolduğu dönemde bilinen tüm kurbanların tıbbi kayıtlarını inceliyordu.
A razão pela qual ele deixou o braço de Miriam Lass for para atiça-lo com ele.
Miriam Lass'in kolunu senin için bırakmasının sebebi seni onunla dürtmek istemesiydi.
A ultima vez que a janela se fechou, eu perdi o Estripador e Miriam Lass.
En son bu fırsatı kaçırdığımda, Matador'u da kaybettim, Miriam Lass'i de.
O Estripador não tem razão para humilhar a Miriam Lass.
Matador'un Miriam Lass'i aşağılamak için bir sebebi yoktu.
- O meu nome é Miriam Lass.
- Adım Miriam Lass. FBI'danım.
O Estripador de Chesapeake gravou Miriam Lass dois anos atrás.
Chesapeake Matadoru Miriam Lass'i 2 yıl önce kayıtlara geçirdi.
Miriam Lass está morta.
- Miriam Lass öldü.
Encontrámos Miriam Lass.
Miriam Lass'i bulduk.
Miriam Lass já fez isso.
Miriam Lass bunu hâlihazırda yapmış durumda.
Penso que Hannibal Lecter usou as mesmas técnicas coercivas em Miriam Lass, que usou em Will Graham.
Hannibal Lecter'ın, Miriam Lass üzerinde, Will Graham ile aynı zorlayıcı teknikleri kullandığını düşünüyorum.
Miriam Lass não é sua paciente, Doutor.
Miriam Lass senin hastan değil, Doktor.
Porquê tu?
Neden sen? Neden Miriam Lass?
Porquê Miriam Lass? O que é que o Estripador de Chesapeake quer contigo?
- Chesapeake Matadoru sizden ne istiyor?
Como é que a Miriam Lass te encontrou?
Miriam Lass seni nasıl buldu?
Vem, lass!
Haydi, kızım!
Pois mandámos chamar Hamlet... para que ele, como que por acaso... possa encontrar Ofélia.
Sevgili Gertrude, sen de yalnız bırak bizi Hamlet'i özellikle buraya çağırttık sanki tesadüfen olmuş gibi burada Ophelia'yla karşılaşsın diye.
E se a comprou ou a roubou ou se se endividou o problema foi grave.
İster otlansın, ister aşırsın ya da isterse dünyayı dolaşıp yine kendiyle karşılaşsın o muazzam bir şey olmalıydı.
Agora aquecemos os tomates para que fiquem firmes.
Şimdi fındıkları güzelce ısıtıyoruz ki sıkılaşsınlar.
Ela irá confrontar a Erin sobre tentar roubar o seu homem, a próxima coisa, tu sabes, elas irão discutir, rasgar as roupas uma à outra e puxar os cabelos uma à outra, ficarão excitadas e suadas.
Hele bir de Erin ile karşılaşsınlar ilk yapacakları şey saç baş kavgaya tutuşup birbirlerinin kıyafetlerini parçalamak olur. Terden yapış yapış olup iyice seksi gelirler göze.
Eu acho que é tempo para o Major Samar Anand ver a Akira!
Binbaşı Samar Anand... Akira ile karşılaşsın bakalım!
Olha... seja o que for que ele enfrenta lá, será muito menos perigoso do que ele enfrentará se falhar.
Bakın, orada her neyle karşılaşırsa karşılaşsın başarısız olursak bizim karşımıza çıkacakların yanında hafif kalır.
Ou num raio de 30 metros daqui. - O que investigava a Miriam Lass?
Miriam Lass neyi araştırıyordu?
Chamo-me Miriam Lass.
Adım Miriam Lass.
E acho que veres-me arriscar tudo deverá convencer-te de que, aconteça o que acontecer, por mais confusões em que este miúdo se meta, eu estarei lá.
Ve düşünüyorum ki her şeyi riske attığımı görmen ne olursa olsun, ne tür sıkıntıyla bu çocuk karşılaşırsa karşılaşsın, yanında olacağıma seni inandırmalı.
Os fios no monofilamento são da Beverly. Fragmentos de ossos de Mirian Lass. Vasos sanguíneos de Sheldon Isley.
Tekli liflere geçirilen saç Beverly'nin kemik parçaları Miriam Lass'den damar ağı Sheldon Isley'den optik sinir ve atardamarlar Yargıç Davies'ten ve Ressamımız James Gray'den de bir ayak tırnağı var.